Çiftçilerden kokopit alımında tevkifat yapılıp yapılmayacağı ve hangi belge düzenleneceği.

Çiftçilerden kokopit alımında tevkifat yapılıp yapılmayacağı
ve hangi belge düzenleneceği hk.
Sayı:
49327596-120[94.GVK.ÖZ.2015.68]-152
Tarih:
18/05/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
Sayı : 49327596-120[94.GVK.ÖZ.2015.68]-152 18/05/2016
Konu : Çiftçilerden kokopit alımında
tevkifat yapılıp yapılmayacağı ve
hangi belge düzenleneceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; topraksız sebze kültüründe kullanılan ve kullanım ömrü
bittikten sonra atık hale gelen hindistan cevizi torfunu (kokopit) satın aldığınızı, satın aldığınız bu
torfu kurutma, elekten geçirme ve dezenfekte etme gibi işlemlerden sonra minarel (perlit) ekleyip
mamul hale getirip çiçekçilere satacağınızı belirterek, yapmış olduğunuz bu faaliyetin ticari faaliyet
mi yoksa zirai faaliyet mi olduğu, çiftçilerden (kazançları gerçek usulde tespit edilen çiftçilerde
gözönünde bulundurularak) hindistan cevizi torfunu alırken gelir vergisi tevkifatı yapıp
yapmayacağınız, torfun çiftçilerden alımında hangi belgeyi düzenleyeceğiniz, zirai ürün ise ticaret
borsasına kayıt olup olmayacağı konularında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde; "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai
kazançtır. Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve
ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan,
balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından
muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade
eder.
...
Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya
gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan
doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri (yönetme,çekip çevirme) için açılan
yazıhaneler, faaliyetleri bu mevzua münhasır kalmak şartıyla dükkan ve mağaza sayılmaz.
Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme bu işletmeleri işleten
gerçek kişilere (Adi şirketler dahil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler
neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir... " hükmü yer almaktadır.
Kanunun "Vergi Tevkifatı"nın düzenlendiği 94 üncü maddesinde; "Kamu idare ve
müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler,
vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek
gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço
veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri
(avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin 11 numaralı bendinde de vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişi, kurum ve
kuruluşlarca çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden tevkifat
yapılacağı belirtilmiş ve bu tevkifat oranları, hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı
mahsulleri için ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlarda % 1, bunun dışında
kalanlarda % 2, diğer zirai mahsuller için ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlarda %
2, bunun dışında kalanlarda ve zirai hizmet alımlarında %4 olarak belirlenmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesi, tevkif yoluyla ödenen
vergilerde müteselsil sorumluluk esasını getirmiştir. Söz konusu maddede, mal alım ve satımı ve
hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu
yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde bu kişilerle birlikte verginin ödenmemesinden, alım
satıma taraf olanların tümünün müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir.
Konuyla ilgili yayımlanan 164 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile zirai ürünlerin
alımında yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk konusunda gerekli açıklamalar
yapılmıştır.
Tebliğin dördüncü bölümünde; borsada tescil ettirilerek çiftçilerden satın alınan zirai ürün
bedelleri üzerinden tevkif edilerek vergi dairelerine ödenmesi gereken vergiden borsalar ve zirai
ürünü satın alanların müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir.
Ayrıca, 185 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, ticaret borsalarının kotasyon listesine
dahil olan ürünlerden hangilerinin alım-satımında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği ve
listeye tabi olmayan ürünlerin ticaret borsalarına tescilinde bu ürün bedelleri üzerinden indirimli
oranda tevkifat yapılıp yapılmayacağı konularında ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup bu
Tebliğin ekinde yer alan "Ticaret Borsalarına Kote Edilen Maddeler"in yer aldığı listede hindistan
cevizi torfu'na (kokopit) ticaret borsalarına tescil ettirilmesi zorunlu olan ürünler arasında yer
verilmemiştir.
Anılan Tebliğin "4.Ticaret Borsalarının Kotasyon Listesinde Yer Almayan Zirai Ürün
(işlenmiş olanlar dahil) Bedelleri Üzerinden Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı" başlıklı bölümünde;
"Bu hükme göre, borsa kotasyon listesine dahil olmayan zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil),
alım-satım işleminin de isteğe bağlı olarak ticaret borsalarında tescil edilmesi mümkün
bulunmaktadır.
Öte yandan, ek listede yer alan ürünler sadece ticaret borsalarının kotasyon listesine dahil
olan ürünlerdir. Bu listede yer almayan zirai (işlenmiş olanlar dahil) ürünlerin bedelleri üzerinden
de 164 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği hükümlerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacak ve
müteselsil sorumluluk uygulaması devam edecektir." açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu çerçevede, listede yer alan ürünler, kotasyona tabi sınırlı bazı ürünleri ihtiva ettiğinden,
hindistan cevizi torfu'nun (kokopit) borsa kotasyon listesine dahil olmaması, bu ürün bedelleri
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasını engellemeyecektir. Ancak, borsa kotasyon listesine
dahil olmayan ürünlerin alım-satımını yapan mükelleflerin isteğine bağlı olarak söz konusu ürünü
ticaret borsalarına tescil ettirmeleri de mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan zirai ürünlerin sınai faaliyet kapsamında çeşitli üretim aşamalarından
geçirilerek işlenmesi suretiyle elde edilen nihai ürünün sınai ürün vasfını kazanması durumunda bu
ürünün üretimi ve satışı dolayısıyla elde edilecek kazancın ticari kazanç hükümlerine göre
vergilendirileceği tabiidir.
Buna göre, çiftçilerden hindistan cevizi torfu (zirai ürün) satın alınarak çeşitli işlemlere tabi
tutulması sonucunda mamul hale gelen (sinai ürün) ürünün çiçekçilere satılması dolayısıyla elde
edilen kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, tarafınızca çiftçilerden (gerçek
usulde mükellefiyet kaydı bulunanlar dahil) hindistan cevizi torfu (kokopit) satın alınması esnasında
alım bedeli üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (11) numaralı bendi uyarınca %
4 oranında, bahse konu ürünlerin ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınması halinde ise %
2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanunun 232 nci
maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçiler:
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2.Serbest meslek erbabına;
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5.Vergiden muaf esnafa;
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler."
hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanununun 235 inci maddesinde Müstahsil makbuzu; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar
ile defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden
satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan
birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdurlar. Mal
tüccar veya çiftçi adına bir adamı veya mutavassıt tarafından alındığı takdirde makbuz bunlar
tarafından tanzim ve imza olunur.
Çiftçiden avans üzerine yapılan mübayaalarda, makbuz, malın teslimi sırasında verilir.
Müstahsil makbuzunun tüccar veya alıcı çiftçi nezdinde kalan nüshası fatura yerine geçer.
Müstahsil makbuzunda en az aşağıda yazılı bilgiler bulunur:
1-Makbuzun tarihi;
2-Malı satın alan tüccar veya çiftçinin soyadı, adı unvanı ve adresi;
3-Malı satan çiftçinin soyadı, adı ve ikametgahı adresi;
4-Satın alınan malın cinsi, miktarı ve bedeli;
Bu maddede yazılı makbuzlar hiçbir resim ve harca tabi değildir. Müstahsil makbuzları seri
ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesi, tevkif yoluyla ödenen vergilerde
müteselsil sorumluluk esasını getirmiştir. Söz konusu maddede mal alım satımı dolayısıyla vergi
kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülüklerini yerine
getirmemeleri halinde, bu kişilerle birlikte verginin ödenmemesinden alım satıma taraf olanların
tümünün müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir.
Bu nedenle, vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın alınan zirai ürün bedellerinin ödendiği
sırada müstahsil makbuzu düzenlenmesi ve gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerden satın alınan zirai
ürünler için de çiftçiler tarafından tarafınıza fatura düzenlenmesi ve düzenlenen fatura üzerinde de
yapılan vergi tevkifatının gösterilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.