Bursluluk İndirimi hk.
Özelge: Bursluluk İndirimi hk.
Sayı:
16700543-125-11
Tarih:
10/04/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : 16700543-125-11 10/04/2014
Konu : Bursluluk İndirimi
İlgide kayıtlı talep formunuzda, şirketinizin 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa
göre faaliyetini yürüttüğü, 2012-2013 öğretim yılına ilişkin ücret tarifenizin Mayıs-2012 dönemi
içerisinde Milli Eğitim Müdürlüğüne sunulup kamuoyuna ilan edildiği, Eylül-2012 itibariyle yeni
açılan Özel Fen ve Teknoloji Lisesinin 20 kişilik kapasitesinin tamamının 5580 Sayılı Kanunu
içeriğince %100 burslu okutulacağı, söz konusu öğrenciler için düzenlenecek faturalarda öğrenim
bedelinin tamamının %100 iskonto yapılmak suretiyle faturalandırılacağını ve gelir hesaplarında da
0 (sıfır) olarak intikal ettirileceğini, yaptığınız bu işlemin Kurumlar Vergisi, Vergi Usul Kanunu ve
Katma Değer Vergisi Kanunu açısından değerlendirilerek konu hakkındaki Başkanlığımız
görüşünün bildirilmesi talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 13 üncü maddesinde, Kanunda tanımlanan
özel öğretim kurumlarının öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere
ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlü oldukları, Bakanlıkça bu oranın yüzde ona (% 10) kadar
artırılabileceği, ücretsiz okutulacak öğrencilerin yüzdesi, seçimi ve kuruma kabul şartlarına ilişkin
usül ve esasların yönetmelikle belirleneceği, özel öğretim kurumlarının ayrıca, öğrenim bursu
verebilecekleri, öğrenim bursu verilmesine ilişkin usül ve esasların da yönetmelikle belirleneceği
hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm uyarınca 11/02/2009 tarih ve 27138 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Özel
Öğretim Kurumlarında Ücretsiz veya Burslu Okutulacak Öğrenci ve Kursiyerler Hakkında
Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde burs verilme şartlarına yer verilmiş, 15 inci maddesinde ise
burslu okutulacak öğrenci ve kursiyerlerin oranı veya sayısının kurumca belirleneceği, burslu
okutulan öğrenci veya kursiyerlerinin oranının, ücretsiz okutulacakların dışında tutulacağı hüküm
altına alınmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde de; okul öncesi eğitim, ilköğretim veya
ortaöğretimdeki öğrencilere; öğrenim ücreti ve kırtasiye masrafının karşılanması, Milli Eğitim
Bakanlığının resmi okul öğrencileri için tespit ettiği en az burs miktarı kadar harçlık ve benzeri
şekillerde burs verileceği; okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarınca; öğrenim ücretinin ve
kırtasiye masrafının karşılanması, Milli Eğitim Bakanlığının resmi okul öğrencileri için tespit ettiği
en az burs miktarı kadar harçlık ve benzeri şekillerde burs verilebileceği hükmü yer almaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve
safi kurum kazancının tespitinde gelir vergisi kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında ise ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, safi ticari kazancın tespitindeindirilecek giderler arasında sayılmış olup; bu giderlerin tanımı, nelerden ibaret olduğu ve ticari
kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi dışında gider kabul edilme ölçüleri konusunda bir
belirleme yapılmamıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, bahse konu yönetmelik çerçevesinde burslu öğrencilerin
öğrenim ücretinin belirli bir kısmının karşılanması halinde, Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi
uyarınca vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esas olduğundan burslu okutulan öğrencilerle ilgili
olarak tahsil edilmeyen tutarlar için hasılat kaydının yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Burslu okutulan öğrencilerin kırtasiye masraflarının karşılanması ve/veya Milli Eğitim
Bakanlığının resmi okul öğrencileri için tespit ettiği en az burs tutarı kadar harçlık ve benzeri
şekilde burs verilmesi halinde, bu kapsamda yapılan harcama tutarının gider olarak dikkate
alınması mümkündür.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü
doğrultusunda, özel okul sahipleri ile bunların yakınlarının çocuklarına verilen bedelsiz veya burslu
eğitim hizmetlerinin karşılığının söz konusu Yönetmelik hükümleri ile ilişkilendirilmeksizin hasılat
kaydı yapılacağı tabiidir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi kanunlarının uygulanması ve ispat" başlıklı 3 üncü
maddesinin (B) fıkrasında; "İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin
muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü
delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi
ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad
olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir." hükmüne
yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "İspat edici kâğıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu
Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu
kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi
gerekmektedir. Ancak, ücretsiz/burslu okutulan öğrencilere ilişkin düzenlenecek faturalarda
"Ücretsiz/Burslu okutulan öğrenci" şerhi konulması gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
KDV Kanununun "Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar" başlıklı 17/2-b
maddesinde; 08/02/2007 tarihli ve 5580 sayılı Kanun hükümlerine tabi özel okullar tarafından ilgili
dönemdeki kapasitelerinin %10 unu, üniversite ve yüksekokullarda ise %50 sini geçmemek üzere
verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri katma değer vergisinden istisna olduğu hükme
bağlanmıştır.
Aynı Kanunun; 25/a maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların KDV matrahına dahil olmadığı, 29/1-a
maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer
vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
katma değer vergisini, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili
vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebilecekleri hüküm altına
alınmıştır.
Öte yandan Kanunun 30 uncu maddesinde; vergiye tabi olmayan veya vergiden istisnaedilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve
hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri
üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği, 33 üncü maddesinde ise indirim
hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve
benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının
indirim konusu yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
KDV Kanununun 33 üncü maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 26 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin G/4 bölümünde; "İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan
mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o
dönemde indirilebilir katma değer vergisi hesabına intikal ettireceklerdir. Daha sonra aynı
dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunacak, bu oran, o
dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren
işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanacaktır. Bu şekilde bulunacak, vergisiz
satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, indirilebilir katma değer
vergisi hesabında çıkartılarak, gider veya maliyet hesaplarına intikal ettirilecektir. İndirilecek
verginin bulunmaması veya yetersiz olması halinde artan kısım, "fazla ve yersiz hesaplanan" vergi
olarak beyan edilecektir." açıklamalarına yer verilmiştir.
Ayrıca, şirketinizin eğitim faaliyetlerini yürütebilmesi için yaptığı cari ve yatırım
harcamalarına ilişkin yüklenilen KDV nin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın indirim hesaplarına
alınması mümkündür. Ancak, KDV Kanununun 17/2-b maddesi kapsamındaki işlemler nedeniyle
yüklenilen KDV indirim konusu yapılmayacağından, KDV den istisna edilen işlemlerin gerçekleştiği
dönemde bu işlemlere isabet eden kısım, istisna kapsamındaki işlemlerin toplam işlemler içindeki
oranının bulunması ve bu oranın cari harcamalara ait yüklenilen vergilere uygulanması suretiyle
belirlenerek, ilgili döneme ait 1 No.lu KDV beyannamesinin "İlave Edilecek KDV Satırı"na yazılmak
suretiyle indirim hesaplarından çıkarılacaktır.
Buna göre;
-KDV Kanununun 17/2-b maddesi kapsamında ilgili dönemdeki kapasitenin % 10 unu
geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri için KDV hesaplanmayacak olup,
yüklenilen KDV ise Kanunun 30/a maddesi uyarınca indirim konusu yapılmayacaktır.
-Ancak işletmeniz bünyesinde yer alan okullardan dolayı tek bir mükellefiyet kaydının olması
ve KDV Kanununun 17/2-b maddesinde yer alan istisnanın ise KDV mükelleflerine tanınması
nedeniyle %10 bursluluk durumunun; işletmeniz bünyesinde bulunan her okul için ayrı ayrı
değerlendirilmemesi, işletmede mevcut okulların kapasiteleri toplamının dikkate alarak tespit
edilmesi gerekmektedir.
-Okulunuz tarafından % 10 luk burslu öğrenci kontejanını doldurduktan sonra diğer
öğrenciler için yapılan iskontoların ise ticari teamüllere uygun olması halinde KDV Kanununun 25/a
maddesi çerçevesinde KDV matrahına dahil edilmemesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.