Belediyeye ait arsa üzerine kendi bütçe kaynaklarıyla yaptırılan 1 dükkan, 6 adet konutun satışında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı Hk.

Belediyeye ait arsa üzerine kendi bütçe kaynaklarıyla
yaptırılan 1 dükkan, 6 adet konutun satışında KDV
hesaplanıp hesaplanmayacağı Hk.
Sayı: 
85373914-130[53.01.212]-22976
Tarih: 
28/02/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 85373914-130[53.01.212]-22976 28.02.2019
Konu : Belediyeye ait arsa üzerine kendi bütçe  
kaynaklarıyla yaptırılan 1 dükkan, 6 adet
konutun satışında KDV hesaplanıp
hesaplanmayacağı Hk.
İlgi :21/11/2017 tarih ve 90696857-622.03-E.221/2147 sayılı yazınız ekindeki özelge
talep formunuz.
 
İlgide  kayıtlı  özelge  talep  formunuzda,  Belediyenize  ait  arsa  üzerine  kendi  bütçe
kaynaklarınızla yaptırdığınız 1 dükkan, 6 adet konutun satışında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı
hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
 
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde iktisadi kamu kuruluşları, kurumlar
vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup anılan maddenin üçüncü fıkrasında, Devlete, il özel
idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri
devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai
işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşlarının
kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel
kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş
yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece
maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis
edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır. 
Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde iktisadi kamu kuruluşlarının ticari, sınai veya zirai bir işletme
oluşturup oluşturmadığı hususunda, Tebliğin (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate
alınması gerektiği belirtilmiştir.
 
Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde de iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin bağlılık,
devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla
iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona
bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları
gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından
piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya
hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş
amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.
 
İktisadi işletme tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai
faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle
işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması
gerekir. Aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz
edilemeyecektir.
 
Tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan belediyelerin yürüttüğü
faaliyetlerin, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde devamlı surette ve bir
bedel mukabilinde gerçekleştirilen ticari, sınai ve zirai faaliyetlerden oluşması halinde; bu
faaliyetler dolayısıyla belediyeler bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar
vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekir.
 
Buna göre, Belediyenize ait arsa üzerine bedeli Belediyeniz bütçesinden karşılanarak inşa
edilen 1 adet iş yeri ve 6 adet konutun bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde
satılması, ticari faaliyetin varlığının kabulünü gerektirdiğinden, bu faaliyet nedeniyle Belediyeniz
bünyesinde oluşan iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi
gerekmektedir 
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
 
-1/3-g maddesinde, belediyelere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya
işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların ve bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin
ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV'ye tabi olduğu,
 
-17/4-p maddesinde ise belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı
suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerinin KDV'den istisna olduğu
 
hüküm altına alınmıştır.
 
Konu hakkında KDV Genel Uygulama Tebliğinin "II/F-4.15. Hazinenin Taşınmaz Teslimi ve
Kiralamaları, İrtifak Hakkı Tesisi, Kullanma İzni ve Ön İzin Verilmesi İşlemleri, Toplu Konut İdaresi
(TOKİ) Başkanlığının Arsa ve Arazi Teslimleri ile Belediye ve İl Özel İdarelerinin Taşınmaz Satışları"
başlıklı bölümünde;
 
" ...
 3065 sayılı Kanunun (17/4-p) maddesine göre, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki
taşınmazların satışı (belediye ve il özel idarelerinin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmelerin
taşınmaz satışları hariç) KDV'den istisnadır.
 
Diğer taraftan, bölge sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kurulan belediyelerin bu amaçları kapsamında yapmış oldukları işlemler KDV'nin konusuna
girmemekle birlikte, belediyelerin ticari, sınai, zirai veya mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri
3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesi uyarınca KDV'ye tabidir.
 
Belediyelerin veya il özel idarelerinin bünyesinde bir iktisadi işletme oluşması halinde KDV
mükellefiyetinin, belediye veya il özel idarelerinin adına değil, bunların bünyesinde oluşan iktisadi
işletme adına tesis edilmesi gerekmektedir. Belediye veya il özel idarelerine ilişkin mükellefiyet
tesisinde, söz konusu iktisadi işletmelerin faaliyet konuları dikkate alınacak ve unvanında faaliyet
konusuna yer verilecektir.
 
Buna göre, belediye ve il özel idarelerinin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmelerin taşınmaz
satışları,  3065  sayılı  Kanunun  (17/4-p)  maddesindeki  istisna  kapsamında
değerlendirilemeyeceğinden,  söz  konusu  iktisadi  işletmelerin  taşınmaz  satışlarında  genel
hükümlere göre KDV uygulanacaktır."
 
açıklamalarına yer verilmiştir.
 
Buna göre, Belediyenize ait arsa üzerine bedeli Belediyeniz bütçesinden karşılanarak inşa
edilen 1 adet işyeri ve 6 adet konutun ticari bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi
içerisinde satışının yapılması durumunda, belediyeye bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından söz
konusu satış işlemlerinin KDV Kanununun 17/4-p maddesinde yer alan istisna kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, söz konusu satış işlemleri genel hükümler
çerçevesinde KDV ye tabi tutulacaktır. 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.