Bankaların kredi alacaklarından dolayı edindikleri menkul ve gayrimenkullerin amortisman yoluyla itfa edilip edilmeyeceği.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı :B.07.1.GİB.0.06.29-VUK-313-164 23/07/2012
Konu :Bankaların kredi alacaklarından dolayı
edindikleri menkul ve gayrimenkullerin
amortisman yoluyla itfa edilip
edilmeyeceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; bankanızca temerrüde düşen kredi alacaklarına mahsuben edinilen ve
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca yayımlanan Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğine
göre "298-Elden Çıkarılacak Kıymetler" hesabının "29800-Emtia" ve/veya "29801-Alacaklardan Dolayı Edinilen
Gayrimenkuller" alt hesaplarında izlenen duran varlıkların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun izniyle
bankacılık faaliyetlerinde kullanılması durumunda ise anılan tebliğ gereğince "250-Menkuller" ve/veya "252
Gayrimenkuller" hesabına aktarıldığı belirtilerek, alacaklarınızdan dolayı edindiğiniz bina, makina, teçhizat gibi menkul ve
gayrimenkullerin amortismana tabi tutulup tutulmayacağı hususlarında tereddüt oluştuğundan Başkanlığımızdan görüş
talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelle erin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri sa kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve sa kurum kazancının tespitinde Gelir
Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin
hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce
işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olacağı, ticari
kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41
inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesinde; "İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve
yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince
gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema lmlerinin birinci kısımdaki
esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.
...
Değeri 770.-TL'yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 770.-TL'yi aşmayan alet, edevat,
mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan
bütünlük arzedenlerde bu had topluca dikkate alınır." hükmü bulunmaktadır.
Buna göre, bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için işletmede bir yıldan fazla kullanılması,
yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması, işletmenin akti nde kayıtlı bulunması ve değerinin
770.-TL'yi aşması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre; bankanızın akti nde faaliyet ve ihtiyaçlarınız dışında ticari icap ve zorunluluk
nedeniyle yer alan menkul ve gayrimenkuller, işletmede devamlı olarak kullanılmak amacı taşımamakta olup, bankanız
için alım satıma konu ticari varlık niteliği taşımaktadır. Bu nedenle, söz konusu gayrimenkullerin Vergi Usul Kanununun
313 üncü maddesi gereğince amortisman yolu ile itfa edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, bankanız akti nde ticari icap ve zorunluluk nedeniyle yer almakta iken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumunun izniyle bankacılık faaliyetlerinde kullanılmasına izin verilen ve bu nedenle "250-Menkuller" ve/veya "252
Gayrimenkuller" hesaplarına aktarılan iktisadi kıymetlerin ise amortisman yoluyla itfa edilebileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*)
Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.