c%50 si gerçek kişi %50 si kurumlar mükellefi olan adi ortaklığın 2 yıl aktifinde bulundurduğu taşınmazı satması halinde bu satıştan elde edilen kazan

%50 si gerçek kişi %50 si kurumlar mükellefi olan adi
ortaklığın 2 yıl aktifinde bulundurduğu taşınmazı satması
halinde bu satıştan elde edilen kazancın vergi kanunları
açısından değerlendirilmesi
Sayı:
B.07.1.GİB.4.61.15.01-130[621-12-2012]-86
Tarih:
17/09/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
TRABZON VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : 26468226-130[621-12-2012]-86 17/09/2013
Konu : %50 si gerçek kişi %50 si kurumlar
mükellefi olan adi ortaklığın 2 yıl
aktifinde bulundurduğu taşınmazı
satması halinde bu satıştan elde
edilen kazancın vergi kanunları
açısından değerlendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talebinizde, % 50 si gerçek kişi %50 si kurumlar vergisi mükellefi olan
adi ortaklığınızın 04.02.2010 tarihinde aktifine almış olduğu taşınmazı satması halinde satışın
kurumlar vergisi, gelir vergisi ve katma değer vergisi açısından değerlendirilerek hangi
istisnalardan yararlanabileceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 520-541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan
Kanunun 520 inci maddesinde adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak,
ortak bir amaca ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi
ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu
değildir. Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde, ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi
mükellefiyeti tesis ettirilmektedir. Adi ortaklıkların ortaya çıkan kâr veya zararı, adi ortaklığı
oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilenmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca; kurumların, en az iki
tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları
kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı
maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna edilmekle beraber, menkul
kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde
bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu
hükme bağlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz
ticareti ile uğraşılmaması" başlıklı bölümünde, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve
kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki
değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu, taşınmaz ticareti ile
uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde
ettikleri kazançlara istisna uygulanabileceği, taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya
da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancının ise istisnaya konu
edilmeyeceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Konu hakkında bağlı olduğunuz Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan … yazıda; şirket ortağı
… nezdinde düzenlenen … yoklama fişi ile ortaklığınızın esas faaliyet konusunun inşaat taahhüt
işleri olduğu, inşaat yapım ve satımı işiyle de iştigal ettiği beyan ve tespit edilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, adi ortaklığınızın gerçek kişi ortağının söz konusu
istisnadan yararlanması mümkün olmayıp hissesine düşen kazancın ticari kazanç hükümlerine göre
vergilendirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefi olan şirketin ise taşınmaz
ticareti ile uğraşması nedeniyle söz konusu istisnadan yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya
belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile
taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve
kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan
satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Bu çerçevede, söz konusu istisna kurumlar, belediyeler ve il özel idarelerinin aktifinde
bulunan taşınmazlara tanınmış olup, katma değer vergisi mükellefi olan ortaklığınızın taşınmaz
satış işleminin katma değer vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.