Balıkçı gemisinin satışından elde edilen hasılatın Gelir Vergisi matrahına dahil edilip edilmeyeceği hk.

Özelge: Balıkçı gemisinin satışından elde edilen hasılatın
Gelir Vergisi matrahına dahil edilip edilmeyeceği hk.
Sayı: 
46480499-120.02.02[2014/1464]-108
Tarih: 
25/12/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BALIKESİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 46480499-120.02.02[2014/1464]-108 25/12/2014
Konu : Balıkçı gemisinin satışından elde edilen hasılatın Gelir  
Vergisi matrahına dahil edilip edilmeyeceği
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2001 yılında inşa ettirdiğiniz balıkçı gemisini on iki
yıl sonra sattığınız belirtilerek, satış hasılatınızın gelir vergisine tabi olup olmadığı konusunda
Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde, "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai
kazançtır.
            Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve
ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan,
balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından
muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını  ifade
eder.
            Bazı nebat ve hayvan nevilerinde istihsalin doğrudan doğruya arazi üzerinde yapılmaması
zirai faaliyetin mahiyetini değiştirmez. ..." hükmü yer almaktadır.
            Aynı  Kanununun 53 üncü maddesinde, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların bu Kanunun
94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği; ancak
54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile 53 üncü maddede yazılı diğer
şartları taşıyan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde tespit olunarak vergilendirileceği hükme
bağlanmıştır.
            Yine aynı Kanunun 54 üncü maddesinde zirai kazancın gerçek usulde tespiti bakımından bir
takvim yılı içinde dikkate alınacak işletme büyüklüğü ölçüleri belirlenmiştir. Buna göre balıkçılıkta
dikkate alınacak işletme  büyüklüğü ölçüsü söz konusu maddenin (B) bendinin 2 nci grubunda
"Denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre" olarak belirlenmiştir.
            Mezkur Kanunun "Zirai İşletme Hesabı Esasına Göre Hasılat" başlıklı 56 ncı maddesinde ise,
zirai işletme hesabı esasına göre hasılatın nelerden oluştuğu belirtilerek, aynı maddenin 5 inci
bendinde,  amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç)
satılması halinde Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesine göre hesaplanan hasılatında dahil
edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
            6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 931 inci maddesinde; tahsis edildiği amaç, suda hareket
etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her aracın, kendiliğinden
hareket etme imkanı bulunmasa da gemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.
            21/12/1999 tarihli ve 23913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4490 sayılı Türk Uluslararası
Gemi Sicili Kanununun 2 nci maddesinde, bu Kanunda geçen gemi kavramının ticari amaçlakullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemilerini ifade ettiği, aynı Kanunun 12 nci
maddesinde ise bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve
yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergileriyle
fonlardan istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Diğer taraftan, konu hakkında 30/04/2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.12.1.1 Yasal düzenleme ve istisnanın kapsamı"
başlıklı bölümünde; "4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5266 sayılı Kanunun 3'üncü
maddesiyle değişik 12'nci maddesinin birinci fıkrasında, "Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk
Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen
kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır." hükmü yer almaktadır.
            Buna göre, 4490 sayılı Kanunla oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin
ve yatların işletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyetin gelir vergisi mükelleflerince (dar
mükellefler dahil) yapılması halinde gelir vergisinden, kurumlar vergisi mükelleflerince (dar
mükellefler dahil) yapılması halinde kurumlar vergisinden; Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı
gemilerin devrinden elde edilecek kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
            Ayrıca, mükellefiyet durumunuzla ilgili yapılan sorgulama neticesinde, sahip olduğunuz 21
metre uzunluğundaki balıkçı gemisiyle balıkçılık faaliyetinde bulunduğunuz ve bu çerçevede gerçek
usulde zirai kazanç mükellefi olduğunuz anlaşılmıştır.
            Yukarıda yer alan hüküm ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, sahip olduğunuz geminin
satışından elde edilen hasılatın, geminizin 4490 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası
Gemi Siciline kayıtlı olması halinde, gelir vergisinden istisna edilmesi;  aksi takdirde ise bahse konu
gemi satışından elde edilen kazancın, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 56 ncı maddesi
kapsamında zirai kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.