5811 sayılı Kanuna göre bilanço usulüne göre defter tutan şahıs işletmelerinin sermaye artırımlarının şekil ve usul esasları hk.
Özelge: 5811 sayılı Kanuna göre bilanço usulüne göre
defter tutan şahıs işletmelerinin sermaye artırımlarının
şekil ve usul esasları hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-10-94-49
Tarih:
02/05/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-10-94-49 02/05/2011
Konu : 5811 sayılı Kanuna göre bilanço usulüne göre defter tutan
şahıs işletmelerinin sermaye artırımlarının şekil ve usul
esasları hk.
İlgide kayıtlı dilekçenizden, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... T.C.Kimlik numaralı mükellefi
olduğunuz, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden faydalanan ve bilanço usulüne göre defter
tutan ancak, ticaret sicil memurluğuna tescili olmayan gerçek kişi mükelleflerin sermaye
artırımlarının şekil ve usul esasları hakkında bilgi talebinde bulunduğunuz anlaşılmaktadır.
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanununun 5917 sayılı
Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince
sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında
işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçları ile taşınmazlar, 30.09.2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi
dairelerine beyan edilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu Kanun hükümlerine göre
213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı
kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon
hesabı, sermayenin cüz'ü addolunur ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave
olunur." hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin yedinci fıkrasında ise ikinci fıkra uyarınca beyanda bulunulduğu halde bilanço
esasına göre defter tutan mükelleflerce süresi içinde sermaye artırımında bulunulmaması halinde
beşinci fıkrada düzenlenen mahsup hükmünden yararlanılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bildirim ve beyan süreleri 30.09.2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması
Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğin "5.6.2. Türkiye'de sahip olunan varlıklara ilişkin şartlar"
başlıklı bölümün "5.6.2.1. Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi
mükellefleri" başlıklı alt bölümünde;
" Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince Türkiye'de sahip
olunan ve beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıklara ilişkin tutarların banka veya aracı
kurumlarda açılacak hesaplara yatırılmak suretiyle yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi ve
beyan tarihinden itibaren altı ay içerisinde sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir nedenle, belirlenen süre içerisinde söz konusu varlıklara ilişkin tutarların sermayeye
ilave edilmemesi halinde, Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkra hükmünden
yararlanılamayacaktır."açıklamlarına yer verilmiştir.
Buna göre, bilanço usulüne göre defter tutan gerçek kişilerin 5811 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesinin beşinci fıkrası hükmü çerçevesinde mahsup imkanından faydalanılabilmesi için, anılan
Kanun kapsamında beyan edilen varlıkların yasal defterlere kaydedilip pasifte özel bir fon hesabına
alınması ve fon hesabına alınan söz konusu varlık tutarlarının ticaret siciline tescil ettirilmeksizin
beyan tarihinden itibaren altı ayiçinde sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü V.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.