Bedelsiz edinilen ortaklık payının vergilendirilmesi.

Özelge: Bedelsiz edinilen ortaklık payının vergilendirilmesi.
Sayı: 
39044742-BSMV-2649
Tarih: 
15/12/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 39044742-BSMV-2649 15/12/2014
Konu : Bedelsiz edinilen ortaklık payının vergilendirilmesi.  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Sermaye Piyasası Mevzuatı hükümleri çerçevesinde
faaliyet gösteren aracı kurum ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın üyesi olan Firmanıza, 6362
sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 138/6-a maddesi "Borsa İstanbul A.Ş.'nin sermayesinin %4'ü
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın mevcut üyelerine eşit ve bedelsiz devredilir." hükmü
uyarınca bedelsiz hisse devri işleminin vergi uygulamaları karşısındaki durumu konusunda görüş
talep edilmektedir.
            1) KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
             Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci
maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin
ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun
değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme
bağlanmıştır.
             Buna göre, Borsa İstanbul A.Ş.nin ortaklık paylarının belirli bir kısmının İMKB'nin üyesi
olan şirketinize bedelsiz olarak devredilmesi nedeniyle, adı geçen şirket tarafından bedelsiz
devredilen payların itibari değerleri ile kayıtlara alınması ve bu tutarın kurum kazancına dahil
edilerek kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
             2) BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ YÖNÜNDEN
             6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında; "Bankerlerin
yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa
olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp
satmayı, alım - satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi
taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile
mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak
para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden
komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka muameleleri
vergisine tabidir." hükmü ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise, "90 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden
herhangi birini esas iştigal konusu olarak yapanlar bu Kanunun uygulanmasında banker sayılırlar..."
hükmü yer almaktadır.             Aynı Kanunun mükellefi belirleyen 30 uncu maddesinde ise, BSMV'yi banka ve bankerlerle
sigorta şirketlerinin ödeyeceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
             6802 sayılı Kanunda 6009 sayılı Kanunla yapılan değişikliklere ilişkin açıklamaların yer
aldığı 87 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliğinin "B-2- 6802 Sayılı Kanunun 28 inci Maddesinin
İkinci Fıkrasında Belirtilen Muamele ve Hizmetleri Esas İştigal Konusu Olarak Yapanlar" başlıklı
bölümünde; "Buna göre, banker kapsamında BSMV mükellefi olmak için, anılan Kanunun 28 inci
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemlerin esas iştigal (ana faaliyet) konusu olarak
yürütülmesi ve bu işlemler dolayısıyla lehe para alınması gerekmektedir...
             Esas itibariyle 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler,
ilgili kanunlar uyarınca verilen yetki veya izin ile yapılabilecek işlemlerdir...
             6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal
konusu olarak yapanlar, bu işlemleri ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle
yürüten kişileri ifade etmektedir. Dolayısıyla bunların 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olarak BSMV ye tabi olacak, bunlar
dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olmadığından KDV ye tabi
olacaktır." açıklamalarına yer verilmiştir.
             Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca
6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde belirtilen işlemleri esas iştigal konusu olarak yapan aracı
kurumlar banker kapsamında BSMV mükellefi olup, bu kurumlar tarafından esas iştigal konusu
olarak yapılan hisse alım satım işlemlerinin BSMV'ye tabi tutulması gerekmektedir.
             Ancak, BSMV'de vergiyi doğuran olayın meydana gelebilmesi için bir muamele yapılması ve
bu muamele sonucu lehe para kalması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Diğer bir
deyişle, bir muamele yapıldığı halde lehe bir para kalmazsa vergi doğmamaktadır. Bu nedenle,
bedelsiz olarak verilen hisse senetlerinden anılan şirket lehine herhangi bir para kalmadığından
vergilendirilmesi söz konusu değildir.
            3) VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
             Bilindiği üzere, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle, Türkiye
Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla
veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve
intikal vergisine tabi tutulmaktadır.
             Aynı Kanunun 2 nci maddesinin (a) fıkrasında da "şahıs" tabirinin, hilafına sarahat
olmadıkça hakiki ve hükmi şahısları; (b) fıkrasında, "mal" tabirinin, mülkiyete mevzu olabilen
menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları ve alacakları, (d) fıkrasında
ise ivazsız intikal tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade
edeceği belirlenmiştir.
             Bu hükümlere göre, malların veraset yoluyla veya her ne suretle olursa olsun ivazsız bir
şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi tutulması
gerekmektedir.
            Kurumlar vergisinin konusuna giren ödemeler karşılıksız olsa dahi veraset ve intikal
vergisine tabi tutulmamaktadır.
             Bu açıklamalar çerçevesinde, Borsa İstanbul Anonim Şirketince ... Menkul Değerler Anonim
Şirketine bedelsiz devredilecek paylar kurumlar vergisine tabi olduğundan adı geçen şirkete
ödenen paylardan veraset ve intikal vergisinin aranılmaması gerekmektedir.
            4) KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
             3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;             -1/1'inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olacağı,
             -17/4-g maddesinde "... döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil ..."
teslimlerinin KDV'den istisna olduğu,
             hüküm altına alınmıştır.
             Buna göre, Borsa İstanbul AŞ'nin hisse senedine bağlanmış ortaklık paylarının belirli bir
kısmının bedelsiz olarak firmanıza devri, KDV Kanununun 17/4-g maddesi kapsamında KDV'den
istisna olacaktır.
             Bilgi edinilmesini rica ederim.