Bilirkişi faaliyetinin serbest meslek faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ile söz konusu faaliyet nedeniyle farklı hukuk mahkem

Özelge: Kiralanan 22 m'lik tekne ile yapılacak balıkçılık
faaliyetinin hangi kazanç türüne girdiği ile söz konusu
faaliyette belge düzeni hk.
Sayı: 
68554973-105[413-2013/4]-83
Tarih: 
27/08/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 68554973-105[413-2013/4]-83 27/08/2013
Konu : Kiralanan 22 m'lik tekne ile yapılacak balıkçılık faaliyetinin 
hangi kazanç türüne girdiği ile söz konusu faaliyette belge
düzeni.
 
            İlgi sayılı özelge talep formunda, balıkçılık faaliyeti ile uğraştığınızı, satacağınız balıkları 22
metrelik tekne kiralayarak avlamak istediğinizi belirterek, bu tekneden dolayı mükellefiyetinizin
ticari kazanç mı yoksa zirai kazanç mı olacağı, ayrıca tutmuş olduğunuz balıkları nasıl
belgelendireceğiniz konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.
            Mükellefiyetinizle ilgili olarak e-VDO Sisteminde yapılan sorgulama sonucu, belirli bir mala
tahsis edilmiş mağazalarda balık, kabuklu hayvanlar ve yumuşakçaların perakende ticareti işinden
dolayı ... tarihinden bu yana gerçek usulde gelir vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetinizin
bulunduğu anlaşılmaktadır.
            I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetten
doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
            Aynı Kanunun 52 nci maddesinde,
            "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır.
            Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve
ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan,
balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından
muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade
eder.
            ...
            Satışların dükkân ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkân ve mağazaya
gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan
doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu
mevzua münhasır kalmak şartıyla dükkân ve mağaza sayılmaz.
            Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işleten
gerçek kişilere (Adi şirketler dâhil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler
neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir."
            hükmüne yer verilmiştir.            Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, çiftçilerin elde ettikleri zirai
kazançların, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hâsılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirileceği, ancak 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir
biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip
olan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço
esasına göre) tespit olunarak vergilendirileceği, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen
çiftçilerin bu kazançları için beyanname vermeyecekleri hüküm altına alınmıştır.
            Kanunun işletme büyüklüğü ölçülerinin belirlendiği 54 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(B) bendinde, 2 nci grup olarak denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu -20- metreyi
aşanların zirai kazançlarının gerçek usulde tespit edileceği hükme bağlanmıştır.
            Bu hükümler uyarınca; balık avcılığı faaliyetinden elde ettiğiniz kazanç zirai kazançtır.
Kiralayacağınızı belirttiğiniz balıkçı teknesinin boyu Kanunun 54 üncü maddesinde belirlenen
işletme büyüklüğü ölçüsünü aştığından kazancınız gerçek usulde vergilendirilecek olup,
avlayacağınız balıkların toptan ve perakende satışını yapacağınız işyerine gelinceye kadar geçirilen
safhalar da zirai faaliyet kapsamında değerlendirilecektir.
            Öte yandan, açmış olduğunuz işyerinde balıkların toptan ve perakende satışını yapmanız
dolayısıyla elde edilen kazanç ticari kazanç olup, Kanunun ticari kazanca ilişkin hükümleri
çerçevesinde vergilendirilecektir.
            II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, "Perakende Satış Vesikaları" başlığını
taşıyan 233 üncü maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit
edilenlerin ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin fatura vermek mecburiyetinde
olmadıkları satışları ve yaptıkları işlerin bedellerinin, perakende satış fişleri, makineli kasaların
kayıt ruloları veya giriş ve yolcu taşıma biletlerinden herhangi biri ile tevsik edileceği hüküm altına
alınmıştır.
            Mezkur Kanunun 232 nci maddesinde ise, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit
usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
            1.  Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
            2.  Serbest meslek erbabına;
            3.  Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
            4.  Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
            5.  Vergiden muaf esnafa.
            Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler.
            Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde
tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya
onlara yaptırdıkları iş bedelinin 800-TL'yi geçmesi veya bedeli 800.-TL'den az olsa dahi istemeleri
halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir." hükmü yer almaktadır.
            Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti
Hakkında 3100 sayılı Kanunun 1/1 maddesinde "Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra
satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, bu Kanuna göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetindedirler" hükmü yeralmaktadır.
            Buna göre, perakende mal satan veya hizmet ifasında bulunan ve birinci veya ikinci sınıf
tüccar kapsamına giren mükelleflerin ödeme kaydedici cihazları kullanmaları zorunlu olduğundan,
vergi mükelleflerine yapılan satışlarda bedele bakılmaksızın, nihai tüketicilere yapılan satışlarda ise
bedelin (2013 yılı için) 800 TL'yi geçmesi veya bedel (2013 yılı için) 800 TL'den az olsa dahi
müşterilerin istemeleri halinde fatura düzenleme mecburiyetiniz bulunmakta olup, fatura
düzenlemek zorunda olmadığınız satışlarınızın belgelendirilmesinde ödeme kaydedici cihaz
kullanmanız gerekmektedir.
            Diğer taraftan, işyerinizin dışında tekneden doğrudan yapılacak zirai ürün satışları için
Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde sayılanlara fatura, nihai tüketicilere satılması halinde
ise perakende satış fişi düzenlenmesi suretiyle belgelendirilmesi gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 Özelge: Bilirkişi faaliyetinin serbest meslek faaliyeti
kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ile söz
konusu faaliyet nedeniyle farklı hukuk mahkemelerinden
elde edilen ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı
maddesinde yer alan beyan sınırın
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 86-443
Tarih: 
18/10/2010
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 86-443 18/10/2010
Konu : Bilirkişilere yapılan ödemelerin vergilendirilmesi.  
 
İlgide kayıtlı başvurunuzda, avukat olarak serbest meslek faaliyetinden dolayı ... Vergi Dairesi
Müdürlüğünün ... T.C. kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, farklı adliyelerde bilirkişi
olarak görev aldığınız ve bu görevler karşılığında Adalet Bakanlığına bağlı veznelerden tarafınıza
ücret ödemesinde bulunulduğu belirtilerek, bu ücret ödemelerinin tek işverenden alınan ücret
olarak mı değerlendirileceği ile beyan edilip edilmeyeceği ayrıca, bilirkişi olarak elde ettiğiniz
gelirlerinizin  serbest  meslek  kazancınız  kapsamında  değerlendirilip  değerlendirilmeyeceği
hususlarında Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde;
"Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve
ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:
 ...
5. Bilirkişilere, resmî arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi
üyelerine ödenen veya sağlanan  para, ayın ve menfaatler;..."
hükmü yer almıştır. Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinde;
"Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi
halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
1- Tam mükellefiyette
...
b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (4962 sayılı Kanunun 17/Dmaddesiyle değişen parantez içi hüküm 07/08/2003 tarihinden geçerli olmak üzere) (birden fazla
işverenden ücret almakla beraber,birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplam 103.
maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif
suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)..." hükmü yer almaktadır.
Konuya ilişkin olarak Bakanlığımız Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından 11/02/2004 tarihinde
yayımlanan 16 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin 3.2 Bölümünde, "Tam mükellef gerçek kişiler tevkif
yoluyla vergilendirilmiş, tek işverenden alınan ücretleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi
vermeyeceklerdir. Birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi durumunda, birden sonraki
işverenden alınan ücretlerin toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı
aşması halinde birinci işverendenalınan da dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı beyan
edilecektir.
Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı
serbestçe belirlenecektir.
Tevkifata tabi tutulmamış ücret gelirleri (Gelir Vergisi Kanunu'nun 64. maddesinde yer alan diğer
ücretler hariç) için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir." açıklaması yer almıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre serbest meslek faaliyetinizin dışında mahkemelere yapmış
olduğunuz bilirkişilik hizmetinden elde etmiş olduğunuz gelir "ücret" niteliğinde olup, ödemelerin
tahakkuk işleminin tek vezneden yapılmış olması halinde bir tek işverenden elde edilen ücret geliri
olarak değerlendirilmesi ve serbest meslek faaliyetiniz nedeniyle vereceğiniz beyannameye dahil
edilmemesi gerekmektedir.
Ancak bilirkişi ödemelerinin mahkemelerin ayrı ayrı veznelerinden yapılması halinde, ikinci ve
müteakip mahkeme veznelerinin ayrı işveren olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, birinci
işverenden sonrakilerden alınan ücret gelirleri toplamının Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü
maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (273 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel
Tebliği ile 2010 takvim yılı için 22.000 TL) aşması halinde, birinci işverenden alınan da dahil olmak
üzere tamamının ücret geliri olarak serbest meslek kazancınız dolayısıyla vereceğiniz gelir vergisi
beyannamesine dahil edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
  Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.