Derneğe bağlı öğrenci yurdu işletmesinin katma değer vergisi ve kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı hk.

Özelge: Derneğe bağlı öğrenci yurdu işletmesinin katma
değer vergisi ve kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-266
Tarih: 
30/06/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : .4.35.16.01-176300-266 30/06/2011
Konu : Derneğe bağlı öğrenci yurdu işletmesinin katma değer  
vergisi ve kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün .... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuzu belirterek, .... Derneği T.C. M.E.B. Özel ..... Yükseköğrenim Kız Öğrenci
Yurdu İktisadi İşletmesi unvanı ile .... Cad. No:... .... Konak / İZMİR adresinde kurulan ... öğrenci
yurdu iktisadi işletmenizin KDV ve kurumlar vergisi yönünden muaf olup olmadığı hususunda
Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmıştır.
Konu ile ilgili olarak .... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucu cevaben alınan ....2010
tarih ve .... sayılı yazı ile eklerinden, Derneğinizin ...03.2010 tarihi itibariyle .... Derneği T.C. MEB
Özel .... Yükseköğretim Kız Öğrenci Yurdu İktisadi İşletmesi olarak kaydının açılmasını talep
ettiğiniz ve bununla ilgili olarak düzenlenen yoklama fişi ile ...Cad.No:... Konak / İZMİR adresinde,
anılan yurtta barınma karşılığında oda tipine göre aylık ücret alınması suretiyle hizmet vermeye
başladığınızın tespit edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesine göre dernek ve vakıflar kurumlar vergisi
mükellefleri arasında sayılmazken, aynı maddenin (ç) bendi ile dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmışlardır. Aynı Kanunun 2 nci maddesinin
beşinci fıkrasında, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye
şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin dernek ve vakıfların
iktisadi işletmeleri olduğu, aynı maddenin altıncı bendinde de dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında
bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış
sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet
bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesi veya kârın kuruluş
amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hükme
bağlanmıştır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerle ilgili
(2.4.) bölümünde; iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliğinin
bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu diğer bir
anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir
organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya
hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya
vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı,
satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr
edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını
değiştirmeyeceği açıklanmıştır.Anılan Genel Tebliğde açıkladığı üzere, iktisadi işletmenin belirlenmesinde Kurumlar Vergisi
Kanununun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında belirlenen koşullar dikkate alınacak olup işletmenin
belirgin özelliği bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi ve
iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona
bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları
gibi faaliyetlerdir. Ticari organizasyon, sermaye tahsis, işyeri açılması, organizasyonun mahiyetine
uygun personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi unsur ve şartlardan tümü veya bir kısmı
yerine getirilmek suretiyle belirli şekilde kurulmuş olacaktır.
İktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten
söz edilebilmesi için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede
üretilen malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer
unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
- 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel
idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve
vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya
işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer
müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV ye tabi olduğu,
- 17 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde ise, Kanunun 17 nci maddesinin 1 inci fıkrası
kamu menfaatine yararlı derneklerin ‘‘... öğrenci ... yurtları, ... işletmek veya yönetmek suretiyle ifa
ettikleri kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetlerinin'' KDV den istisna olduğu,
hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, 16/4/199. tarihli ve 215.. sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan 93/42.. sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamu menfaatine yararlı dernek olduğu kabul
edilen .... Derneğinin bedel karşılığı gerçekleştirmekte olduğu kız öğrenci yurdu işletme faaliyeti
nedeniyle anılan Derneğe bağlı olarak oluşan iktisadi işletme nezdinde  bu iktisadi işletmenin
faaliyete başladığı ....03.2010 tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi
gerekmektedir. Ancak, öğrenci yurdu işletmek ve yönetmek suretiyle ifa edeceği teslim ve hizmetler
Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre KDV den
istisna olacaktır.
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.