Apartman yöneticisine ödenen ücretin gelir vergisinden istisna olup olmadığı ve belge düzeni hk.

Özelge: Apartman yöneticisine ödenen ücretin gelir
vergisinden istisna olup olmadığı ve belge düzeni hk.
Sayı: 
11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--1009
Tarih: 
17/04/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--1009 17/04/2014
Konu : Apartman yöneticisine ödenen ücretin gelir vergisinden  
istisna olup olmadığı ve belge düzeni.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kat maliki olarak oturduğunuz apartmanda,
apartman yöneticisi olarak çalıştığınız belirtilerek, almış olduğunuz ücretin gelir vergisinden istisna
edilip edilmeyeceği, işletme ve  karar defterinin nizamı ve apartman yöneticisinin gider makbuzu
düzenleyip düzenleyemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
            I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile
temsil edilebilen menfaatlerdir.
            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almış olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasının 4
üncü bendinde ise; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu
sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak
vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
             Aynı Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, "Kamu
idare ve müessesleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,
gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço veya zirai işletme esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri
(avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmüne yer verilmiş, aynı fıkranın 1 inci
bendinde ise; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup, ücret sayılan
ödemelerden(istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı
hükme bağlanmıştır.
            Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34 üncü maddesinde yönetici tarif
edildikten sonra, 35-38 inci maddelerinde bunların görevleri ve sorumlulukları belirtilmiş; 40 ıncı
maddesinde ise "...Yönetici, yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin
edilmemiş olsa bile, kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebilir.
             Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim
giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda, bir
karar alınmamış ise, yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerininyarısına katılmaz." hükmü yer almıştır.
            Buna göre, yönetici ve denetçilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde, kendisine
yönetim planında ya da sözleşmede saptanan ücret ödemesinin, gerçek ücret olarak kabul edilerek
vergilendirilmesi gerekir. Ancak, yönetici ve denetçilerin kat malikleri arasından seçilmesi halinde,
bunlara sağlanan menfaatler, yukarıda belirtilen görev ve sorumlulukların külfeti ve bu görevin
yerine getirilmesinde yapılması gerekli olan masrafların karşılığı niteliğinde olması nedeniyle,
bunların vergilendirilmemesi gerekir. Kat malikleri arasından seçilen yöneticilere yönetim
giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirileceği
tabiidir.
             Yukarıda yazılı hüküm ve açıklamalara göre; apartman yöneticiliğine bağlı olarak
çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve deneticilere yönetim giderlerine katılmama
oranında yapılan ödemelerin gerçek ücret olarak kabul edilmemesi nedeniyle gelir vergisi
tevkifatına tabi tutulmaması gerekmekte olup, bu kişilere yönetim giderlerinin üzerinde ödeme
yapılması durumunda ise fazla kısmın ücret olarak Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104
üncü maddelerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
             II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde; defter tutmak mecburiyetinde olan
gerçek ve tüzel kişiler sayılmış, 227 nci maddesinin birinci fıkrasında ise "Bu kanunda aksine
hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait
olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu kayıtların Kanunun
müteakip maddelerinde yer alan fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu vb. şeklindeki
belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
            Diğer taraftan, mezkur Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrasında "İşverenler her ay
ödedikleri ücretler için (ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre
vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret
ödemeleri için bordro tutulmaz." hükmü mevcuttur.
            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, apartman yöneticiliğine bağlı olarak
çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve denetçilere yönetim giderlerine katılmama
oranında yapılan ödemelerin gerçek ücret olarak kabul edilmemesi nedeniyle ücret bordrosu
düzenlenmesine gerek olmamakla birlikte, bu kişilere yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme
yapılması halinde ödenen fazla kısım ücret olarak değerlendirileceğinden ücret bordrosu
düzenlenmesi gerekmektedir.
            Öte yandan, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyeti
bulunmayanların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutma ve belge düzenleme
zorunluluklarının bulunmadığı tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.