Adi ortaklığın sermaye şirketine dönüşmesi halinde KDV ve KV açısından yapılacak işlem hk.

Özelge: Adi ortaklığın sermaye şirketine dönüşmesi halinde
KDV ve KV açısından yapılacak işlem hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17.4-140
Tarih: 
28/02/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17.4-140 28/02/2011
Konu : Adi ortaklığın sermaye şirketine dönüşmesi halinde KDV  
ve KV açısından yapılacak işlem
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, bir adi ortaklığın nevi değiştirmek suretiyle anonim şirkete
dönüşmesinin, gelir ve kurumlar vergisi ile katma değer vergisi uygulamaları karşısındaki durumu
hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmekte olup, konuya ilişkin açıklamalara aşağıda yer
verilmiştir.
GELİR ve KURUMLAR VERGİSİ KANUNLARI YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinin (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço
esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle
bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi
işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi
tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması
şarttır.)  durumunda  değer  artış  kazancının  hesaplanmayacağı  ve  vergilendirilmeyeceği
belirtilmiştir.
Anılan maddenin (3) numaralı bendinde ise, kollektif ve adi komandit şirketlerin bu maddenin (2)
numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nev'i değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi
(Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde
şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını
gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) durumunda değer artış kazancının
hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği ifade edilmiştir.
Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi" başlıklı 19 uncu
maddesinde adi ortaklıkların devrine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 152 nci maddesinde, nev'i değiştirme "Bir ticaret şirketinin
nevinin diğer bir ticaret şirketi nevine çevrilmesi kanunda aksine hüküm olmadıkça, yeni nev'e ait
kuruluş merasimine tabidir; Böylece yeni nev'e çevrilen şirket eskisinin devamıdır." şeklinde
tanımlanmıştır.
Öte  yandan,  adi  ortaklıklar  818  sayılı  Borçlar  Kanununun  520-541  inci  maddelerinde
düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 520 nci maddesinde, adi ortaklık, iki veyadaha fazla kişinin, bir
sözleşmeye dayanarak, ortak bir amaca ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak
tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi
olmaları da söz konusu değildir. İki veya daha fazla gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin, adi
ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri karlar, hisseleri
oranında gerçek kişilerin ticari kazancına veya şirketlerin kurum kazancına dahil edilerek
vergilendirilmektedir.Görüleceği üzere, gerek Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarında gerekse Türk Ticaret
Kanununda adi ortaklıkların nev'i değiştirmelerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Ayrıca, söz konusu adi ortaklıkta gerçek kişiye ait hissenin ferdi işletme sayılmak suretiyle, aktif ve
pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devrolunması durumunda, mevcut adi ortaklık sona
ermiş olacağından, sözkonusu adi ortaklığın nev'i değişikliği işleminin gelir veya kurumlar vergisi
hükümlerine göre vergi ertelemesi müessesesinden yararlanmak suretiyle yapılması mümkün
bulunmamaktadır.  
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-c maddesine göre, Gelir Vergisi Kanununun 81
inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanuna göre yapılan devir ve bölünme
işlemleri katma değer vergisinden müstesnadır. Söz konusu madde uyarınca bu kapsamda vergiden
istisna edilen işlemlere, KDV Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmamakta;
işlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve
indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya
bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak
şekilde indirim konusu yapılabilmektedir.
Buna göre, Gelir veya Kurumlar Vergisi kanunlarında adi ortaklıkların nev'i değiştirmelerine ilişkin
herhangi bir hüküm bulunmadığından, söz konusu işlemin KDV Kanununun 17/4-c maddesi
kapsamında KDV den istisna tutulması da mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
                                                                                                                                       (...)
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.