Bankadaki altın hesabı üzerinden banka havalesi yoluyla saf altın satışında vergi uygulaması
Özelge: Bankadaki altın hesabı üzerinden banka havalesi
yoluyla saf altın satışında vergi uygulaması
Sayı:
96620903-130[17/4-g-2013/21]-33
Tarih:
08/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 96620903-130[17/4-g-2013/21]-33 08/04/2014
Konu : Bankadaki altın hesabı üzerinden banka havalesi
yoluyla saf altın satışında vergi uygulaması
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, yurt içinde saf altın ticareti
ile iştigal ettiğinizi, ... Bankası A.Ş. vb. bankalardan aldığınız saf altınları bu bankalardaki saf altın
hesaplarınıza intikal ettirdiğinizi ve çek, kredi kartı gibi ödeme araçları ile satılan saf altınların
hesabınızdan, ilgili kişilerin aynı bankalarda bulunan altın hesaplarına banka havalesi yoluyla
aktarıldığını belirterek, 1) Yapmış olduğunuz faaliyetin vergi kanunları açısından bir sakıncası olup
olmadığı, 2) Yapılan bu işlemin finans hizmeti sayılıp sayılmayacağı, 3) Saf altın ticaretinin KDV ye
tabi olup olmadığı, 4) Bankalardan alınan saf altın alış dekontlarının alış belgesi yerine geçip
geçmediği ve muhasebe kayıtlarında kullanılıp kullanılamayacağı, 5) Saf altın satışından dolayı
vadeli çekle yapılan satışlarda olduğu gibi sonradan ortaya çıkan gecikme zammı, vade farkı
faturalarında KDV olup olmadığı, 6) Kurumunuzca düzenlenen satış faturasının irsaliyeli fatura
şeklinde olup olamayacağı, 7) Kurumunuz tarafından yüklenilip indirim yoluyla giderilemeyen KDV
lerin direkt olarak gider kaydedilip kaydedilemeyeceği, 8) 379 Seri Nolu VUK Genel Tebliği
uyarınca fatura yerine kıymetli maden alım satım belgesi düzenleme zorunluluğunuz olup olmadığı,
9) Yurt içinde saf altın alım satımı yapmanızın bir sakıncası olup olmadığı konularında
Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde fatura, satılan
emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan
veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 230/5 inci maddesine göre satılan malların teslim tarihi ve irsaliye
numarasının faturada bulunması zorunlu olup malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından
taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya
taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve
taşıtta bulundurulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 211 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar
çerçevesinde, sattıkları mallar dolayısıyla Vergi Usul Kanununun 231 nci maddesinin 5 numaralı
bendi uyarınca malın tesliminden itibaren faturanın yedi gün içinde düzenlenmesi imkanından
vazgeçerek, bu yükümlülüğü derhal yerine getirmek isteyen mükelleflerin, fatura ve sevk
irsaliyesini ayrı ayrı düzenlemeksizin, diledikleri takdirde, Tebliğde sıralanan esaslara uygun olarak
"irsaliyeli fatura" düzenlemeleri mümkün bulunmaktadır.
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanma
Mecburiyetleri Hakkında Kanunla ilgili olarak yayımlanan 9 Seri No.lu Genel Tebliğin 9 uncu
bölümünde de kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık faaliyetinde ödeme kaydedici cihazkullanımına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Öte yandan, 243 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar
uyarınca bankaların, döviz alım satım işlemleri ile menkul kıymetler borsasında aracı kurum
sıfatıyla müşterileri adına yaptıkları menkul kıymet alım satımları hariç olmak üzere, yaptıkları
bütün hizmetler veya satışlar dolayısıyla lehlerine tahakkuk edecek tutarları anılan Tebliğde
belirtilen şartlara uygun olarak düzenleyecekleri dekontlarla belgelemeleri gerekmektedir.
Buna göre, özelge talep formunuzda bahsettiğiniz satışların yapılmasının mümkün olup
olmadığı konusu Bakanlığımız görev alanına dahil olmadığından cevaplandırılamamaktadır.
Ancak bu satışların yapılması halinde;
- Sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura satışa konu olan ticari mal hareketinin takip
edilebilmesini sağlayan bir belge olup bankalardan tedarik ettiğiniz altınların ilgili kişilerin aynı
bankalardaki altın hesaplarına banka havalesi suretiyle aktarılması durumunda şirketinizce
irsaliyeli fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
- 243 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda bankalardan
alınan saf altın alışlarına ilişkin dekontların alış belgesi olarak muhasebe kayıtlarında kullanılması
mümkün bulunmaktadır.
- Müşterilerin hesaplarına havale yoluyla yapılan altın satışlarınızın satışın yapıldığı tarih
itibariyle duruma göre düzenlenmesi gereken fatura ya da ÖKC satış fişleri ile belgelendirilmesi
gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 17/4-g maddesinde, külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut,
zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik, virconia) teslimlerinin katma değer vergisinden istisna
olduğu,
- 23/e maddesinde, altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların
teslim ve ithalinde matrahın, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu,
- 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut
bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya
borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve
değerler toplamını ifade ettiği;
-24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer
adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,
-30/a maddesinde ise; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların
teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri
içerisinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı
hükme bağlanmıştır.
105 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde; KDV Kanununun 24/c maddesine göre,
vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her
türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu, dolayısıyla teslim ve hizmet
işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farklarının matraha dahil edileceği ve işlemin tabi
olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirileceği açıklanmış olup, vadeli işlemlerde bedelin
zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farklarının da vadeli satışa konu teslim vehizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli
satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV
hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi
gerektiği açıklanmıştır.
114 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin " Altından Mamul veya Altın İhtiva Eden Ziynet Eşyaları
ile Sikke Altın Teslimleri " başlıklı (B) bölümünde, 1211 sayılı TCMB Kanununun " Temel Görev ve
Yetkiler " başlığını taşıyan ve Bankanın görev ve yetkilerini düzenleyen 4 üncü maddesinde 4651
sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle yapılan değişiklik ve İstanbul Altın Borsasının kurulması
nedeniyle, söz konusu eşyalar ile sikke altınların bünyesinde yer alan külçe altına isabet eden
tutarın belirlenmesinde, İstanbul Altın Borsasında işlem yapılan son resmi iş gününde oluşan
kapanış fiyatının esas alınmasının uygun olacağı; ayrıca borsada işlem gerçekleşmeyen günler için
söz konusu eşyalar ile sikke altınların bünyesinde yer alan külçe altına isabet eden tutarın
hesaplanmasında da, Borsada işlem yapılan en son resmi işgününde oluşan kapanış fiyatının esas
alınacağı açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, KDV Kanununun 17/4-g maddesi uyarınca, külçe altın teslimleri KDV den istisna
olduğundan, sonradan ortaya çıkan gecikme zammı ve vade farkı faturalarında da KDV uygulanması
söz konusu olmayacaktır.
Öte yandan, KDV Kanununun 30/a maddesi gereğince vergiye tabi olmayan veya vergiden
istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu
mal ve hizmetlerin maliyetleri içerisinde yer alan katma değer vergisi indirim konusu
yapılamayacağından indirilemeyen bu verginin işin mahiyetine göre kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider ya da maliyet unsuru olarak kabul edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.