5811 sayılı Kanun kapsamında yükümlülüklerini yerine getiren şirketin tür değiştirmesi halinde sermaye artışını nasıl yapacağı hk.
Özelge: 5811 sayılı Kanun kapsamında yükümlülüklerini
yerine getiren şirketin tür değiştirmesi halinde sermaye
artışını nasıl yapacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-347
Tarih:
22/04/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-347 22/04/2011
Konu : 5811 sayılı Kanun kapsamında yükümlülüklerini yerine
getiren şirketin tür değiştirmesi halinde sermaye artışını
nasıl yapacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... vergi kimlik
numaralı mükellefi olduğunu, 31/12/2009 tarihine kadar 5811 sayılı Kanun kapsamında varlık
barışından faydalanmak için müracaatta bulunup 31/12/2009 tarihi itibariyle 549 özel fon hesabı
oluşturduğunu ve tahhakkuk eden vergileri 2010 yılının Ocak ayında yasal süresinde ödediğini,
01/06/2010 tarihinde nevi değişikliği nedeniyle Anonim Şirkete dönüşmüş olan Limited
Şirketinizdeki ödenmiş sermaye, yasal ve yedek akçeler ve özel fonlar hesaplarının bilirkişi tespiti
özvarlık raporuna göre yeni firmanıza ayni sermaye olarak aktarılmış olduğunu belirterek, tür
değiştirmenin yeniden sermaye artışı yapılmasını gerektirip gerektirmediği hususunda
Başkanlığımız görüşlerini sormaktasınız.
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında, birleşme
sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye'de
bulunması ve münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından
bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi şartıyla gerçekleşen birleşmelerin
devir hükmünde olduğu, ikinci fıkrasında ise kurumların birinci fıkradaki şartlar dahilinde tür
değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 20 nci maddesinde de, devirlerde maddede belirtilen şartlara uyulduğu takdirde,
münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği;
birleşmeden doğan kârların ise hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği; ayrıca, birleşilen
kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer
ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi
beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edeceği hükme bağlanmıştır.
5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01/06/2009 tarihi
itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30/09/2009 tarihine kadar Türk
Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği, bilanço esasına göre defter
tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine,
taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle
kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları ve bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü
addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı hükme
bağlanmış olup beyan süresi, 30/09/2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31/12/2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.Aynı maddenin beşinci fıkrasında da, " Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan
edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi
incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra başlayan 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu
gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun
kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi
koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin
mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki,
indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilmemesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı,
%18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." hükmüne yer verilmiştir.
1 seri no.lu 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin
Genel Tebliğin "5.6.2.1.Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri"
başlıklı bölümünde,
"Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince Türkiye'de sahip
olunan ve beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıklara ilişkin tutarların banka veya aracı
kurumlarda açılacak hesaplara yatırılmak suretiyle yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi ve
beyan tarihinden itibaren altı ay içerisinde sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir nedenle, belirlenen süre içerisinde sözkonusu varlıklara ilişkin tutarların sermayeye
ilave edilmemesi halinde, Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkra hükmünden
yararlanılamayacaktır."
açıklaması yapılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
mahsup imkanından faydalanılabilmesi için, şirket adına beyan edilen taşınmazlar dışındaki
varlıkların yasal defterlere kaydedilip pasifte özel bir fon hesabına alınması ve beyan tarihinden
itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi gerekmekte olup sermayeye ilave işleminin ticaret
siciline tescil ile geçerlilik kazanacağı tabiidir.
Bu açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen varlıkların şirketinizin
kayıtlarına alınarak oluşturulan özel fon hesabının nev'i değişikliği sırasında sermayeye ilave
edilmesi ve bu hususun ticaret siciline tescil ettirilmiş olması, ayrıca, aranan diğer şartların da
sağlanması durumunda, Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen mahsup
hükümlerinden faydalanılabilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.