Dar mükellef kişilere ve kurumlara telif hakkı ve lisans hakkı ödemelerinin vergisel durumu.

Özelge: Dar mükellef kişilere ve kurumlara telif hakkı ve
lisans hakkı ödemelerinin vergisel durumu hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-849
Tarih:
05/03/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-849 05/03/2012
Konu : Dar mükellef kişilere ve kurumlara telif hakkı ve
lisans hakkı ödemelerinin vergisel durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, firmanız tarafından, yurt dışında bulunan çeşitli müzik
firmaları, telif ajansları, mükellefiyeti bulunmayan serbest besteciler, söz yazarları ve şarkıcılardan
sözlü ve enstrümantal müzik eserlerinin lisans ve telif haklarının satın alınarak söz konusu eserlerin
Türkiye'de yayımlanmak istenildiği belirtilerek, lisans hakkı ve telif hakkı alınacak kişilere ve
kurumlara yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, vergi kesintisi yapılması
durumunda ilgili kişilerin ve kurumların mükellefiyetlerinin bulunup bulunmamasının tevkifat
oranına etki edip etmeyeceği, Türkiye ile ikili vergi anlaşması bulunan ülkelerde mukim kişiler ve
kurumlar açısından vergilendirmenin nasıl olduğu ile vergi kesintisi yapılması halinde ödeme
yapılacak kişilerden ve kurumlardan herhangi bir belge aranılıp aranılmayacağı konularında
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunumun 3 üncü maddesinde, "Aşağıda yazılı gerçek kişiler
Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;" hükmüne yer verilmiş olup, aynı Kanunun "Türkiye'de
yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde,
"Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
1.İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip
maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
2.Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici
ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.) " hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri,
sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî
işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan
ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre
tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden
veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya
mecburdurlar.
...........
4. Dar mükellefiyete tabi olanlara, telif ve patent haklarının satışı dolayısıyla yapılan
ödemelerden, (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca) %20" oranında tevkifat
yapılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunumun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında; birinci
maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde
bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme
bağlanmış, 3 üncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç
ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 3 üncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye'de
elde edilen serbest meslek kazançlarının, (e) bendinde de Türkiye'de elde edilen diğer kazanç ve
iratların dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükmüne yer
verilmiştir.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan
kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya
hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş
olup maddenin l inci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, 2 nci fıkrasında ise
ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret
unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya
hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı
hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca
03/02/2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan % 5,
diğer serbest meslek kazançlarında % 20, gayrimaddî hak bedeli ödemelerinde de %20 olarak
belirlenmiştir.
Buna göre; lisans ve telif hakkı yurt dışında mukim çeşitli müzik firmalarına, telif
ajanslarına, mükellefiyeti bulunmayan serbest bestecilere, söz yazarlarına ve şarkıcılara ait sözlü ve
enstrümantal müzik eserlerinin, Türkiye'de yayınlanması amacıyla lisans ve telif hakkının ilgili
Şirketçe satın alınması karşılığında, söz konusu kişilere ve kurumlara yapılacak ödemelerin
gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi gerektiği gibi bahsi geçen Şirketçe ilgililere
yapılacak gayrimaddi hak bedeli niteliğindeki bu ödemelerin gayri safı tutarı üzerinden Gelir
Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin l inci fıkrasının 4 üncü bendinde Kurumlar Vergisi
Kanunu'nun 30 uncu maddesinin 2 nci fıkrasına istinaden (2009/14592 ve 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca) % 20 oranında vergi kesintisi gerekmekte olup, ödeme
yapılacak olan kişilerin ve kurumların ülkelerinde vergi mükellefi olmalarının veya olmamalarının
uygulanacak tevkifat oranını değiştirmesi söz konusu olmayacaktır.
Diğer taraftan, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında, gayrimaddi hak bedellerinden
elde edilen gelirleri vergileme hakkı, bu tür gelirleri elde edenlerin mukim olduğu Devlete
bırakılmıştır. Ancak, gelirler elde edildikleri Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergiye
tabi tutulmaktadırlar. Bu kapsamda, gayrimaddi hak bedeli ödemesi yapılacak kişi veya kurumların
mukimi oldukları ülkeler ile Türkiye arasında akdedilen bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması
olması durumunda, vergileme, söz konusu anlaşmaların gayrimaddi hak bedellerine ilişkin 12 nci
maddesinde yer verilen oranları geçmeyecek şekilde yapılacaktır.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma
hükümlerinden yararlanabilmek için firmanızın ödeme yapacağı kişi veya kurumların, ilgili Akit
Devlette tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin
ilgili ülke yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce
veya ilgili ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi
sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz
edilememesi halinde ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı
tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai,
zırai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmet ifalarının, 1/2 nci
maddesinde de her türlü mal ve hizmet ithalatının katma değer vergisine tabi bulunduğu hüküm
altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Kanununun 9/1 inci maddesinde ise, mükellefin Türkiye içinde
ikametgahının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli
görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla
vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutulabileceği hüküm altına
alınmıştır.
Bu hükmün verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "CYurt
Dışından Sağlanan Hizmetler" başlıklı bölümünde; "KDV Kanununun 1. maddesine göre
işlemler Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun 6/b maddesine
göre, Türkiye'de yapılan, ... veya faydalanılan hizmetler Türkiye'de ifa edilmiş sayılacaktır. Yurt
dışında firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır. Bu gibi
hizmet ifalarında mükellef esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte, firmanın Türkiye'de
ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen Kanunun 9
uncu maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan
vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir." denilmiştir.
Buna göre, yurt dışına yapılan lisans ve telif ödemeleri KDV Kanununun 1/2 nci maddesi
kapsamında KDV ye tabi olup, ödeme bedeli üzerinden hesaplanacak KDV nin sorumlu sıfatıyla 2
No.lu KDV Beyannamesi ile tarafınızdan beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.