Binek otolara ait gider ve amortismanların indirimi hk.

Özelge: Binek otolara ait gider ve amortismanların indirimi
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-48
Tarih: 
17/01/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-48 17/01/2012
Konu : Binek otolara ait gider ve amortismanların indirimi  
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinize ait binek otolara ilişkin olarak ayrılan
amortismanların  ve  giderlerin  kurum  kazancının  tespitinde  gider  olarak  dikkate  alınıp
alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı  maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum
kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
belirtilmiş olup safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler hasılattan indirim konusu
yapılmaktadır.
Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının:
- (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel
giderlerin,
- (5) numaralı bendinde, kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan
taşıtların giderlerinin,
-(7) numaralı bendinde ise, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların
safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde, vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille
ispatlanabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatler olduğu; ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı),
tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında
ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi
şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği; yönetim ve denetim
kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan
para, ayın ve menfaatlerin ücret olarak kabul edileceği; yine bu Kanunun 23 üncü maddesinin (10)
numaralı bendinde ise hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak
maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderlerinin gelir vergisinden istisna tutulacağı
hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmakla
sorumlu olanlar ve tevkifat yapılacak ödeme türleri sayılmış olup, bu fıkranın (1) numaralı 
bendinde, hizmet  erbabına  ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan
ödemelerden (istisnalardan faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi
tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun "Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı"
başlıklı 13 üncü maddesinde;
"(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya
fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat
işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve
benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak
değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi
veya kurum ile idaresi,denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı
bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların
eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın
hısımları da ilişkili kişi sayılır."
hükümlerine yer verilmiş olup, "Kabul edilmeyen indirimler" başlıklı 11 inci maddesinin (c)
bendinde ise transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının
tespitinde indirilmesinin kabul edilmeyeceği ifade edilmiştir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan
araçlara ilişkin giderlerin, bu araçların işte kullanıldıklarının Vergi Usul Kanununun 3 üncü
maddesinin (b) bendi gereği ispatı halinde, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (5)
numaralı bendine; işletmeye kayıtlı araçlara ilişkin olarak ayrılan amortismanların da bu Kanunun
40 ıncı maddesinin (7) numaralı bendine istinaden kurum kazancının tespitinde indirim konusu 
yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, şirket personelinin işyerine geliş gidişlerini kolaylaştırmak maksadıyla toplu taşıma dışında
tahsis edilen araçlar ile yönetim kurulu üyelerine bu sıfatları dolayısıyla tahsis edilen araçların, işle
ilgili olarak kullanılmadıkları (işe geliş-işten dönüş, hafta sonu tatili, bayram tatili vb.) dönemlere
ilişkin giderlerden şirketiniz tarafından karşılanan kısmının net ücret olarak değerlendirilmesi ve bu
ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1) numaralı bendine istinaden tevkifata
tabi tutuldukları brüt tutarlarının aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında
kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, yönetim kurulu üyelerine bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve
menfaatlerin yanı sıra bu görevleri dolayısıyla tahsis edilen araçlar nedeniyle ücret kabul edilen
ödemelerin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan "Transfer
Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" hükümlerine göre ayrıca değerlendirileceği
tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergiiçin gecikme faizi hesaplanmayacaktır.