Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masraf karşılıkları hk.
Özelge: Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masraf
karşılıkları hk.
Sayı:
11395140-105[236-2012/VUK-1- . . .]--58433
Tarih:
04/06/2015
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[236-2012/VUK-1- . . .]--58433 04/06/2015
Konu : Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masrafların
vergisel durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ... ... A.Ş.'nin alacaklarının takibini üstlendiğiniz ve
müvekkil kurum ile yapılan sözleşme gereği İcra Müdürlüklerine yatırılan icra takip masraflarının
tarafınızca karşılanacağı, yapılan icra masraflarının borçlulardan tahsil edilmesi durumunda
müvekkil kurumun bu masrafları tarafınıza ödeyeceği ancak dosya masraflarının borçlulardan tahsil
edilmemesi durumunda ise ödediğiniz masrafların müvekkil şirket tarafından ödenmeyeceği,
dolayısıyla bu durumun serbest meslek faaliyetinden doğan gider oluşturacağı belirtilerek, İcra
Dairelerine ödenen masrafların gelir vergisi beyannamesinde gösterilip gösterilmeyeceği ve
müvekkil firmaya belirtilen icra masrafları için düzenlenecek serbest meslek makbuzunda stopaj ve
KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşlerini talep ettiğiniz
anlaşılmaktadır.
I- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan
işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,
onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi
yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar
adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca
borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve
değerler toplamını ifade ettiği,
27/5 inci maddesinde ise serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit
edilmiş bir tarife varsa hizmet bedelinin bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hüküm
altına alınmıştır.
Buna göre, bahse konu müvekkil şirketin alacaklarının takibi esnasında tarafınızca icra
dairelerine ödenen masrafların herhangi bir bedel eklenmeksizin aynen adı geçen müvekkil şirkete
yansıtılması işleminde KDV hesaplanmayacaktır.
Ancak, tarafınızca söz konusu masrafların yansıtılması sırasında masraf tutarına ilaveten bir
bedel alınması halinde ise bu bedel anılan müvekkil şirkete sunulan hizmetin karşılığını teşkiledeceğinden genel oranda KDV ye tabi tutulacaktır.
II- GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek
faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.",
67 nci maddesinde; "Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek
faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.
Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın
şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir.
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanununun 328
inci maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir.
Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere
müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç
sayılmaz.",
68 inci maddesinde; "Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan
indirilir:
1- Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler
(İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı
ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira
yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar
amortismanın yarısını gider yazabilirler.).
...",
94 üncü maddesinde; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair
kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi
işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan
ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre
tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden
veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya
mecburdurlar.",
96 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise; "Vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren
nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi
tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her
türlü kayıt ve işlemleri ifade eder."
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, Kanunun 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (2/b) alt bendinde ise; yaptıkları
serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden (2009/14592
sayılı B.K.K. ile 03.02.2009 tarihinden geçerli olmak üzere) % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapılacağı belirtilmiştir.
Serbest meslek erbabının, müşterisinden veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyetiyle
ilgili olarak, para ve ayın şeklinde aldığı gider karşılıkları da, ayrıca hasılat sayılmıştır. Bunakarşılık, vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi alanlarda harcanmak üzere
müşteri veya müvekkilden alınan para ve ayınların hasılat sayılmayacağı 67 nci maddenin dördüncü
fıkrasında hüküm altına alınarak gider karşılıklarına bir istisna getirilmiştir. Ancak, bunların
tamamen söz konusu hususlara harcanmış olması gerekmektedir. Aksi halde, alınan paralardan
harcanmayan kısım hasılat yazılmak zorundadır.
Bu hükümlere göre, icra müdürlüklerine yatırılan icra takip masrafları müvekkil adına
yapılan bir işlem olması nedeniyle, bu ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 67 nci maddesinin
dördüncü fıkrasında sayılan harcamalar arasında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla gelir olarak dikkate alınmayan bir ödemeye ilişkin yapılan harcamaların da
mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236 ncı maddesinde ; "Serbest meslek erbabı, mesleki
faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir
nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir."
denilmektedir.
Buna göre müvekkil ya da müşterilerinize sunduğunuz hizmetten dolayı aldığınız bedeller
için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir. Ancak, söz konusu olayda tarafınızca
müvekkiliniz adına icra müdürlüklerine yatırılan ve daha sonra müvekkilden tahsil edilen icra takip
masrafları serbest meslek kazancı sayılmayacağından, bu tahsilatlarınızla ilgili olarak serbest
meslek makbuzu düzenlemenize gerek yoktur.
Diğer taraftan, müvekkiliniz adına yatırdığınız icra takip masraflarını aşacak şekilde
komisyon vb. adlar altında ayrıca bir bedel tahsil etmeniz durumunda, bu bedeller için serbest
meslek makbuzu düzenlemeniz gerekeceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.