Adi Ortaklıktan Elde Edilen Gelirler Hk.

Adi Ortaklıktan Elde Edilen Gelirler Hk.
Sayı:
B.07.1.GIB.4.25.15.01-2011-KVK-1085-1-15
Tarih:
06/05/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı :
Konu :
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ............... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuzu, ... . ile birlikte ... vergi kimlik numaralı bir adi ortaklık kurarak inşaat
taahhüt işi aldığınızı ve bu işi 2009 yılı içerisinde ikmal ederek bitirdiğinizi, adi ortaklık uhdesinde
yapılan inşaat taahhüt işinden elde ettiğiniz karı hisseniz oranında Şirketinizin gelir tablolarının
ilgili hesaplarında (641) gösterdiğinizi, ancak Vergi Dairesi Müdürlüğünce söz konusu işe ait
hakedişlerin Şirketiniz ve ... 'nin gelir tablolarında yurtiçi satışlar bölümünde gözükmesi
gerektiğinden bahisle kurumlar vergisi beyanınızın düzeltilmesini istediği belirtilerek, bu çerçevede
yapmış olduğunuz işlemlerin doğru olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan özelge talep
edilmektedir.
Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 520-541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 520
nci maddesinde adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak, ortak bir amaca
ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği
olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklık
olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis
ettirilmektedir. Adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı, adi ortaklığı oluşturan ortaklar
tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir.
Buna göre, adi ortaklıklarda her bir ortak, ortaklık faaliyetinden kendi payına düşen kâr veya zararı,
geçici vergi beyannameleri ile yıllık kurumlar vergisi beyannamesine dahil etmek zorundadırlar.
Adi ortaklığın faaliyeti süresince ortaklık bünyesinde oluşan maliyetler ile gelir elde edilen hasılatın
karşılaştırılması sonucu kâr veya zarar oluşmaktadır. Dolayısıyla, adi ortaklığın gelir ve giderlerinin
ortaklık adına belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, adi ortaklık tarafından elde edilen
gelirler ile giderlerin duruma göre maliyet veya gider olarak dikkate alınmak suretiyle adi ortaklıkta
oluşan kazancın belirlenmesi ve oluşan kâr veya zararın ortaklık hisseleri oranında kurum
kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan adi ortaklığın
bünyesinde yapılan inşaat taahhüt işinden elde edilen karın ortaklıktaki hisseler oranında
paylaşılarak söz konusu şirket tarafından kurum kazancına dahil edilmek suretiyle vergilendirilmesi
gerekmektedir.
Diğer taraftan, Tek Düzen Muhasebe Sisteminin uygulanmasına ilişkin açıklamalar, 26/12/1992
tarih ve 21447 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Sıra Nolu Muhasebe Sistemi
Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer Tebliğlerde yapılmış
bulunmaktadır.
Bu itibarla, adi ortaklık uhdesinde yapılan söz konusu inşaat taahhüt işinden elde edilen ve ortaklık
payınıza isabet eden karın "640 İştiraklerden Temettü Gelirleri" veya "641 Bağlı Ortaklıklardan
Temettü Gelirleri" hesabında izlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413 .maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.