5233 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen alt yüklenici sözleşmesinin damga vergisinden istisna olup olmadığı hk.
5233 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen alt yüklenici
sözleşmesinin damga vergisinden istisna olup olmadığı hk.
Sayı:
90792880-155.01.01.01[5073]-383670
Tarih:
28/09/2018
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Sayı : 90792880-155.01.01.01[5073]-383670
28.09.2018
Konu : 5233 sayılı Kanun kapsamında
düzenlenen alt yüklenici sözleşmesinin damga vergisinden istisna olup olmadığı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından
…/…/2017 tarihinde ihalesi yapılan ve … İş Ortaklığı uhdesinde kalan …/… kayıt numaralı "…" ile
ilgili olarak … İş Ortaklığı ile şirketiniz arasında imzalanan altyüklenici sözleşmesinin 5233 sayılı
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararın Karşılanması Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi
uyarınca 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında
damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı
kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya
imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli
etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik
ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga
vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere
ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.
Akitlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler,
taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararın Karşılanması Hakkında
Kanunun 1 nci maddesinde, bu Kanunun amacının, terör eylemleri veya terörle mücadele
kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının
karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek olduğu; geçici 6 ncı maddesinde, 16/5/2012 tarihli
ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ek 1 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ilan edilen riskli alanlar ile Bakanlar Kurulunun
22/10/2012 tarihli ve 2012/3900 sayılı ve 16/2/2016 tarihli ve 2016/8538 sayılı kararları ile ilan
edilen riskli alanlarda ve bu alanların dönüştürülmesi için kullanılacak rezerv yapı alanlarında 6306
sayılı Kanun ile birlikte bu Kanunun 6306 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümlerine göre uygulamayapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1 nci
maddesinde, bu Kanunun amacının, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli
yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve
güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve
esasların belirlenmesi olduğu; 2 nci maddesinin (b) fıkrasında, idarenin; belediye ve mücavir alan
sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir
belediyelerini ve Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi halinde büyükşehir belediyesi sınırları
içindeki ilçe belediyelerini ifade edeceği; (c) fıkrasında rezerv yapı alanının, bu Kanun uyarınca
gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ'nin veya
İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça
belirlenecek alanları ifade edeceği; 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, riskli yapıların tespitinin,
Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları
kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça
lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacağı ve sonucun Bakanlığa veya İdareye bildirileceği;
6 ncı maddesinin 12 nci fıkrasında, Bakanlık, bu Kanunda belirtilen iş ve işlemleri ilişkin olarak
TOKİ'ye veya İdareye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ veya İdare tarafından
yapılacağını belirlemeye yetkili olduğu; 7 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında, bu Kanun uyarınca
yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı,
belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve
diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta
muameleleri vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, 6306 sayılı Kanun kapsamında yer alan yetkili idare ve hak sahibi maliklerle yapılacak
işlemlere yönelik istisna öngörülmekte olup, yetkili idare ve hak sahiplerinin taraf olmadığı işlemler
ve kağıtlara istisna uygulamasının Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, TOKİ tarafından ihale edilen "… İşi"ne ilişkin olarak yüklenici firma … İş Ortaklığı ile
şirketiniz arasında düzenlenen …/…/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesine 6306 sayılı Kanun
kapsamında damga vergisi istisnası uygulanması mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.