5811 sayılı Kanun uygulamasında sermaye artırımının yapılma şekli hk.
Özelge: 5811 sayılı Kanun uygulamasında sermaye
artırımının yapılma şekli hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-444
Tarih:
04/05/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-444 04/05/2011
Konu : 5811 sayılı Kanun uygulamasında sermaye artırımının
yapılma şekli
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numarasında kayıtlı
mükellefi olduğunuzu, 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun
kapsamında sermayenizi 300.000.-TL.'den 613.000.-TL.'ye yükselttiğinizi, sermaye artırımına ilişkin
ortaklar kurulu kararının nakit sermaye artışı olarak alındığını ve bu şekilde tescil edildiğini
belirterek, 5811 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağınız hususunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun 5917 sayılı Kanunla
değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip
olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında
işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçları ile taşınmazlar, 30.09.2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi
dairelerine beyan edilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu Kanun hükümlerine göre
213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı
kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon
hesabı, sermayenin cüz'ü addolunur ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave
olunur." hükmü yer almış olup beyan süresi 30.09.2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil)
uzatılmıştır.
Aynı maddenin beşinci fıkrasında da, " Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan
edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi
incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra başlayan 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu
gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun
kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi
koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin
mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki,
indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilmemesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı,
%18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." hükmüne yer verilmiştir.
1 seri no.lu 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin
Genel Tebliğin "5.6.2.1.Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri"
başlıklı bölümünde,
"Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince Türkiye'de sahip
olunan ve beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıklara ilişkin tutarların banka veya aracı
kurumlarda açılacak hesaplara yatırılmak suretiyle yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi vebeyan tarihinden itibaren altı ay içerisinde sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir nedenle, belirlenen süre içerisinde söz konusu varlıklara ilişkin tutarların sermayeye
ilave edilmemesi halinde, Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkra hükmünden
yararlanılamayacaktır."
açıklaması yapılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
mahsup imkanından faydalanılabilmesi için, şirket adına beyan edilen varlıkların yasal defterlere
kaydedilip pasifte özel bir fon hesabına alınması ve fon hesabındaki tutarın beyan tarihinden
itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi gerekmekte olup sermayeye ilave işleminin ticaret
siciline tescil ile geçerlilik kazanacağı tabiidir.
İlgide kayıtlı dilekçeniz ve eklerinin incelenmesinden, 30.12.2009 tarihinde 313.000 TL nin bankaya
yatırılarak aynı gün içerisinde kanuni defter kayıtlarınızda işletmenizin özkaynakları arasında yer
almayan para cinsinden varlık olarak ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne varlık beyanında bulunduğunuz
ve fon hesabına aldığınız tutarı sermayeye ilave etme amacıyla 30.12.2009 tarihinde genel kurul
kararı aldığınız, ancak, sehven nakit sermaye artırımı kararı aldığınız ve Ticaret Siciline 313.000
TL nakit sermaye artırımı şeklinde tescil ettirdiğiniz, muhasebe kayıtlarınıza göre ise sermaye
artırımının 313.000 TL'lik özel fon hesabından yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, nakit sermaye artırımının özel fondan yapılan sermaye artırımı olarak düzeltilmesi ve
ticaret siciline tescil ettirilmesi durumunda, özel fon hesabının süresinde sermayeye ilave edildiği
kabul edilecek ve diğer şartların da varlığı halinde, Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında
yer alan mahsup imkanından faydalanılabilmesi mümkün olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.