5811 sayılı kanun kapsamında adi ortaklık adına beyan hk.
Özelge: 5811 sayılı kanun kapsamında adi ortaklık adına
beyan hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-120
Tarih:
24/05/2010
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-120 24/05/2010
Konu : 5811 sayılı kanun kapsamında adi ortaklık adına beyan.
İlgide kayıtlı başvuru formunda, ... ve Ortaklığı unvanıyla ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi
kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, 5811 sayılı Kanun kapsamında ortaklar olarak şahsi
beyanlarda bulunduğunuz, ortaklık adına beyanda bulunmadığınız belirtilerek, söz konusu
ortaklığınızın geriye dönük olarak 5811 sayılı kanun kapsamından faydalanmasının mümkün olup
olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi
itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan para, altın,
döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30.09.2009 tarihine
kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği, bilanço esasına göre
defter tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Kanun uyarınca kanuni
defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak
suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları ve bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü
addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı, serbest meslek
kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin, söz konusu kıymetleri
defterlerinde ayrıca gösterecekleri, bu varlıkların dönem kazancının tespitinde dikkate
alınmayacağı, defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükelleflerinin, taşınmazlar
dışındaki varlıklarına ait tutarları banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatıracakları, bunlar için
ayrıca diğer şartların aranmayacağı hükmü yer almakta olup bildirim ve beyan süreleri, 30.09.2009
tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Aynı maddenin beşinci fıkrasında da " Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan
edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi
incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra başlayan 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu
gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun
kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi
koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin
mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki,
indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilmemesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı,
%18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." hükmüne yer verilmiştir.
1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin
Genel Tebliğin;
- "3.5.2.1. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce yapılacak işlemler" başlıklı bölümünde,
"Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, Kanun hükümlerine göre yasal defterlerinekaydettikleri varlıklar için pasifte özel bir fon hesabı açacaklardır. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü
addolunacak ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilecektir."
- "3.5.2.2. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerce
yapılacak işlemler" başlıklı bölümünde, "Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına
göre defter tutan mükelleflerin, taşınmazlar dışındaki varlıklarını öncelikle banka veya aracı
kurumlardaki hesaplara yatırmaları gerekmektedir. Bu şekilde banka veya aracı kurumlara
yatırılarak varlığı ispatlanan varlıklar ile taşınmazların, beyan edilen değerleri üzerinden serbest
meslek kazanç defteri ile işletme hesabı defterine kayıt edilmesi gerekmektedir."
- "3.5.2.3. Defter tutma yükümlülüğü bulunmayanlar tarafından yapılacak işlemler" başlıklı
bölümünde ise, "Defter tutma yükümlülüğü bulunmayanların, beyan ettikleri taşınmazlar dışındaki
varlıklarını, banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırmaları gerekmektedir. Anılan mükellefler
için başka bir şart aranmayacaktır."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan, adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 520-541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan
Kanunun 520 nci maddesinde, adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak,
ortak bir amaca ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi
ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir.
İki veya daha fazla gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet
göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri kârlar, hisseleri oranında gerçek kişilerin veya
şirketlerin kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
- Adi ortaklıkların gelir vergisi mükellefiyetleri olmaması ve ortaklarının şahısları adına gelir
vergisi mükellefiyetleri bulunması nedeniyle, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası
hükmünden faydalanabilmeniz için, ortak olarak kendi adınıza beyanda bulunmanız gerekmektedir.
Kendi adınıza beyan ettiğiniz tutarları, bilanço usulüne göre defter tutmanız durumunda fon
hesabına alarak sermayeye eklemeniz, işletme hesabı esasına göre defter tutmanız durumunda
defterlerinize kaydetmeniz gerekmekte olup defter tutulmaması durumunda ise kayıt şartı
bulunmamaktadır.
- Katma değer vergisi ve vergi tevkifatı açısından adi ortaklıkların mükellefiyeti bulunduğundan,
bahsi geçen vergilere ilişkin yapılacak olan tarhiyatlarla ilgili olarak Kanunun mahsup
hükümlerinden yararlanılabilmesi için, 5811 sayılı Kanun kapsamında ortaklık adına beyanda
bulunulması gerekmektedir.
- 5811 sayılı Kanun kapsamında beyanda bulunma süresi 31/12/2009 tarihi itibariyle bitmiş
olduğundan bu tarihten sonra verilecek beyannamelerin kabul edilmesi ya da ortaklar adına verilen
beyannamelerin düzeltilmesi ise söz konusu olmayacaktır.
Bilgi edinilmesinirica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.