Birliğin yapmış olduğu hizmetin karşılığı almış olduğu bedel nedeniyle KV mükellefiyetine tabi olup olmadığı, mükellefiyetinin olması durumunda beyann

Özelge: Birliğin yapmış olduğu hizmetin karşılığı almış
olduğu bedel nedeniyle KV mükellefiyetine tabi olup
olmadığı, mükellefiyetinin olması durumunda
beyannamelerinin serbest muhasebeci veya mali müşavir
tarafından imzalanma zorunluluğu hk.
Sayı:
10497383-010-1
Tarih:
29/04/2014
T.C.
BİTLİS VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : 10497383-010-1 29/04/2014
Konu : Birliğin yapmış olduğu hizmetin karşılığı almış olduğu
bedel nedeniyle KV mükellefiyetine tabi olup olmadığı,
mükellefiyetinin olması durumunda beyannamelerinin
serbest muhasebeci veya mali müşavir tarafından
imzalanma zorunluluğu hakkında
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Birliğiniz tarafından hastanelerin tıbbi atıklarının ve
belediyelerin çöplerinin bir bedel karşılığında bertaraf edileceği ve bu hizmetin karşılığında para
tahsilatı yapabilmek için fatura kesilmesi gerektiği belirtilerek; VUK, KDV ve Kurumlar Vergisi
karşısındaki durumunuz ile kurumlar vergisi mükellefi olmanız halinde beyannamelerinin serbest
muhasebeci veya mali müşavir tarafından imzalanma zorunluluğu hakkında bilgi istenilmiştir.
1-Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde,
iktisadi kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında da; Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine
ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında
kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi
kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri,
faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız
muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının
mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar
olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini
değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde iktisadi kamu kuruluşlarının ticari, sınai veya zirai bir işletme
oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate
alınması gerektiği belirtilmiştir.
Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin
belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz
etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel
özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal
alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek
saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi
faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak
kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi
işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır. Ayrıca kazanç sağlama amacı olmasa dahi
işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde
olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme
oluştuğu kabul edilecektir.
Buna göre, vergi uygulamaları bakımından Birliğinizin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar
vergisi mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak, Birliğinizin çöp ve katı atıkları toplaması, taşıması,
ayrıştırması, ortadan kaldırması ve toplanan katı atık ve çöplerin dönüşümü ile yeniden ekonomiye
kazandırılması amacıyla yapmış olduğu hizmetler karşılığında bir bedel alması halinde, Birliğinize
bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından, söz konusu iktisadi işletme nezdinde Birliğinizden ayrı
olarak kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.
2-Vergi Usul Kanunu Yönünden:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, iktisadi kamu müesseselerinin defter
tutmaya mecbur oldukları; 176 ncı maddesinde defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış
tüccarlardan I nci sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tutacakları; 177 nci maddesinde, her
türlü ticaret şirketleri ile kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişilerin I nci sınıfa dahil oldukları
hüküm altına alındıktan sonra, 182 nci maddede bilanço esasında tutulacak defterler sayılmış, 220
nci maddede ise tasdike tabi defterlere ilişkin hükümler yer almıştır.
Mezkur Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında ise "Bu kanunda aksine hüküm
olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan
kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229
uncu maddesinde belirtilen fatura ile müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile
tevsik edilmesi gerekmektedir.
164 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (III.) bölümünde, Genel ve Katma Bütçeli
İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya
tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan
Teşebbüs, Teşekkül, Kuruluş, Müessese, Bağlı Ortaklık, İştirak ve İşletmelerin tasdik mecburiyetine
tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre Tebliğde sayılan belgeleri
düzenleyecekleri, ancak bu kuruluşların kullanacakları belgelerin üzerine "Vergi Usul Kanunu
Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir" ibaresini kaşe ile basacakları veya matbaa baskısı ile
belirtecekleri düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca, anılan Kanunun mükerrer 227 nci maddesi ile vergi beyannamelerinin 3568 sayılı
Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da imzalanması mecburiyetini getirme, bu
mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı
uygulatma ve söz konusu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Bakanlığımıza
yetki verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 29/06/1997 tarihli ve 23034 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 4 sıra no.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ ile vergi beyannamelerinin meslek mensuplarınca
imzalanması konularına ilişkin usul, esas ve işlemlerde dikkate alınacak parasal hadler belirlenmiş
ve Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu hadlerin her yıl bir önceki yıl için
belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı bu Kanuna ilişkin olarak
yayımlanmış çeşitli Genel Tebliğlerde açıklanmıştır.
Diğer taraftan, 4 sıra no.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğin (II/A) bölümünde, kurumlar
vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi
mükelleflerinden aktif ve net satışları toplamı Bakanlığımızca belirlenen hadleri aşmayan
mükelleflerin beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına
imzalatmak zorunda oldukları belirtilmektedir.
Buna göre, Birliğinize bağlı iktisadi işletme oluşması nedeniyle yukarıda yer verilen
hükümlere uygun olarak defter tutma ve belge düzenleme mecburiyetiniz bulunmaktadır.
Ayrıca, Birliğinize bağlı oluşan iktisadi işletmeye kurumlar vergisi ile katma değer vergisi
mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerektiğinden, söz konusu iktisadi işletmenin aktif ve net satışlarının
II/A bölümündeki hadlerin altında kalması halinde, düzenleyeceğiniz beyannamelerin 4 sıra no.lu
Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce
İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ kapsamında 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek
mensuplarına imzalattırılması zorunlu bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.