Dar mükellef işletmeye yapılan ödemelerde vergi kesintisi

Özelge: Dar mükellef işletmeye yapılan ödemelerde vergi
kesintisi
Sayı: 
38418978-125[30-14/12]-157
Tarih: 
15/02/2015
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 38418978-125[30-14/12]-157 16/02/2015
Konu : Dar mükellef işletmeye yapılan ödemelerde vergi kesintisi  
 
              İlgide kayıtlı dilekçenizde,
            - Genel Müdürlüğünüzün ............... Vergi Dairesi Müdürlüğüne bağlı olduğu, muhtasar
beyanname yönünden ............... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ................. vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuz,
            - .................. İşletmeleri Bölge Müdürlüğünüzce 11/05/2011 tarihinde; "2109 Km'lik Doğal
Gaz Boru Hattının Akıllı Pig İle Kontrolü İşi" için ihaleye çıkıldığı, anılan işin ................. Mukimi
..................... unvanlı  işletme üzerinde kaldığı ve 01.07.2011 tarihinde sözleşme imzalandığı ve söz
konusu  işletmenin Türkiye'de  kanuni ve iş merkezinin bulunmadığı,
            - Anılan işin teknik ve mühendislik işi olduğu ve ................... gelen mühendislerin zaman
zaman ihale süreci içerisinde Türkiye'ye gelerek kontrolünden sorumlu oldukları doğalgaz boru
hattının içine taraflarınca temin edilen önce fırçalı "PİG" göndererek temizledikten sonra yine
taraflarınca temin edilen "AKILLI PİG" diye tabir edilen bir cihazı boru hattının içine atarak elektro
manyetik bir yöntemle boru çeperlerindeki anomalileri tespit eden özel bilgisayar programları
marifetiyle Müdürlüğünüze rapor hazırlamaları işinin söz konusu işin mahiyetini oluşturduğu,
            - İhale konusu iş devam etmekte iken söz konusu  işletmenin "...........................
Ankara/Türkiye Şubesi" unvanı ile ................... adresinde 13.06.2013 tarih ve 8341 sayılı Ticaret
Sicil Gazetesi'nde işyeri ve ilan işleminin yapıldığı, şube müdürünün belirlenerek yetkisinin
tanımlandığı,
            - Müdürlüğünüzce yine 09.07.2013 tarihinde "Doğal Gaz Boru Hattının Akıllı Pig İle
Kontrolü İşi" için ihlaleye çıkıldığı, 260 takvim günü süreli işin yine ..................... mukimi
........................... unvanlı işletme üzerine kaldığı ve 19.08.2013 tarihinde sözleşme imzalandığı, söz
konusu firmanın bu işe ilişkin sözleşme imzalanması konusunda Türkiye'de mukim ...................
mümessillik firmasına yetkilendirme yapıldığı,
            - Firma temsilcisince Bölge Müdürlüğünüze sunulan yazı ekinde, çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşması kapsamında ............... Vergi Dairesince taraflarına verilen yazıyı şirketinize
sunarak, Bölge Müdürlüğünüzce yapılan tevkifata ilişkin düzeltme işlemi yapılarak söz konusu
firmaya iadesini talep ettikleri,
            belirtilerek söz konusu işletmenin 11.05.2011 tarihli ihale ile Müdürlüğünüzden aldığı
teknik ve mühendislik işi nedeniyle 13.06.2013 tarihine kadar olan hakedişlerinden Türkiye'de sabit
bir yere sahip olmadığı için Türkiye'nin vergileme hakkı olup olmadığı, Türkiye'nin vergileme hakkı
yok ise şirketinizce yapılan ve daha önce bağlı bulunduğunuz .............. Vergi Dairesi Müdürlüğüne
ve sonrasında .................. Vergi Dairesi Müdürlüğüne yatırılan tevkifatların nasıl bir işlemletarafınızca düzeltileceği, anılan tevkifatların adı geçen firmaya iade edilip edilmeyeceği ve
13.06.2013 tarihinden sonra vergi uygulamasında nasıl bir yol izleneceği, bahsi geçen işler için
tarafınızca gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılamayacağı ve adı geçen işletme tarafından Türkiye'de
vergi kimlik numarası tescil ettirilerek Türkiye'deki işyeri adına şirketinize fatura kesilip
kesilmeyeceği hususlarında tam ve dar mükellefiyet esasları ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşmaları kapsamında vergi uygulamalarıyla ilgili olarak tereddüt oluştuğu belirtilerek görüş
talep edilmektedir.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1
inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de
bulunmayanların, dar mükellefiyet esasına göre sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar
üzerinden vergilendirileceği hükmü yer almakta olup üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette
kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.
            Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir
unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması konularında 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
            Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendine göre dar
mükellefiyete tabi kimseler bakımından serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya
Türkiye'de değerlendirilmesi halinde serbest meslek kazancı Türkiye'de elde edilmiş sayılacaktır.
            Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde ise dar mükellefiyete tâbi kurumların
maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere
nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı hükme bağlanmıştır. Mezkur maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre dar
mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları üzerinden
yapılacak tevkifat oranı 12.01.2009 tarihli ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile petrol
arama faaliyeti dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarında %5, diğer serbest meslek
kazançlarında ise %20 olarak belirlenmiştir.
             Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Yönünden:
            Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.1995 tarihinden itibaren uygulanmakta
olup söz konusu Anlaşmanın "Serbest Meslek Faaliyetleri" başlıklı 14 üncü maddesi;
             "1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer
faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer Akit Devlette faaliyetlerini icra etmek için
sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip olmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
Eğer kişi böyle bir sabit yere sahip olursa, gelir bu diğer Devlette, bu sabit yere atfedilebilen
miktarda sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
             2. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi,
artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin,
mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır."
            hükümlerini öngörmektedir.
             Buna göre, Birleşik Arap Emirlikleri mukimi şirketin serbest meslek faaliyetlerini
Türkiye'de bir sabit yer vasıtasıyla gerçekleştirmesi  halinde elde edilen gelirlerin Türkiye'de
vergilendirilmesi gerekmektedir.
             Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında kullanılan "işyeri" ve "sabit yer" terimleri
arasında vergilemenin yorumlanması açısından bir farklılık bulunmamakta; "işyeri" terimi daha çok
ticari ve sınai faaliyetlerle ilgili olarak kullanılmaktadır. Anlaşmaların serbest meslek faaliyetlerinidüzenleyen 14 üncü maddelerinde "sabit yer" terimi kullanılırken, ticari kazançları düzenleyen 7 nci
maddelerinde bunun yerini "işyeri" terimi almaktadır. Bu nedenle, Birleşik Arap Emirlikleri
Anlaşması'nın 14 üncü maddesinde bahsedilen "sabit yer" in diğer ülkede oluşup oluşmadığı
Anlaşma'nın "İşyeri" başlıklı 5 inci maddesi çerçevesinde tespit edilebilecektir.
             "İşyeri" tanımı ise Anlaşmanın 5 inci maddesinde yapılmıştır. İşyerinin oluşup
oluşmadığının tespitinde, faaliyetin niteliğine uygun olarak kullanılan yerin münhasıran söz konusu
faaliyete tahsis edilmesinin gerekmediği, aynı şekilde başka teşebbüs ile paylaşılması veya başka
bir teşebbüse ait olması durumunda da bu yerin işe ilişkin vasfını değiştirmeyeceği ve belli bir
alanda faaliyetlerin süreklilik arz edecek şekilde icra edilmesinin de sabit yerin varlığı için yeterli
olduğunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
             Anlaşmanın  5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yönetim yeri, şube, büro, fabrika, atölye,
maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer
herhangi bir yer ve on iki ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapı veya tesis
projesinin işyeri oluşturacağı belirtilmiştir.
             Diğer taraftan, anılan maddenin dördüncü fıkrasında daimi temsilcilik düzenlenmiştir. Bu
fıkraya göre, bir kişi, bir Akit Devlette diğer Akit Devletin teşebbüsü adına hareket eder ve bu fıkra
kapsamında belirtilen faaliyetleri temsil ettiği teşebbüs adına yürütürse bu durumda bu faaliyetler
diğer Akit Devletin teşebbüsü için bir işyeri oluşturacaktır.
             Maddenin bağımsız temsilciliğe ilişkin beşinci fıkrasında ise bir teşebbüsün bir Akit
Devlette işlerinin yalnızca, kendi işlerini olağan şekilde devam ettiren bir simsar, bir genel
komisyon acentası veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acenta vasıtasıyla yürüttüğü için o
Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacağı hükmü yer almaktadır.
             Bu hükümler uyarınca, dördüncü fıkra kapsamında gerçek veya tüzel kişilerin, diğer akit
devletin bir teşebbüsü namına hareket etmesi ve bu teşebbüs adına devamlı olarak mukavele
akdetme yetkisi kullanmaları durumunda, bu kişiler beşinci fıkrada belirtilen bağımsız nitelikteki
temsilciler kapsamında değerlendirilmeyecekler ve bu faaliyetler nedeniyle temsil ettikleri
teşebbüsün bir işyerini oluşturacaklardır.
             Ayrıca, dördüncü fıkra hükümlerinde yer alan "mukavele akdetme yetkisi"nin dar çerçevede
yorumlanmaması, temsilci ile teşebbüs arasında "bağımlılık" ilişkisinin göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.  Bu  çerçevede,  Anlaşmanın  temsilciliğe  ilişkin  hükümlerinin  uygulanması
bakımından, temsilcinin, teşebbüs adına herhangi bir sözleşme akdetme yetkisi olmasa dahi,
sözleşmenin gerekli bütün ön şartlarını (müzakereler, fiyat/bedel pazarlığı vb.) yerine getirmesi,
ticari faaliyetlerinin tamamını doğrudan veya dolaylı olarak teşebbüsün emir ve talimatları uyarınca
gerçekleştirmesi veya temsilcinin teşebbüs namına gerçekleştirdiği faaliyetlerinin temsilcinin
olağan faaliyetlerini aşacak bir nitelik arz etmesi gibi durumlarda, yurt dışında yerleşik teşebbüsün,
temsilcinin bulunduğu ülkede bir işyerine sahip olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
             Buna göre, Birleşik Arap Emirlikleri mukimi işletmenin Türkiye'de bir işyeri olmaksızın icra
edeceği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı Birleşik Arap
Emirlikleri'ne ait olacaktır.
            Ancak Birleşik Arap Emirlikleri mukimi işletmenin 11/05/2011 tarihinde ihaleye çıkarılan ve
01/07/2011 tarihinde sözleşmesi imzalanan 2109 km'lik Doğal Gaz Boru Hattının Akıllı Pig ile
Kontrolü İşi ile ilgili olarak yaptığı özelge başvurusuna istinaden, daha önce, bu işletme için
Türkiye'de işyeri oluştuğu yönünde değerlendirme yapılmıştır. Bu kapsamda, Birleşik Arap
Emirlikleri mukimi işletmenin Türkiye'de sahip olduğu yer vasıtasıyla gerçekleştirdiği serbest
meslek faaliyetleri dolayısıyla, bu sabit yere atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, kendisine
yapılan ödemelerin tamamı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine istinaden ödemeyi yapanlarca %20 oranında kurumlar vergisi tevkifatı
yapılacağı tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.