BTC Boru Hattı Projesi kapsamında verilen toprak analizi ve danışmanlığı hizmetinin vergi mevzuatı karşısındaki durumu.
Özelge: BTC Boru Hattı Projesi kapsamında verilen toprak
analizi ve danışmanlığı hizmetinin vergi mevzuatı
karşısındaki durumu hk.
Sayı:
62030549-125[5-2012/245]-1041
Tarih:
18/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 62030549-125[5-2012/245]-1041 18/04/2014
Konu : BTC Boru Hattı Projesi kapsamında verilen toprak analizi
ve danışmanlığı hizmetinin vergi mevzuatı karşısındaki
durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizde, İngiltere mukimi şirketinizin Bakü-Tiflis-
Ceyhan Boru Hattı Projesi kapsamında ... Türkiye Şubesine Türkiye'de toprak analizi ve
danışmanlığı hizmeti verdiği, bu faaliyet kapsamında İngiltere mukimi şirketin merkez personelinin
çeşitli tarihlerde Türkiye'ye geldiği ve uzun süreler kaldığı, şirketinizin İstanbul Şubesinin hiçbir
şekilde müdahil olmadığı ancak bazı durumlarda görevlendirilebileceğiniz, hizmet ifası ve sonrası
tüm aşamaların merkez tarafından yürütüldüğü, söz konusu faaliyet için üst yüklenici tarafından
yapılacak ödemenin yaklaşık 300.000 İngiliz Sterlini olacağı belirtilerek, İngiltere mukimi
şirketinizin merkezi personeli vasıtasıyla gerçekleştirilen Türkiye'deki faaliyetinin vergiye tabi olup
olmayacağı, bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin şubeniz ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmeyeceği
ile verilen hizmet karşılığı elde edilecek gelirin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile MEP İştirakçileri
arasında imzalanan Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın 9.3 üncü maddesi kapsamında vergiye tabi
olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı; ikinci fıkrasında, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari
kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.
Aynı Kanununun "Tam ve dar mükellefiyet" başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, dar
mükellefiyete ilişkin olarak, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş
merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları
üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmış, dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum
kazançları aynı maddenin üçüncü fıkrasında bentler halinde belirtilmiş olup, söz konusu fıkranın (a)
bendinde Türkiye'de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu
yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar, (c) bendinde
Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançları sayılmıştır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları
üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, bahse konu vergi kesintisi oranı 2009/14593
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren; petrol arama faaliyetleri
dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20 olarak belirlenmiş
olup aynı maddenin altıncı fıkrasında da yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların,
indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi
düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %
15 (2009/14593 sayılı BKK ile) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer
verilmiştir.
İkili ve Çok Taraflı Anlaşmalar Yönünden
4585 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan "Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan
Cumhuriyeti ve Gürcistan Arasında Petrolün Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan ve Türkiye
Cumhuriyeti Ülkeleri Üzerinden, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Boru Hattı Yoluyla Taşınmasına
İlişkin Anlaşma"nın 2 numaralı eki olan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve MEP İştirakçileri
Arasında Ev Sahibi Hükümet Anlaşması"nda vergilemeye ilişkin düzenlemeler "Vergiler" başlıklı 9
uncu maddesinde yer almaktadır.
Ayrıca, Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın "Belirli Tanımlar" başlıklı 1 numaralı ekinde
aşağıdaki tanımlamalara da yer verilmiştir.
"MEP Faaliyetleri", MEP sistemiyle ilgili veya ondan kaynaklanan, değerlendirme,
geliştirme, tasarım, edinim, inşaat, tesis, finansman, sigortalama, mülkiyet, işletim (MEP
iştirakçileri ve taşıtıcılar tarafından tesisler yoluyla petrolün taşınması dahil), onarım, değiştirme,
bakım, kapasite artımı, büyütme (ikincil tesisler dahil) ve koruma ile doğrudan ya da dolaylı ilişki
içinde olan, ülke içinde (Proje Faaliyetleri olarak) veya ülke dışındaki faaliyetlerin tümü anlamına
gelir.
"Müteahhit" doğrudan ya da dolaylı olarak, MEP iştirakçilerinin veya bağlı kuruluşlarının
tamamına veya herhangi birinin faydasına MEP sistemiyle ilgili mal, iş, hizmet ya da teknoloji
sağlayan herhangi bir kişi ve bu kişinin halefleri ve izin verilen devralanları anlamındadır. Kavram,
böyle mal, iş, hizmet ya da teknoloji sağlayan bir menfaat sahibini, MEP İştirakçisinin bağlı
kuruluşunu, taşıyıcıyı veya işletme şirketini de içerir, fakat MEP iştirakçisini içermez. Kavram,
başka bir kişinin çalışanı olarak rol oynayan bir gerçek kişiyi içermez.
"Yabancı Müteahhit" bir sözleşme veya anlaşmaya göre mallar, işler, hizmetler veya
teknoloji sağlayan ve (i) Devletin vatandaşı olmayan gerçek bir kişi, veya (ii) bir Yabancı Kuruluş
olan Müteahhit demektir.
"Yabancı Kuruluş" (i), Ülke dışında şirketleşmiş veya yasal olarak kurulmuş veya teşkil
edilmiş olan ve (ii) (a) iş faaliyetlerinin tümü veya büyük bir kısmını Ülke içinde gerçekleştirmeyen
veya (b) genel yönetim hizmetlerinin tamamı veya önemli bir kısmını Ülke içindeki faaliyetleri
oluşturmayan bir Kuruluş demektir.
"İlk Kademe Alt Müteahhit", tüm MEP iştirakçileri veya herhangi bir MEP iştirakçisi, bir
inşaat müteahhidi, bir İşletme şirketi veya bire bir müteahhitle bir sözleşme veya anlaşma
çerçevesinde MEP faaliyetlerine ilişkin mallar, işler, hizmetler veya teknoloji tedarik eden (Bire Bir
Müteahhit dışında) herhangi bir Müteahhit demektir.
"Esas Alt Müteahhit" İnşaat Müteahhidinin, Bire Bir Müteahhitinin, MEP İştirakçilerinin
tümü veya bazılarının veya bir İstisnai İşletme Şirketinin doğrudan veya dolaylı olarak Müteahhidi
olan bir Birinci veya İkinci Kademe Alt- Müteahhit demektir.
Bu kapsamda, İlk Kademe ve İkinci Kademe Alt Müteahhitlerin Ev Sahibi Hükümet
Anlaşması'nın 9.3.(iii) maddesinde yer alan vergi muafiyetlerinden yararlanabilmesi için, MEP
Faaliyetlerine ilişkin işler veya hizmetleri (işler veya hizmetlerle birlikte sunulan mallar ve teknoloji
dahil) Esas Alt Müteahhit sıfatıyla sağlamaları gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca; sağlanacak iş veya
hizmetin belirli bir parasal büyüklüğü aşması şartı da aranmakta olup, bu parasal tutara ilişkin
olarak ise, iş ve hizmetlerin niteliğine ve kime taahhüt edildiğine göre iki ayrı belirleme söz
konusudur.
Doğrudan veya dolaylı olarak İnşaat Müteahhidine taahhütte bulunan bir İlk Kademe veya
İkinci Kademe Alt Müteahhit söz konusu ise yapılan ödeme tutarının iki yüz elli bin Amerikan
Dolarına (250.000 USD) eşit ya da daha yüksek olması gerekmektedir.
İlk Kademe veya İkinci Kademe Alt Müteahhitlerce, doğrudan veya dolaylı olarak İstisnai
İşletme Şirketi veya MEP İştirakçilerinin herhangi birisine taahhütte bulunulması durumunda ise;
-"İnşaat faaliyetleri" olarak tanımlanan, Tesislerin tasarım, inşaat, tesis, genişletme,
büyütme, bağlantı, tadilat, tahliye veya terk edilmesine ilişkin faaliyetlerle ilgili olarak yapılan
ödeme tutarının iki yüz elli bin Amerikan Dolarına (250.000 USD) (veya sözleşme veya anlaşmanın
yapıldığı sırada geçerli piyasa döviz kurları üzerinden diğer dövizlerde buna eşit bedel) eşit veya
daha yüksek,
-Yukarıda tanımlanan inşaat faaliyetleri dışındaki faaliyetlere ilişkin olarak yapılan ödeme
tutarının ise yüz bin Amerikan Dolarına (100.000 USD) (veya sözleşme veya anlaşmanın yapıldığı
sırada geçerli piyasa döviz kurları üzerinden diğer dövizlerde buna eşit bedel) eşit veya daha
yüksek olması gerekmektedir.
Şirketinizin ... Türkiye Şubesi ile imzaladığı ve konu için önem arz eden sözleşme
incelenmiş, ancak sözleşmede herhangi bir sözleşme tutarı tespit edilememiştir. Bu durumda
sözleşme tutarının Anlaşma'nın 9.3(iii) nolu maddesinde sayılan parasal sınırları aşması halinde,
Yabancı Müteahhit statüsünde olan İlk Kademe Alt Müteahhit şirket, kurumlar vergisi
muafiyetinden yararlanacaktır.
Diğer taraftan, sözleşmede yukarıda sayılan parasal koşulların sağlanmaması halinde
Şirketinizin Türkiye'deki faaliyetlerinin aşağıdaki şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın 9.3(iv) nolu maddesinde; Yabancı Müteahhitlerin MEP
Faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri ve hep birlikte "Hariç Tutulan Hizmetler" olarak
adlandırılan faaliyetlere ilişkin olarak üzerlerine vergi konulması veya kendilerine yapılan
ödemelerden kesinti yapılmasının söz konusu olmayacağı hüküm altına alınmıştır.
"Hariç Tutulan Hizmetler" aynı maddede açıklandığı üzere;
-Ülke dışında gerçekleştirilen işler veya hizmetler,
-Yabancı Müteahhit tarafından yapılan gider veya harcamaların ödenmesi,
-Bir yıl sırasında yüz seksen üç (183) günü aşmayan ve bir yabancı Müteahhidinin Ülke
içindeki bir bürosundan kaynaklanmayan işler veya hizmetler,
-Çifte Vergilendirme Anlaşması hükümleri uyarınca ("Hariç tutulan Hizmetler" ile birlikte)
Vergiden muaf olan gelir veya ödemelere ilişkin olarak bir Yabancı Müteahhide MEP Faaliyetleri
uyarınca yapılan ödemeler
olarak tanımlanmıştır.
Buna göre, bahse konu sözleşmenin incelenmesinden, toprak analizi ve danışmanlık
hizmetinin Türkiye'de gerçekleştirilmesi ve sözleşme süresinin 183 günden fazla olması sebebiyle
Şirketinizin Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın 9.3.(iv) nolu maddesindeki koşulları sağlayamadığı
anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, anılan Anlaşma'nın 9.3.(vi) nolu maddesinde, Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşmalarında yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, bir yabancı Müteahhidin, Ev Sahibi
Hükümet Anlaşması'nın 9.3.(iii) veya (iv) nolu bentleri uyarınca muafiyetlerden yararlanamıyorsa
herhangi bir vergilendirilebilir geliri üzerinden toplam %25 oranını aşmamak üzere Türk Hukuku
uyarınca kurumlar veya gelir vergisi mükellefiyeti söz konusu olacağı belirtilmiştir.
Bu nedenle, Şirketinizin vergilendirilmesi hususunun Ev Sahibi Hükümet Anlaşması
kapsamında öncelikli olarak Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşması'nın 14.2 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Söz konu maddede;
"2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer
faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.
Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
(a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa
veya
(b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde
toplam 183 günü aşarsa,
söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da
yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, sözkonusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit
Devlette bu Anlaşmanın 7 nci Maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu
diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu
diğer Devletin sözkonusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir."
hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla, İngiltere mukimi teşebbüslerin Türkiye'de icra edecekleri serbest meslek
faaliyeti, bu teşebbüslerin personelleri vasıtasıyla Türkiye'de yapacakları serbest meslek faaliyetini
ifade etmektedir. Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek
ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat
yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de
herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu
bilemeyeceğinden, söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorundadırlar.
Öte yandan, kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler, Anlaşma
hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda,
bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine
başvurabileceklerdir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.