Daire numaralarındaki hatanın trampa yoluyla düzeltilmesi işleminin değer artışı kazancı yönünden vergilendirilmesi hk.
Daire numaralarındaki hatanın trampa yoluyla düzeltilmesi
işleminin değer artışı kazancı yönünden vergilendirilmesi
hk.
Sayı:
62030549-120[Mük.80-2016/408]-123918
Tarih:
05/05/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı :62030549-120[Mük.80-2016/408]-123918 05.05.2017
Konu :Daire numaralarındaki hatanın
trampa yoluyla düzeltilmesi işleminin
vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; 27.01.2016 tarihinde 208.000 TL bedel ile satın aldığınız
gayrimenkulün, tapu alındıktan bir ay sonra inşaat firması tarafından kapı numaralarında hata
yapılması nedeniyle 01.03.2016 tarihinde tapuda trampa işlemlerinin gerçekleştirildiği, ancak yeni
düzenlenen tapu senedinde daire satış bedelinin 30.000 TL olarak gösterildiği belirtilerek, söz
konusu dairenin 5 yıl içerisinde satılması halinde değer artışı kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı
ile tapuda satış bedelinin düşük gösterilmesi sebebiyle herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşıp
karşılaşmayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı Mükerrer 80 inci
maddesinde,
"Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı
kazançlarıdır.
...
6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci
fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin
ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dâhil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl
içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla
tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır).
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz
karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret
şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 Türk Lirası (2016 takvim yılı
gelirleri için: 11.000-TL) gelir vergisinden müstesnadır.
..."
hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun "Safi Değer Artışı" başlıklı mükerrer 81 inci maddesinde ise, "Değer artışında
safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil
edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile
elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve
harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı
Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.
Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya
işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında
gösterilen değer esas alınır.
…
Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden
çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat
endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi
için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (C) bendinde,
"Vergi kanunlarında yer alan "toptan eşya fiyatları genel endeksi" ibaresi "üretici fiyatları genel
endeksi" ve "TEFE" ibaresi "ÜFE" olarak uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 3 üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu
olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara
uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde
ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde, tarafınızca satın alınan gayrimenkulde değişiklik olmaksızın,
sadece tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amacıyla tapuda düzeltme işlemi
yapılması halinde, söz konusu düzeltme işlemi neticesinde, herhangi bir taşınmazın elden
çıkarılması söz konusu olmayacaktır.
Ayrıca; söz konusu gayrimenkulün, tarafınızca satın alındığı tarihin (27.01.2016) iktisap tarihi
olarak kabulü gerekmekte olup, bu gayrimenkulün, söz konusu tarihten itibaren 5 (beş) yıl
içerisinde elden çıkarılması halinde doğacak kazancın 193 sayılı Kanunun değer artışı kazancı
hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan; değer artışı kazancının matrahının hesabında gerçek alım-satım bedelinin
dikkate alınması gerekmekte olup, gayrimenkulün alım-satım bedelinin, tapu harcının matrahını
oluşturan emlak vergisi tarhına esas bedelden daha düşük veya yüksek olduğu durumlarda, alım-
satıma ilişkin tapu harç matrahının değil gerçek alım-satım bedelinin dikkate alınması
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.