Dar mükellef kurumlardan sağlanan menajerlik hizmetlerinin vergilendirilmesi hk.
Özelge: Dar mükellef kurumlardan sağlanan menajerlik
hizmetlerinin vergilendirilmesi hk.
Sayı:
17192610-125[ÖZG.12-21]-341
Tarih:
16/08/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
Sayı : 17192610-125[ÖZG.12-21]-341 16/08/2012
Konu : Dar mükellef kurumlardan sağlanan menajerlik
hizmetlerinin vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, yurt dışında yerleşik firmalardan (...LİMİTED -Merkezi
Portekiz ... -Merkezi Bratislava, Slovakya ...-Merkezi Argentina) alınan menajerlik hizmetlerine
ilişkin olarak yapılan ödemelerden gelir vergisi ve katma değer vergisi tevkifatlarının yapılıp
yapılamayacağı ile tevkifatın yapılması durumunda tevkifat oranının ve uygulamanın nasıl
yapılacağı hususlarında bilgi talep edilmektedir.
1-Kurumlar Vergisi Mevzuatı Açısından Değerlendirme :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, Kanunun 1 inci
maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların
sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği
hükmü yer almaktadır.
Dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazançları aynı maddenin 3 numaralı fıkrasında
bentler halinde belirtilmiş olup, söz konusu fıkranın (c) bendinde "Türkiye'de elde edilen serbest
meslek kazançları" sayılmıştır.
Öte yandan, konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin
22.2.3. Serbest Meslek Kazançları başlıklı bölümünde; "Serbest meslek faaliyeti esas itibariyle
gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde tanımlanan faaliyet
türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri
aracılığı ile olmaktadır.
Serbest meslek kazançlarının Türkiye'de elde edilmiş sayılması için serbest meslek
faaliyetinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi gerekir.
Türkiye'de değerlendirme, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette
yapılmışsa Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal
ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır." açıklamaları yer almaktadır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin 1 numaralı fıkrasında, dar
mükellefiyete tabi kurumların fıkrada bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu
kazanç ve iratları ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi
kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkranın (b) bendi hükmü gereğince, dar mükellef kurumların elde edecekleri
serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup, tevkifat oranı
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren; petrol arama
faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20 olarak
belirlenmiştir.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "30.3." bölümünün beşinci ve altıncı
paragraflarında;
"Öte yandan, dar mükellefiyete tabi kurumların, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci
bulundurmak suretiyle yaptıkları ticari ve zirai faaliyet kapsamında, bu işyerleri veya daimi
temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları (dar
mükellef kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri
hariç) ve menkul sermaye iratları (kâr payları ile Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında
vergi kesintisine tabi tutulan menkul sermaye iratları hariç) üzerinden anılan Kanunun 30 uncu
maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Ancak, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilcisi
bulunmadan veya Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri
ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle elde ettikleri, serbest meslek kazançlarından,
gayrimenkul sermaye iratlarından ve kâr payları hariç menkul sermaye iratlarından Kanunun
30'uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılacağı tabiidir." açıklamaları yapılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; yurt dışından alınan menajerlik hizmeti karşılığında yapılan
ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve özelge talep formunda belirtilen
Merkezi Limassol/Cyrpus, Merkezi Portekiz, Merkezi Bratislava/Slovakya, Merkezi Argentina
mukimi şirketlere bu hizmetler karşılığı nakden veya hesaben yapılacak ödemelerden 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanununun 30'ncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca (2009/14593
sayılı B.K.K)'na istinaden %20 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
II- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Yönünden
Türkiye ile Güney Kıbrıs ve Arjantin arasında yürürlükte bulunan bir Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması olmadığından, Bursaspor Kulübü Derneği tarafından, Limassol-Güney Kıbrıs
merkezli "... Limited" ile Arjantin merkezli "..." şirketlerinden alınan menajerlik hizmetlerinin
vergilendirilmesinin iç mevzuatımız hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
... Kulübü Derneği tarafından, Portekiz mukimi "..." ile Bratislava-Slovakya mukimi "..."
şirketlerinden alınan menajerlik hizmetlerinin ticari bir organizasyon kapsamında yürütülmesi
halinde elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinin, ilgili ülkeler ile Türkiye arasında yürürlükte
bulunan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının "Ticari Kazançlar"ı düzenleyen 7 nci madde
hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
"Türkiye Cumhuriyeti ile Portekiz Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 01.01.2007 tarihinden
itibaren, "Türkiye Cumhuriyeti ile Slovak Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" ise 01.01.2000
tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
Söz konusu Anlaşmaların birer örnekleri ekli 7 nci maddelerinin 1 inci fıkraları;
"1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait ticari kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa,
teşebbüsün kazancı, yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette
vergilendirilebilir."
hükmünü öngörmektedir.
İşyeri tanımı ise, anılan Anlaşmaların birer örnekleri ekte yer alan "İşyeri" başlıklı 5 inci
maddesinde yapılmış olup, hangi hallerde diğer Devlette bir işyeri oluşacağı veya oluşmayacağı
açıkça belirtilmiştir.
Türkiye-Portekiz ÇVÖ Anlaşması'nın "İşyeri" maddesinin 5 inci, Türkiye-Slovakya ÇVÖ
Anlaşması'nın 4 üncü fıkrasında, daimi temsilciliğe ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Bu fıkralara
göre, bir kişi, bir Akit Devlette diğer Akit Devletin teşebbüsü adına hareket eder ve bu fıkralar
kapsamında belirtilen faaliyetleri temsil ettiği teşebbüs adına yürütürse bu durumda bu faaliyetler
diğer Akit Devletin teşebbüsü için bir işyeri oluşturacaktır.
Diğer taraftan, Türkiye-Portekiz ÇVÖ Anlaşması'nın "İşyeri" maddesinin 6 ncı, Türkiye-
Slovakya ÇVÖ Anlaşması'nın 5 inci fıkrasında ise, bir teşebbüsün, bir Akit Devlette işlerini yalnızca
kendi işlerini olağan şekilde devam ettiren bir simsar, bir genel komisyon acentesi veya bağımsız
statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürütmesi halinde bir işyerine sahip olmayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerine göre, Portekiz ve Slovakya mukimi şirketlerin,
anılan Anlaşmaların 5 inci maddeleri kapsamında Türkiye'de bir işyerine sahip olmaması
durumunda, söz konusu menajerlik hizmetlerinden elde edilecek gelirleri vergileme hakkı yalnızca
ilgili ülkelere (Portekiz veya Slovakya) ait bulunmaktadır. Portekiz veya Slovakya mukimi olan
anılan şirketlerin Türkiye'de böyle bir işyerine sahip olması durumunda ise, söz konusu gelirleri
yalnızca işyerine atfedilebilen kazançlarla sınırlı olmak üzere Türkiye'nin de vergilendirme hakkı
olacaktır.
Türkiye'nin vergi alma hakkı olduğu durumlarda vergilendirme iç mevzuat hükümlerimiz
çerçevesinde yapılacak olup, Türkiye'de ödenen vergi ilgili Anlaşmaların "Çifte Vergilendirmenin
Önlenmesi" ne ilişkin madde hükümleri uyarınca Türkiye'de ödenecek vergiden mahsup
edilebilecektir.
Öte yandan, Kulübünüz tarafından alınan menajerlik hizmetlerinin ticari bir faaliyet
kapsamında yürütülmemesi ve bağımsız nitelikte olması halinde söz konusu gelirlerin
vergilendirilmesinin, ilgili ülkeler ile Türkiye arasında yürürlükte bulunan Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşmalarının "Serbest Meslek Faaliyetleri"ni düzenleyen 14 üncü madde hükümleri
çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği tabiidir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma
hükümlerinin uygulanabilmesi için, söz konusu Portekiz ve Slovakya teşebbüslerinin ilgili ülkelerde
tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkelerde vergilendirildiğinin bu
ülke yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte
Noterce veya ilgili ülke Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümelerinin birer
örneklerinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
III-Katma Değer Vergisi Mevzuatı Açısından Değerlendirme :
Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer
vergisine tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 6 ncı maddesine göre işlemlerin
Türkiye'de yapılması, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de
yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade etmektedir.
Kanunun 9 uncu maddesinde ise mükellefin, Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni
merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye
Bakanlığı'nın, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf
olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin C.Yurt Dışından
Sağlanan Hizmetler başlıklı bölümünde, " KDV Kanununun 1 inci maddesine göre işlemler
Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun (6/b) maddesine göre,
Türkiye'de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye'de ifa edilmiş sayılacaktır.
Yurt dışında firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte firmanın
Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen
Kanunun 9'uncu maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı
bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir." denilmektedir.
Öte yandan, 14.04.2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 117 Seri Nolu
KDV Genel Tebliği ile 15 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin ilgili bölümü yürürlükten kaldırılmış,
01.05.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Tebliğin "2.1. İkametgahı, işyeri, Kanuni Merkezi ve İş
Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı bölümünde konuyla ilgili
gerekli açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre, yurt dışında yerleşik firmalardan alınan menajerlik hizmetinden Türkiye'de
yararlanıldığından, menajerlik hizmeti için ödenen bedel üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV
hesaplanması gerekmekte olup, hesaplanan bu verginin ... Kulubü Derneği tarafından 2 no.lu KDV
Beyannamesi ile beyan edilmesi ve aynı dönemde 1 nolu KDV beyannamesi ile de indirim konusu
yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.