5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek şirket aktifine alınan taşınmaz dolayısıyla oluşturulan fonun sermaye hesabına eklenmesinden sonra anılan
Özelge: 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek şirket
aktifine alınan taşınmaz dolayısıyla oluşturulan fonun
sermaye hesabına eklenmesinden sonra anılan Kanun
hükümlerinden yararlanılamaması nedeniyle söz konusu
taşınmazın sermaye hesabından çıkarılm
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-405
Tarih:
01/02/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-405 01/02/2012
Konu : 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek şirket
aktifine alınan taşınmaz dolayısıyla oluşturulan
fonun sermaye hesabına eklenmesinden sonra anılan
Kanun hükümlerinden yararlanılamaması nedeniyle
söz konusu taşınmazın sermaye hesabından
çıkarılması halinde vergi tevkifatı yapılıp
yapılmayacağı ile sermaye azatlımı işleminin
gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması
Hakkında Kanun kapsamında taşınmaz beyanında bulunduğunuzu; ancak, söz konusu taşınmazı
tapu kütüğünde Şirket adına tescil ettiremediğinizi ve anılan Kanun hükümlerinden
yararlanamadığınızı belirterek sermaye artırımı yaparak kayıtlarınıza aldığınız tutarla ilgili olarak,
Kanun hükümlerinden yararlanamamanız nedeniyle, muhasebe kayıtlarınızda ters kayıt yapılarak
sermaye azaltımı işleminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği hususunda bilgi talep edildiği
anlaşılmaktadır.
5811 Sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01/06/2009 tarihi
itibarıyla kanuni defter kayıtlarında işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan para, altın,
döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 31/12/2009 tarihine
kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edileceği, bilanço esasına göre
defter tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca
kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara
yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açılacağı, bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü
addolunacağı ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı hükme
bağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak 06/12/2008 tarih ve 27076 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri no.lu
5811 sayılı Kanun Genel Tebliğinin "3.5. Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter
kayıtlarına intikal ettirilmesi" başlıklı bölümünde;
"1/10/2008 (5917 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra beyanda bulunan mükellefler için 1/6/2009)
tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan varlıklardan bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi
Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, istenilmesi halinde, yasal defterlere
kaydedilebilecektir. Ancak, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların şirket adına beyan edilmesi
durumunda ilgili şirket; şahısları adına beyan edilmesi halinde bu şahısların kendileri, Kanunun
sağladığı avantajlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirim veya beyana konu edilenvarlıkların anılan şirketin yasal kayıtlarına intikal ettirilmesi zorunludur.
...Defter tutan mükelleflerce Kanun kapsamında beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların
banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılması ve daha sonra beyan edilmesi
gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanununun kayıt zamanına ilişkin 219
uncu maddesi hükmü çerçevesinde beyan tarihi esas alınarak yasal defterlere kaydedilecektir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen taşınmazın tapu
kütüğünde Şirketiniz adına tescil edilmemesi nedeniyle anılan Kanun hükümlerinden yararlanmanız
mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, şirket ortakları tarafından nakden veya aynen konulan sermaye, ticari kazancın bir
unsuru olmadığından, bu kapsamda sermaye azaltılmasına konu edilen tutar üzerinden vergi
hesaplanmaması ve vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir. Bu itibarla, 5811 sayılı Kanun
kapsamında beyan edilerek şirket aktifine alınan taşınmaz dolayısıyla oluşturulan fonun sermaye
hesabına eklenmesinden sonra taşınmazın şirket adına tescil ettirilememesi nedeniyle sermaye
hesabından çıkarılması halinde vergi tevkifatı yapılmayacak olup söz konusu sermaye azaltımının
ise Türk Ticaret Kanununda yer alan hükümler doğrultusunda gerçekleştirilmesinin gerektiği
tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.