Çiftçilerden kavak ağacı satın alınması işleminde, çiftçi belgesinin gerekli olup olmadığı hk.

Çiftçilerden kavak ağacı satın alınması işleminde, çiftçi
belgesinin gerekli olup olmadığı hk.
Sayı: 
41931384-120[52-2015-24]-31
Tarih: 
09/05/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 41931384-120[52-2015-24]-31 09/05/2016
Konu : Çiftçi Belgesi  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, vergi mükellefi olmayan çiftçilerin
tarlasındaki kavak ağaçlarını dikili olarak satın aldığınızı, kavak ağaçlarının satın alınması
esnasında kavak ağacı sahibi kişilerle sözleşme düzenleyerek müstahsil makbuzu imzalattığınızı,
ayrıca kavak ağaçlarını satın aldığınız kişilerin kimlik fotokopisini ve muhtar ilmühaberini de
sözleşmeyle birlikte dosyalayarak sakladığınızı belirtilerek, söz konusu işlemlerin geçerli olabilmesi
için Gelir Vergisi Kanunu açısından ziraat odasının çiftçi belgesinin gerekli olup olmadığı
konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
 
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde, "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai
kazançtır. Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve
ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan,
balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından
muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade
eder.
            …
             Satışların dükkân ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkân ve mağazaya
gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan
doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu
mevzua münhasır kalmak şartıyla dükkân ve mağaza sayılmaz.
             Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işleten
gerçek kişilere (Adi şirketler dâhil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar çiftçi ve bu faaliyetler
neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir." hükmüne yer verilmiştir.            Aynı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında,  çiftçilerin elde ettikleri zirai
kazançların, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirileceği, ancak 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir
biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip
olan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde tespit olunarak vergilendirileceği, kazançları gerçek
usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin bu kazançları için beyanname vermeyecekleri hükme
bağlanmıştır.
 
           Diğer taraftan, yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, kimlerin vergi tevkifatı yapmakla
yükümlü oldukları sayılmış, (11) numaralı bendinde de, çiftçilerden satın alınan zirai ürünlerin alış
bedeli üzerinden bu çiftçilerin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu tevkifat oranları Bakanlar Kurulunun 12/01/2009 tarih ve 2009/14592 sayılı Kararı ile
01/01/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, hayvanlar ve bunların ürünleri ile kara ve su
avcılığı ürünleri için % 2, diğer zirai ürünler için ise % 4, ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın
alınan hayvan ve hayvansal ürünlerde % 1, diğer zirai ürünlerde ise % 2 olarak belirlenmiştir.
 
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan
iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır." hükmü bulunmaktadır.
 
            Kanunun 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de; faturanın malın teslimi veya hizmetin
yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen
faturaların hiç düzenlenmemiş sayıldığı, 232 nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, birinci ve ikinci
sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter
tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler
için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hükme
bağlanmıştır.
 
            Aynı Kanunun 235 inci maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde
tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler gerçek usulde vergiye tabi olmayan
çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve
bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya
mecburdurlar. Mal tüccar veya çiftçi adına bir adamı veya mutavassıt tarafından alındığı takdirde
makbuz bunlar tarafından tanzim ve imza olunur. 
            Çiftçiden avans üzerine yapılan mubayaalarda, makbuz, malın teslimi sırasında verilir.
 
            Müstahsil makbuzunun tüccar veya alıcı çiftçi nezdinde kalan nüshası fatura yerine geçer.
 
            Müstahsil makbuzunda en az aşağıda yazılı bilgiler bulunur:
 
            1. Makbuzun tarihi;
            2. (2365 sayılı Kanunun 38'inci maddesiyle değişen bent)Malı satın alan tüccar veya
çiftçinin soyadı, adı unvanı ve adresi;
            3. Malı satan çiftçinin soyadı, adı ve ikametgahı adresi;
            4. Satın alınan malın cinsi, miktarı ve bedeli;
 
            Bu Maddede yazılı makbuzlar hiçbir resim ve harca tabi değildir.
 
(2365 sayılı Kanunun 38'inci maddesiyle eklenen fıkra) Müstahsil makbuzları seri ve sıra numarası
dahilinde teselsül ettirilir."
             hükmü yer almaktadır.
 
            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; tarlasındaki kavak ağaçlarını dikili
olarak satın aldığınız çiftçinin anılan Kanunun 54 üncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü
ölçülerini aşmaması veya bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına
kadar ikiden fazla traktöre sahip olmaması halinde, çiftçinin bu faaliyeti dolayısıyla mükellefiyet
tesis ettirmesine ve beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır.
           
            Öte yandan, şirketinizce vergi mükellefi olmayan çiftçilerden kavak ağaçlarının satın
alınması esnasında, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı
bendinin (b) alt bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması ve çiftçi adına firmanızca müstahsil
makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
 
            Diğer taraftan söz konusu Kanunda, müstahsil makbuzunun geçerli bir belge olarak kabul
edilebilmesi için Ziraat Odasından Çiftçi Belgesi alınması gerektiğine ilişkin herhangi bir hüküm
bulunmamaktadır.
 
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.