Bankalardan temin edilen kredilerin ve şirket fonlarının bağlı şirketlere kullandırılması

Özelge: Bankalardan temin edilen kredilerin ve şirket
fonlarının bağlı şirketlere kullandırılması hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-1-2010-14017-18-1198
Tarih:
30/12/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-1-2010-14017-18-1198 30/12/2011
Konu : Bankalardan temin edilen kredilerin ve şirket fonlarının
bağlı şirketlere kullandırılması
İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinize bağlı şirketlerin ve iştiraklerinizin fon ihtiyacını karşılamak
için şirket kaynaklarından faiz ve komisyon uygulanarak borç verilmesi veya bankalar ile diğer
finans kuruluşlarından temin edilen kredilerin aynı koşullarda bağlı şirketlere ve iştiraklere
kullandırılması halinde bu işlemlerin katma değer vergine tabi olup olmayacağı konusunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
1- BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ YÖNÜNDEN
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında; "Bankerlerin yapmış
oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun
nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp
satmayı, alım - satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi
taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile
mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak
para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden
komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka muameleleri
vergisine tabidir." hükmü, ve aynı maddenin 6009 sayılı Kanunla değişik üçüncü fıkrasında ise, "90
sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen
muamele ve hizmetlerden herhangi birini esas iştigal konusu olarak yapanlar bu Kanunun
uygulanmasında banker sayılırlar..." hükmü yer almaktadır
Aynı Kanunun mükellefi belirleyen 30 uncu maddesinde ise, BSMV yi banka ve bankerlerle sigorta
şirketlerininödeyeceği hükmü bulunmaktadır.
6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde 6009 sayılı Kanun ile yapılan ve 1/8/2010 tarihinde
yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, kredi kullandırma işlerini esas iştigal konusu olarak yürüten
tüzel kişiler banker kabul edilmekte olup 1/8/2010 tarihinden itibaren yapılacak kredi kullandırma
işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paralar BSMV ye tabi bulunmaktadır.
Bu konuya ilişkin olarak 22/10/2010 tarihli ve 27737 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 87 No.lu
Gider Vergileri Genel Tebliğinin "B-2- 6802 Sayılı Kanunun 28 inci Maddesinin İkinci
Fıkrasında Belirtilen Muamele ve Hizmetleri Esas İştigal Konusu Olarak Yapanlar" başlıklı
bölümünde, "... Bir işlemin esas iştigal konusu olarak yapılması, işletmenin kuruluş gayesi ve bu
gayesini gerçekleştirmek için yapmakta olduğu işlem veya işlemlere bakılarak belirlenecektir.
Örneğin, inşaat ve otelcilik alanında faaliyet gösteren bir şirket, Kanunun 28 inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri esas faaliyet konusu işlemleri ile birlikte yapabilir. Bu şirketin gerek
kullandığı yabancı kaynaklardan gerekse öz kaynaklarından sağladığı fonları ortaklarına veya
üçüncü kişilere faiz karşılığında kullandırması işlemi şirketin esas faaliyet konusunun inşaat ve
otelcilik olması nedeniyle BSMV ye tabi olmayacaktır.
Esas itibariyle 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler, ilgili
kanunlar uyarınca verilen yetki veya izin ile yapılabilecek işlemlerdir.
Buna göre, 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal
konusu olarak yapanlar, bu işlemleri ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle
yürüten kişileri ifade etmektedir. Dolayısıyla bunların 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olarak BSMV ye tabi olacak, bunlar
dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olmadığından KDV ye tabi
olacaktır." açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen hüküm ve açıklamalara göre, ticari ve sınai faaliyette bulunmak üzere kurulmuş
olan şirketinizce yapılan kredi kullandırma işlemi, şirketinizin esas iştigal konusu olarak
değerlendirilemeyeceğinden BSMV ye tabi bulunmamaktadır.
2- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer
vergisine (KDV) tabi olduğu, Kanunun 17/4-e maddesinde ise banka ve sigorta muameleleri vergisi
kapsamına giren işlemlerin KDV den istisna edildiği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler uyarınca, Şirketiniz kaynaklarından bağlı şirketlerinize veya iştiraklerinize faiz ve
komisyon uygulanarak gerçekleştirilen ve yukarıda BSMV ye tabi bulunmadığı belirtilen borç verme
işlemi KDV ye tabi olup, bu işlemin karşılığını teşkil eden faiz ve komisyon toplamı üzerinden KDV
hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, Şirketinizce bankalardan ve diğer finans kuruluşlarından temin edilen kredilerin bağlı
şirketlere veya iştiraklere herhangi bir bedel eklenmeksizin aynen aktarılması işleminde KDV
hesaplanmayacaktır. Ancak, aktarılan kredi tutarına ilaveten herhangi bir bedel alınması halinde
ise bu bedel, firmanızın sunduğu hizmetin karşılığını teşkil edeceğinden, genel oranda katma değer
vergisine tabi tutulacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.