Basit usule tabi mükellefin aracını satması durumunda vergilendirme ve Defter Beyan sisteminde kayıtlara alınıp alınmayacağı
Basit usule tabi mükellefin aracını satması durumunda
vergilendirme ve Defter Beyan sisteminde kayıtlara alınıp
alınmayacağı
Sayı:
62030549-120[46-2020/32]-490032
Tarih:
06/05/2022
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : 62030549-120[46-2020/32]-490032 06.05.2022
Konu : Basit usule tabi mükellefin aracını
satması durumunda vergilendirme ve
Defter Beyan sisteminde kayıtlara alınıp
alınmayacağı
İlgi : 09/01/2020 tarihli özelge talep formu.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve dilekçenizde; katma değer vergisi (KDV) istisnasından vazgeçen
basit usule tabi gelir vergisi mükellefinin araç alış ve satış faturalarının defter beyan sisteminde
kayıtlara alınıp alınmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında
Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci
maddesi ile 193 sayılı Kanuna eklenen mükerrer 20/A maddesine göre, kazançları basit usulde
tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesna
tutulmuş olup, bu düzenleme 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere
yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 7338 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesi 46 ncı maddesinde, "47 ve 48
inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan
malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin
belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına
esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu'nun defter tutma
hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun
ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler."hükmüne yer
verilmiştir.
Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı, 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci
paragrafında, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, kullandıkları sabit kıymetleri gider
yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları, 230 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel
Tebliğinin 4 üncü bölümünde ise, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit
kıymetlerini satmaları halinde fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı açıklanmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde
yer alan alış satış ve/veya hasılat tutarlarının tespitinde ilgili yıllarda yapılan esas faaliyet konusu
ile ilgili alış satış ve/veya hasılat tutarlarının dikkate alınması, dolayısıyla esas faaliyet konusu ile
ilgili olmayan araç satışının satış hasılatı olarak dikkate alınmaması gerekmektedir.
II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu
kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki
mecburidir."
229 uncu maddesinde, "Fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesikadır."
231 inci maddesinin 5 inci fıkrasında, "Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren
azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş
sayılır."
232 nci maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter
tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler."
hükümleri yer almaktadır.
Bu durumda basit usulde ticari kazanç sahibi mükelleflerin, esas faaliyet konusu ile ilgili olmayan
araç satışının, satış hasılatı olarak dikkate alınmayacağı ve satış işleminin noter satış sözleşmesi ile
tevsiki mümkün olduğundan fatura düzenleme yükümlülüğü bulunmadığı hususları birlikte
değerlendirildiğinde söz konusu satış işleminin Defter-Beyan Sisteminde kayıt altına alınması
mümkün bulunmamaktadır.
III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de
yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
17/4-a maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından
yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,
18 inci maddesinde, vergiden istisna edilmiş işlemleri yapanların, ilgili vergi dairesine yazılı
başvuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tabi tutulmalarını talep edebilecekleri,
bu talebin dilekçede belirtilen ve dilekçe tarihinden sonra ifa edilen işlemlerin tamamını
kapsamasının şart olduğu, şu kadar ki, mükellefiyetin devam etmekte olan işlemlere şümulünün
bulunmadığı, istisnadan vazgeçmek isteyenlerin talepleri üzerine vergi dairesince, vergi
mükellefiyetlerinin talep tarihinden itibaren tesis olunacağı, bu şekilde mükellef olanlar üç yıl
geçmedikçe mükellefiyetten çıkamayacağı, mükelleflerin üç yıllık sürenin bitiminden önce
mükellefiyetten çıkma talebinde bulunmadıkları takdirde mükellefiyetin yeniden üç yıl süre ile
uzatılmış sayılacağı
hüküm altına alınmıştır.
Bu bağlamda Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilen mükelleflerin işlemleri KDV
Kanununun 17/4-a maddesine göre KDV'den istisna olmakla birlikte Kanunun 18/1 inci maddesi
kapsamında istisnadan vazgeçen basit usule tabi mükelleflerin yaptığı işlemlerde KDV
hesaplanması gerekmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.