Basit usuldeki mükellefin ticari aracını kiraya vermesi durumunda elde ettiği kazanç dolayısıyla basit usulden yararlanmaya devam edip etmeyeceği
Özelge: Basit usuldeki mükellefin ticari aracını kiraya
vermesi durumunda elde ettiği kazanç dolayısıyla basit
usulden yararlanmaya devam edip etmeyeceği
Sayı:
11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--1006
Tarih:
17/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[234-2012/VUK-1- . . .]--1006 17/04/2014
Konu : Basit usuldeki mükellefin ticari aracını kiraya
vermesi durumunda elde ettiği kazanç dolayısıyla
basit usulden yararlanmaya devam edip etmeyeceği
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; çay ocağı işletmeciliğinden dolayı basit usul
mükellefi olduğunuz, aldığınız ticari aracı (kamyonet) kiraya vermek suretiyle değerlendireceğiniz
belirtilerek, kira karşılığı elde edeceğiniz tutarların ne şekilde vergilendirileceği, kira bedelleri için
fatura düzenleyip düzenlemeyeceğiniz ve basit usulde vergilendirilmeye devam edip etmeyeceğiniz
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Her türlü ticari ve
sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmüne, aynı maddenin dördüncü fıkrasında
ise; "Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya
işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Ticari kazancın basit usulde tespitine ilişkin Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde; "
47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartlara topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit
olunur." , Kanunu basit usule tabi olmanın genel şartlarının düzenlendiği 47 nci maddesinin birinci
fıkrasının 1 inci bendinde de "Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve
çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri
ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde
iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin
başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)"hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, aynı Kanunun 70 inci maddesinde bentler halinde sayılan mal ve hakların
sahipleri, mutasarrıfları zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya
verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş, maddenin birinci
fıkrasının 8 numaralı bendinde motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve
tesisat ile bunların eklentileri bu mal ve haklar arasında sayılmış, ayrıca üçüncü fıkrasında da
"Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu
bölümdeki hükümler uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan; aynı Kanunun "Yıllık Beyannamenin Verilmesi" başlıklı 92 nci maddesinde; "
Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına
kadar, gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret olması halinde izleyen
yılın Şubat ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha
yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de
oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden
herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir."
hükmü yer almaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde,"Fatura, satılan emtia veya yapılan
iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.", 232 nci maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia
veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve
almak zorunda oldukları, 234 üncü maddesinde ise "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit
usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin
vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi
yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından
verilmiş fatura hükmündedir..." hükümleri yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; basit usule tabi olduğunuz faaliyetinizde
kullanmayarak kiraya verilmek suretiyle değerlendirdiğiniz ticari aracınızın (kamyonetin) kiraya
verilmesi karşılığı elde ettiğiniz gelirin gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi ve buna
göre vergilendirilmesi gerekmekte olup, ticari aracın kiraya verilmesi, basit usule tabi olmanın
genel şartları arasında yer alan -kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak-şartını ihlal
etmemektedir. Dolayısıyla basit usule tabi olmanın diğer şartlarını taşımanız halinde, çay ocağı
işletmeciliğinden elde edilen kazancın basit usulde tespiti uygulamasına devam etmeniz mümkün
bulunmaktadır.
Diğer taraftan, kiralama sonucu elde edilen kazancın, gayrimenkul sermaye iradı olması
nedeniyle, kiraya verilen araç için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belge düzenlenmesine
gerek bulunmamakta, kiracının vergi mükellefi olması durumunda ise adınıza gider pusulası
düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.