Banka temsilcileri adına tahakkuk ettirildiği halde kendilerine ödenmeyip bankaya gelir kaydedilen tutarlarda belge düzeni hk.
Özelge: Banka temsilcileri adına tahakkuk ettirildiği halde
kendilerine ödenmeyip bankaya gelir kaydedilen tutarlarda
belge düzeni hk.
Sayı:
27575268-105[238-2013-13]-563
Tarih:
03/06/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
Sayı : 27575268-105[238-2013-13]-563 03/06/2014
Konu : Banka temsilcileri adına tahakkuk ettirildiği halde
kendilerine ödenmeyip bankaya gelir kaydedilen
tutarlarda belge düzeni hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Bankanız iştiraklerinin yönetim ve denetim
kurulunda görev yapan banka temsilcilerinden bazılarının birden fazla iştirakte görev yaptıkları,
Bankanız Yönetim Kurulunun "Birden fazla ortaklıkta görev yapan temsilciler, sadece görev
yaptıkları bir ortaklıktan ücret alabilir, diğer görevlerinden dolayı hak etmiş oldukları ücret
Bankaya irat kaydedilir." kararı aldığı, bu karar uyarınca iştiraklerin yönetim ve denetim kurulunda
görev yapan temsilci adına, ilgili iştirak muhasebesinde ücret bordrosu düzenlendiği ve yapılan
gelir vergisi, damga vergisi kesintilerinin dönem muhtasar beyannamesi ile beyan edildiği,
Bankanız temsilcileri adına tahakkuk ettirildiği halde, yönetim kurulu kararı gereği görevli
temsilcilere ödenmeyip Bankanıza gelir kaydedilen tutarlar üzerinden, Bankanızda ayrıca BSMV ve
nihai olarak da Kurumlar Vergisi hesaplanmakta olduğu belirtilerek,
-Söz konusu iştiraklerin, ödeme yapılmayan temsilci adına ücret bordrosu düzenlenmesi ve
bordronun esas alınarak Bankanıza ödeme yapılması, Bankanızın da bu belge ile gelir kaydı
oluşturmasının Vergi Usul Kanununun belge ve kayıt düzenine uygun olup olmadığı,
-İştiraklerde görev alan temsilcilerin nam ve hesabına intikal etmeyen ve Bankanıza irat
kaydedilen söz konusu tutarların, temsilciler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamelerine dahil
edilip edilmeyeceği,
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu
Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların
aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsikinin
zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 07/09/1995 tarih ve 397 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
243 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Bankalar Tarafından Düzenlenecek Belgeler"
başlıklı (A) bölümünde; "Bankalar, yaptıkları hizmet ve satış işlemlerine ilişkin kayıtlarının dayanağı
olan fatura yerine, aşağıda açıklanan şartlara uygun olarak belge düzenlemek zorundadırlar. - Bankalar, döviz alım satım işlemleri ile menkul kıymetler borsasında aracı kurum sıfatıyla
müşterileri adına yaptıkları menkul kıymet alım satımları hariç olmak üzere, yaptıkları bütün
hizmetler veya satışlar dolayısıyla lehlerine tahakkuk edecek tutarları aşağıdaki şartlara uygun
olarak düzenleyecekleri dekontlarla belgeleyeceklerdir.
.....
b) Fatura yerine geçmek üzere düzenlenen dekontları, fatura düzenlenmesini gerektirmeyen
diğer işlemler (örneğin, bankanın merkez veya şubeleri arasında cereyan eden iç işlemler veya
banka lehine bir bedelin tahakkukunu gerektirmeyen muameleler) için düzenlenen dekontlardan
ayırmak üzere ayrı sıra numaraları kullanılacaktır...." açıklamalarına yer verilmiş olup, 246 sıra
no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ise bankaların lehlerine doğacak meblağlar için
düzenleyecekleri belgelerin numaralandırılması ve söz konusu belgelerin iptali veya hatalı tanzim
edilmesi durumunda yapılması gereken işlemlere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Özelge talep formunuz ekinde yer alan 08.05.2012 tarih ve 960 sayılı Halk Bankası Yönetim
Kurulu Kararında; birden fazla ortaklıkta görev yapan temsilcilerin sadece görev yaptıkları bir
ortaklıktan ücret alabileceği, diğer görevlerinden dolayı hak etmiş oldukları ücretin Bankaya irat
kaydedileceği hususunun karara bağlandığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, iştiraklerin yönetim ve denetim kurullarında görev yapan kişilerin birden
sonraki iştirakten elde ettikleri ve bankanıza irat kaydedilmesi gereken söz konusu tutarların
kurum kazancı kapsamında değerlendirilerek, 243 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile
246 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen esaslar doğrultusunda dekont ile
belgelendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, iştiraklerde görevli temsilcilerin nam ve hesabına intikal etmeyen ve
Bankanıza irat kaydedilen tutarların, söz konusu kişilerin yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil
edilip edilmeyeceği ile iştiraklerin, ilgilisine ödenmemesine rağmen bunlar adına ücret bordrosu
düzenlenmesinin mümkün olup olmayacağı hususları, ilgililer tarafından özelge talebinde
bulunulması halinde değerlendirilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.