Çiftçi dışındaki kişilerin kamu kurumlarına sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden adlarına yapılan tevkifatın yıllık beyannamede mahsup veya iades

Özelge: Çiftçi dışındaki kişilerin kamu kurumlarına
sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden adlarına yapılan
tevkifatın yıllık beyannamede mahsup veya iadesi hk.
Sayı: 
85550353-120.[2013-110]-14
Tarih: 
15/07/2014
 
T.C.
RİZE VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
 
   
Sayı : 85550353-120.[2013-110]-14 15/07/2014
Konu : Gelir Vergisi Tevkifatı Hk.  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, gıda maddelerinin toptan ve perakende ticaretini
yaptığınız, .... Fen Lisesi ile ..... Anadolu Öğretmen Lisesine yapılan gıda satışları üzerinden % 4
oranında gelir vergisi tevkifatı yapıldığı, gıda malzemesi alımlarınızın tamamının firmalardan fatura
karşılığı alışlar olduğu belirtilerek, yapılan gelir vergisi tevkifatlarının yıllık gelir vergisi
beyannamesinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilip edilmeyeceği hususunda bilgi
istenmektedir.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinde; "Kamu
idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,
gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan
ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak
sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmü yer almaktadır.
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesi, tevkif yoluyla ödenen vergilerde
müteselsil sorumluluk esasını getirmiştir. Söz konusu maddede, mal alım satımı dolayısıyla vergi
kesintisi yapmak ve vergi dairelerine yatırmak zorunda olanlarla  alım satıma taraf olanların
tümünün verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Ayrıca, 3418 sayılı
Kanunla 11 inci maddeye eklenen fıkra ile zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil) alım ve satımına
aracılık eden kuruluşlar ve Ticaret Borsalarını, bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak
vergi tevkifatından müteselsilen sorumlu tutma; söz konusu ürünlerin satışı dolayısıyla yapılacak
vergi tevkifatının hangi safhada yapılacağını her bir ürün için ayrı ayrı belirleme konusunda, Maliye
Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
            Diğer taraftan, Bakanlığımızca hazırlanıp 15.09.1990 gün ve 20636 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 164 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile zirai ürünlerin alımında yapılacak gelir
vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk konusunda gerekli açıklamalar yapılmıştır.
            Söz konusu Tebliğin 3 üncü bölümünde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların çiftçilerden satın aldıkları zirai ürünler için
yaptıkları ödemelerden (avans olarak ödenenler dahil) tevkifat yapmak zorunda oldukları; ancak bu
tevkifatın yapılmaması halinde, ürünü çiftçiden satın alanın sorumluluğu olmakla birlikte, bu
ürünün daha sonraki safhalarda alım-satımına taraf olanların da tevkif yoluyla ödenmeyen bu vergi
ile buna bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacakları
açıklanmıştır.
            Diğer bir anlatımla, zirai ürünleri çiftçi dışındaki kişilerden satın alanlar bu ürünlerle ilgiligelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse gelir vergisi tevkifatını
yapmayabileceklerdir. Bu durumda tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi ile buna bağlı ceza,
gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacaklardır. Ancak, mükelleflerin
müteselsil sorumluluğun dışında kalmayı tercih etmeleri halinde zirai ürünü kimden satın almış
olurlarsa olsunlar gelir vergisi tevkifatı yaparak ilgili vergi dairesine yatırmak zorundadırlar.
            Aynı Tebliğinin "5590 sayılı Kanuna Göre Kurulmuş Bulunan Ticaret Borsalarında Tescil
Ettirilerek Satın Alınan Zirai Ürün Bedellerinden Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı ve Müteselsil
Sorumluluk" başlıklı 4 üncü bölümünde, borsada işlem gören zirai ürünlerin tescil ettirilerek çiftçi
dışındaki kişi ve kuruluşlardan satın alınması halinde, borsada tescil ettirilerek satın alınan zirai
ürünler için, satın alanların müteselsil sorumluluğunun bulunmadığı, öte yandan bu Tebliğin 1, 2 ve
3 üncü bölümlerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişi, kurum ve kuruluşların çiftçi
dışında kalan kişi, kurum ve kuruluşlardan, ticaret borsalarında tescil ettirerek, satın aldıkları zirai
ürün bedelleri üzerinden, gelir vergisi tevkifatı yapmayacakları ve müteselsilen de sorumlu
olmayacakları ancak, gerek çiftçilerden borsada tescil ettirilerek satın alınan, gerekse kişi, kurum
ve kuruluşlardan yapılan zirai ürün alımlarında ürünün daha önce çiftçiden satın alınması esnasında
gelir vergisi tevkifatının yapılmamış olması halinde, tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi ile buna
bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammından tescil işlemini yapan borsalar ve vergisi tevkif
yoluyla ödenmeyen zirai ürünü borsaya getirenlerin de müteselsil sorumlu olacakları belirtilmiştir.
            Öte yandan, anılan Tebliğin "Müteselsil Sorumluluk Çerçevesinde Tevkif Edilen Vergilerin
Mahsubu"  başlıklı 11/b bölümünde ise;
            "Zirai ürün alım-satım işi yapan kişi ve kuruluşların, sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden
tevkif edilen vergiler, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir.
Bu mahsup işleminin yapılabilmesi için, zirai ürün satışı nedeniyle kendisine yapılan ödemeden alıcı
tarafından tevkif edilen verginin ödendiğini gösteren belgenin, kesinlikle beyannameye eklenmesi
gerekir.
            Öte yandan, çiftçiler dışında kalan kişilerin, sattıkları zirai ürün (işlenmiş olanlar dâhil)
bedelleri üzerinden tevkif edilen vergilerin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden fazla
olması halinde bu tutar, ödenmiş olmak kaydıyla genel hükümler çerçevesinde mükelleflerin diğer
vergi borçlarına mahsup edilebilecektir. Bu mahsuplara rağmen kalan bir tutarın bulunması halinde
bu tutar, mükelleflerin müracaatı üzerine genel hükümler çerçevesinde kendilerine iade
edilebilecektir.
            Zirai ürün alım-satım işi yapan kişi ve kuruluşların yukarıda yapılan açıklamalara göre
kendilerine yapılan ödemelerden tevkif edilen vergilerin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan
gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi ve mahsuplar sonunda kalan vergilerin iade
edilebilmesi için ayrıca, kendilerinin satın almış oldukları zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif
ettikleri vergilerin de muhtasar beyanname ile beyan edilerek, ödenmiş olması gerekmektedir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
             Bu çerçevede, çiftçi dışındaki kişilerin kamu kurumlarına sattıkları zirai ürün bedelleri
üzerinden adlarına yapılan tevkifatın yıllık beyannamede mahsup veya iadeye konu edilebilmesi için
hem adlarına yapılan tevkifatın ödenmiş olması, hem de söz konusu zirai ürünlerin kendileri
tarafından satın alınması sırasında tevkifatın yapılarak, beyannamenin ödemelere ait bildirim
bölümüne zirai ürünü satan mükellefin adı yazılarak muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenmiş
olması gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.