Adi ortaklık borçlarından dolayı GVK Mük. 121. maddedeki vergi indiriminden yararlanılıp yararlanılmayacağı hk.
Adi ortaklık borçlarından dolayı GVK Mük. 121. maddedeki
vergi indiriminden yararlanılıp yararlanılmayacağı hk.
Sayı:
62030549-120[Mük.121-2018/592]-178
Tarih:
02/01/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : 02.01.2019
Konu : Adi ortaklık borçlarından dolayı GVK
Mük. 121. maddedeki vergi
indiriminden yararlanılıp
yararlanılmayacağı hk.
İlgi : ... tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesi ve 301
Seri No'lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen açıklamalar gereğince, Vergiye Uyumlu
Mükelleflere %5 oranında vergi indiriminden yararlanma imkanı getirildiği ve söz konusu maddede
belirtilen şartları sağladığınızı ancak 2017 yılına ilişkin vermek istediğiniz kurumlar vergisi
beyannamesinde indirimden yararlanmanıza sistemin izin vermediğini, gerekçe olarak ise
ortaklığınız bulunan adi ortaklıkların vergi borçlarını zamanında ödemediği belirtilerek konu
hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi" başlıklı mükerrer
121 inci maddesinde;
"Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi
mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans
şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden
hesaplanan verginin %5'i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki
hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek
tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar
vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine
tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar
red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya
mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı
dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir.
Söz konusu indirimden faydalanabilmek için;
1.İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi
beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin
olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın
ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş
olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali
sayılmaz.),
2.(1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla
ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş
yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre
tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),
3.İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil)
1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,
şarttır.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde
hükümlerinden yararlanamazlar.
Bu madde kapsamında vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları
taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması
dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Bu hüküm, indirimin
hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye
ilişkin beyanların gerçek durumu yansıtmadığının indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine
yapılan tarhiyatların kesinleşmesi hâlinde de uygulanır ve bu takdirde indirim uygulaması
dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip
eden takvim yılının başından itibaren başlar.
Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine
verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade
eder.
..." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 23.12.2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 301 seri No'lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinde vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin usul ve
esaslar belirlenmiştir.
Adi ortaklığın amacı, ortakların sorumlulukları, sermayesi, borçları ve alacakları 1/7/2012 tarihinde
yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanununun 620-645 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 620 nci maddesinde adi ortaklık, iki ya da daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak,
emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi
ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu
değildir. Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi
mükellefiyeti tesis ettirilmektedir. Adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı, adi ortaklığı
oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir.
Adi ortaklıkta malvarlığı bakımından elbirliği ile mülkiyet, borçlar bakımından ise müteselsil
sorumluluk söz konusudur.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ortağı olmanız dolayısıyla vergisel yükümlülükleri ve
borçları bakımından müteselsil sorumluluğunuz bulunan adi ortaklığın beyanname üzerine
tahakkuk eden vergi borçlarının zamanında ödenmemiş olması nedeniyle şirketinizin Gelir Vergisi
Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi
indiriminden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.