Bankanın genel müdürlük ve şubeleri bünyesinde yapılan muamelelerine ilişkin muhasebe kayıtlarının genel müdürlük tarafından tasdik ettirilen yasal defterlere topluca kaydedilip kaydedilemeyeceği.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı :64597866-105[171-2013]-137 20/08/2013
Konu :Bankanın genel müdürlük ve şubeleri
bünyesinde yapılan muamelelerine ilişkin
muhasebe kayıtlarının genel müdürlük
tarafından tasdik ettirilen yasal defterlere
topluca kaydedilip kaydedilemeyeceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda bankacılık faaliyetinden dolayı Başkanlığımız ... vergi kimlik numaralı mükelle
olan şirketinizin, şubelerine ait damga vergisi ve envanter defterlerinin merkezden tasdik ettirilerek, merkezden tutulup
tutulmayacağı ile şubelere ilişkin Damga Vergisi Beyannamelerinin, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Beyannameleri
ve Muhtasar Beyannameleri gibi topluca tek beyanname ile merkezden verilip verilmeyeceği hususlarında tereddüt
oluştuğundan Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 171 inci maddesinde; mükelle erin bu kanuna göre tutmaları
gereken defterleri vergi uygulaması bakımından bu maddede yazılı maksatları taşıyacak şekilde tutacakları, 175 inci
maddesinde ise, mükelle erin anılan Kanunun 171 ve müteakip maddelerinde belirtilen usul ve esaslara uymaları
şartıyla defterlerini ve muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda tanzim etmekte serbest
oldukları, hüküm altına alınmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin 5 inci fıkrasında kanuni merkez; vergiye tabi
kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkez,
Aynı maddenin 6 ncı fıkrasında ise iş merkezi; iş bakımından işlemlerin ilen toplandığı ve yönetildiği merkez,
şeklinde tanımlanmıştır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde, damga vergisinin makbuz karşılığı, istihkaktan kesinti
yapılması veya basılı damga konulması şekillerinden biriyle ödeneceği, bu ödeme şekillerinin hangi işlemler için ne
suretle uygulanacağını tespit etmeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu; 18 inci maddesinde, bu Kanunda gösterilen
haller dışında damga vergisinin makbuz karşılığında ödeneceği, Maliye Bakanlığının makbuz karşılığı ödemeye ilişkin usul
ve esasları belirlemeye yetkili olduğu; 22 nci maddesinin (a) bendinde, Maliye Bakanlığınca belirlenen mükelle er, kurum
ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kâğıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği uyarınca yirmiüçüncü) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve
yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği; (b) bendinde, (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen
onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve aynı süre içinde ödeneceği; maddenin son fıkrasında,
Maliye Bakanlığının, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, lüzum göreceği işlemlere ilişkin
kâğıtlara ait verginin yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın ve beyanname aranmaksızın kâğıdın düzenlenmesinden önce
veya noterlerce işleme tabi tutulması sırasında ödenmesi zorunluluğunu getirmeye, vergiyi işlem anında ilgili kamu
kurum ve kuruluşuna makbuz karşılığı ödettirmeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 3.5.1 no.lu bölümünde ise "Buna göre, 488 sayılı Kanunun
22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükelle yeti tesis ettirilmesi durumunda,
damga vergisinin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilip ödenmesi uygulamasına
devam edilecektir. Diğer taraftan, bankalar, anonim şirketler gibi merkezleri dışında başka il veya ilçelerde faaliyet
gösteren şubelerin düzenledikleri kâğıtlara ait damga vergileri ise, şubeler tarafından, muhtasar beyannamelerinin
verildiği vergi dairelerine sürekli damga vergisi mükelle yeti tesis ettirerek beyan edilip ödenecektir." denilmektedir.
Öte yandan, banka şubelerinin sürekli damga vergisi mükelle yetine ilişkin açıklamaların yapıldığı Gelir İdaresi
Başkanlığının 05/03/2012 tarih ve 24785 sayılı genel yazısında;
- Büyük Mükelle er Vergi Dairesi Başkanlığının mükelle olan bankaların şubeleri tarafından Ocak 2012 ve izleyen
vergilendirme dönemlerine ait muhtasar beyannamelerin, anılan bankaların genel müdürlüklerince tek merkezden
Büyük Mükelle er Vergi Dairesi Başkanlığına verilmesi durumunda, merkez ve şubeler tarafından 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine istinaden istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergilerinin aynı
muhtasar beyannameye dahil edilerek beyan edilmesi,
-43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği uyarınca sürekli damga vergisi mükelle yeti bulunan
sözkonusu banka şubelerinin muhtasar beyanname ile beyan edilecek kâğıtlar dışındaki taraf oldukları kâğıtlara ilişkin
damga vergisinin beyanı açısından sürekli damga vergisi mükelle yetlerinin devam ettirilmesi, Büyük Mükelle er Vergi
Dairesi Başkanlığının mükelle bankaların yeni açılacak şubelerinin ise işyeri adreslerinin bulunduğu yer vergi dairesine
sürekli damga vergisi mükelle yeti tesis ettirmeleri,
gerektiği belirtilmiştir.
Bu itibarla, başka il ve ilçelerde, faaliyet gösteren şubelerinize ait muhtasar beyannamelerin tek merkezden genel
müdürlüğünüzün bağlı bulunduğu Büyük Mükelle er Vergi Dairesi Başkanlığına verilmesi durumunda, 488 sayılı Damga
Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine istinaden istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen damga vergilerinin de aynı
muhtasar beyannameye dahil edilerek beyan edilmesi, başka il ve ilçelerde faaliyet gösteren şubeleriniz tarafından
makbuz mukabili ödenmesi gereken damga vergisine tabi bir kâğıt düzenlenmesi durumunda ise verginin şubenin
sürekli damga vergisi mükelle yetinin bulunduğu vergi dairesine damga vergisi beyannamesi ile beyan edilerek
ödenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, sürekli damga vergisi mükelle yeti bulunan şubelerinizin damga vergisi defteri tutmaları gerektiği tabiidir.
Diğer taraftan; bankanız genel merkezinin iş bakımından muamelelerin toplandığı ve idare edildiği, diğer bir
anlatımla şube hesaplarının da konsolide edildiği yer olması nedeniyle, envanter defterinin merkezden tasdik edilerek
kullanılması mümkün bulunmakta olup, bu durumda merkez ve şube hesaplarının ayrı ayrı kodlanarak izlenmesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.