Dar Mükellef Kurumun Vergisel Yükümlülüğü hk.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 Sayı

 : B.07.1.GİB.4.06.18.02-32171-8466-271

 Konu :Dar Mükellef Kurumun Vergisel

 Yükümlülüğü hk.

 21/02/2012

 İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı

 mükelle olduğunuz, şubenizin ana merkezi olan ... (yüklenici) Türkiye'de petrol arama lisansı bulunan ve Türkiye'de

 kurduğu bir şube aracılığı ile petrol arama faaliyetlerini gerçekleştiren müşterisi ile petrol arama sondaj hizmeti vermek

 üzere bir sözleşme imzaladığı, bu sözleşme belirlenecek sondaj programları ve müşterinin vereceği talimatlar

 doğrultusunda, gerçekleştirilecek sondaj faaliyetleri ile tüm yükümlülükleri ve hizmetlerinin kapsamını belirlemek

 amacıyla düzenlendiği, yüklenici sondajlama hizmeti verebilmek için gerekli ekipmanı, sondaj gemisini, bu geminin

 tayfasını ve diğer gerekli unsurları bir araya getirmek suretiyle sondaj hizmeti vereceği, sondaj gemisinin ... ... ... ... da,

 arama faaliyetlerini gerçekleştireceği, sondaj gemisi üzerinde yer alan ekipmanın çoğunlukla sabit kıymet niteliğinde

 olduğu ve sondaj gemisine ait olduğu, bu sondaj gemisi ve üzerindeki teçhizatın yükleniciye yurtdışında faaliyet gösteren

 başka bir şirket tarafından kiralandığı, gemi mürettebatının yüklenicinin bordosunda yer almayacağı, başka bir grup

 rmasından bir sözleşme kapsamında kiralanacağı, yüklenicinin şubenizin bordosunda olacak şekilde bir petrol arama

 kulesi müdürünü işe alacağı, bu müdürün müşteri ile olan ilişkilerinin koordinasyonunu sağlayacağı ve ...'de bulunacak

 olan sondaj gemisinin operasyonlarından sorumlu olacağı, petrol kuyusu sondajlama hizmetinin yüklenicinin ... adet

 petrol arama kuyusunu sondajlanmasıyla sona ereceği, bu sondajlama işleminin 3 ay sürmesinin beklendiği, ancak

 müşterinin talebiyle bu sürenin uzayabileceği, bu sözleşme kapsamında yüklenicinin sondaj gemisini ... açıklarına

 getireceği ve tüm sondajlama hizmetlerinin bu gemi aracılığı ile verileceği belirtilerek,

 Şubeniz tarafından Türkiye'deki müşterisine verilecek olan sondajlama hizmetinin Kurumlar Vergisi Kanununun

 30/1-b kapsamında, serbest meslek faaliyeti olarak mı yoksa ticari kazanç olarak mı vergilendirileceği, serbest meslek

 olarak vergilendirilecek ise uygulanacak stopaj oranının ne olduğu, Kurumlar Vergisi kesintisi yapıldıktan sonra şubenize

 yapılan ödemenin şubenizin Kurumlar Vergisine dahil edilmemesinin ve dolayısıyla yapılan vergilemenin nihai vergileme

 olmasının mümkün olup olmadığı, elde edilen gelirin Kurumlar Vergisi Kanunun 30-1-b maddesi kapsamında stopaj

 yoluyla vergilendirilmesi ve yine aynı Kanunun 30/9 maddesine göre, şubenizin bu gelirinin Kurumlar Vergisi

 beyannamesine dahil edilmemesi halinde nihai olarak vergilenmiş gelirin yurtdışındaki ana merkeze transferi

 durumunda, Kanunun 30/6 maddesine göre, şubeniz bünyesinde Kurumlar Vergisi kesintisine tabi olup olmadığı ve bu

 faaliyetle ilgili defter tutma yükümlülüğünüz bulunup bulunmadığı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz

 anlaşılmıştır.

 KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, birinci maddede yazılı kurumlardan

 kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları

 üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, 3'üncü fıkrasında ise dar mükelle yet mevzuuna giren kurum kazancının

 hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir.

             Anılan maddenin 3 üncü fıkrasının (a) bendinde de Türkiye'de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun iş yeri olan

 veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden

 elde edilen ticari kazançların, (c) bendinde de Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançlarının dar mükelle yet

 konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

              Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayan mükelle er yalnızca Türkiye'de elde

 ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Yurt dışındaki rmanın Türkiye'de temsilci bulundurmadan mal veya

 hizmeti kendisinin satması halinde de bu kurumun dar mükellef olma özelliği değişmeyecektir.

            Öte yandan, aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükelle yete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve

 iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk

 ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup, serbest meslek kazançlarında yapılacak

 tevkifat oranı 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri

 dolayısıyla sağlanacak kazançlardan % 5, diğer serbest meslek kazançlarında % 20 olarak belirlenmiştir.

            Aynı maddenin (6) ncı fıkrasında; "Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar

 düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze

 aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır." hükmüne yer

 verilmiştir.

            Yine aynı maddenin 9 uncu fıkrasında ise, "Ticari ve zirai kazançlar hariç olmak üzere bu maddeye göre vergisi

 kesinti yoluyla alınan kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26'ncı maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu

 madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi

 ihtiyaridir. Şu kadar ki, Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (7) ve (14) numaralı bentlerinde

 yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde

 edilen kar paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi zorunludur." hükmü yer almıştır.

            1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "30.3." bölümünün beşinci ve altıncı paragra arında;

            "Öte yandan, dar mükelle yete tabi kurumların, Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle

 yaptıkları ticari ve zirai faaliyet kapsamında, bu işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri serbest meslek

 kazançları, gayrimenkul sermaye iratları (dar mükellef kooperati ere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara

 yapılan kira ödemeleri hariç) ve menkul sermaye iratları (kâr payları ile Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında

 vergi kesintisine tabi tutulan menkul sermaye iratları hariç) üzerinden anılan Kanunun 30 uncu maddesine göre vergi

 kesintisi yapılmayacaktır.

            Ancak, dar mükelle yete tabi kurumların Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye'de

 bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle elde

 ettikleri, serbest meslek kazançlarından, gayrimenkul sermaye iratlarından ve kâr payları hariç menkul sermaye

 iratlarından Kanunun 30'uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılacağı tabiidir." 

            açıklamaları yapılmıştır.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, söz konusu petrol arama sondajı faaliyeti, Türkiye'de petrol arama lisansı

 bulunan Şirketinizin ... şubesi vasıtasıyla gerçekleştirilmekte olduğundan bu faaliyet dolayısıyla elde edilen kazancın ticari

 kazanç olarak değerlendirilmesi ve tevkifata tutulmaksızın elde edildiği dönemin geliri olarak kurumlar vergisi

 beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

            Ayrıca, dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettikleri kazançların vergilendirilmesinde Türkiye ile ilgili ülke

 arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması bulunması halinde bu anlaşma hükümleri öncelikle dikkate alınmalıdır.

 VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :

             213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Defter tutma" bölümünün;

            - "Maksat" başlıklı 171 inci maddesinde, mükelle erin bu kanuna göre tutmaları gereken defterleri vergi

 uygulaması bakımından bu maddede yazılı maksatları taşıyacak şekilde tutacakları,

            -172 nci maddesinde ticaret şirketlerinin bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecbur oldukları,

            -177 nci maddenin 4 üncü bendinde, her türlü ticaret şirketlerinin birinci sınıfa dahil oldukları,

            -176 ncı maddesinde birinci sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tutacakları

            hüküm altına alınmışır.

            Buna göre, şirketinizin tam veya dar mükellef olup olmadığına bakılmaksızın  birinci sınıf tüccar olarak bilanço

 esasına göre defter tutması gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.