Dekont ekinde yer alan ve mal sevkiyatı yapan firma adına düzenlenen fatura ve makbuzlara dayanılarak kurum kazancının tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı hk.
Özelge: Dekont ekinde yer alan ve mal sevkiyatı yapan firma
adına düzenlenen fatura ve makbuzlara dayanılarak kurum
kazancının tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı hk.
Sayı:
62030549-125[8-2012/70]-3115
Tarih:
29/11/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 62030549-125[8-2012/70]-3115 29/11/2012
Konu : Dekont ekinde yer alan ve mal sevkiyatı yapan firma adına
düzenlenen fatura ve makbuzlara dayanılarak kurum
kazancının tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuz yurt dışında bulunan müşterilerin nakliye hizmetini yaptığınız, gümrük işlerini
yapan Gümrük Müşavirliği tarafından düzenlenen ve dekont ekinde yer alan depo kirası (ardiye),
ayar evi sevk makbuzu, damga vergisi, mesai makbuzları, ihracatçılar birliğine ödenen
makbuzlardan oluşan depolama ve gümrükleme giderlerinin tarafınızdan ödenmesine rağmen
yapılan giderlere ilişkin belgelerin yurtdışından mal sevkiyatı yapan firma adına düzenlendiği,
nakliye hizmet bedeli ile birlikte yapılan giderlerin hizmet verilen firmaya fatura edildiği
belirtilerek Gümrük Müşavirliği tarafından dekont ekinde Şirketinize intikal ettirilen söz konusu
fatura ve makbuzların kurum kazancınızın tespitinde gider yazılıp yazılmayacağı hususunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, Kanunun 1
inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı
üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî
kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum
kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi
Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderleri indirim konusu yapılabilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun bilanço usulüne göre ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci
maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca ticari kazancın tespitine ilişkin Gelir Vergisi Kanununun 39 uncu maddesinin ikinci
fıkrasında "Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye
olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder." parantez içi hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine
hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait
olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendinde de, faturaya müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi varsa vergi dairesi ve hesap
numarasının yazılmasının mecburi olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan maddelerdeki müşteri tanımından, malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek
kişi veya tüzel kişi anlaşılmalıdır. Faturanın düzenlenmesinde fatura bedelinin kimin tarafından
ödendiği hususu önemli olmayıp, fatura malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya
tüzel kişi adına düzenlenmelidir.
Ayrıca, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerin indirim konusu yapılabilmesi
için giderlerin tevsike esas belgelerle belgelendirilmesi ve bu belgelerin mükellef adına
düzenlenmesi gerekmektedir.
Aynı Kanunun "Mükellef ve Vergi Sorumlusu" başlıklı 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında,
"Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi
sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, gümrükleme dahil bütün masrafları üstlenerek yapmış
olduğunuz taşımacılık hizmeti karşılığında alınan bedellerin tamamı kurum kazancına dahil edilecek
olup şirketiniz tarafından ödenen ancak hizmet verilen kişi ya da kurum adına düzenlenerek
gümrük müşavirliğince dekont ekinde şirketinize intikal ettirilen belgelerde yer alan giderlerin
şirketinizce kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.