Derneğin kira geliri elde etmesi durumunda iktisadi işletme oluşup oluşmadığı, mükelle yet durumu ve defter tutma yükümlülüğü

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Müdürlüğü

 Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01.12-1408 19/04/2012

 Konu :Derneğin kira geliri elde etmesi

 durumunda iktisadi işletme oluşup

 oluşmadığı, mükelle yet durumu ve defter

 tutma yükümlülüğü

            İlgi kayıtlı özelge talep formunuzda, Derneğinize ait gayrimenkullerin 2010 yılı Nisan ayından itibaren konut olarak

 kiraya verildiğini belirterek, elde edilen kira geliri nedeniyle iktisadi işletme oluşup oluşmayacağı, iktisadi işletme

 oluşması durumunda kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi açısından da mükelle yet tesisi yapılıp

 yapılmayacağı ve hangi defterlerin tutulması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

 1. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakı ara ait

 iktisadi işletmeler vergi mükelle yeti kapsamına alınmış olup, aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da

 dernek veya vakı ara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde

 bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakı ara ait iktisadi

 işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin

 olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının

 mükelle yetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi

 veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

            Dernekler tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi mükelle olmamakla birlikte, dernek tüzel kişiliğine bağlı

 iktisadi işletme oluşturacak nitelikte devamlı ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması

 gerekecektir.

            03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin

 "Dernek veya vakı ara ait iktisadi işletmeler" başlıklı (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı

 olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir

 ifadeyle işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi

 halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.

            İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz

 etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir

 organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi

 faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra

 edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.

            Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5/b) bendinde, vakı ara (mazbut

 vakı ar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden %20

 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

            Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, "Dernek veya vakı ara ait taşınmazların kiralanması

 karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.2.) bölümünde,

            "Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi uyarınca, vakı ara (mazbut

 vakı ar hariç) ve derneklere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi

 kesintisi yapılmaktadır.

            Bu kesintinin yapılmasında, kendisine kira ödemesinde bulunulan derneğin, kamuya yararlı dernek ya da vakfın

 Bakanlar Kurulunca vergi mua yeti tanınmış vakıf olması önem arz etmemektedir. Başka bir deyişle, mazbut vakı ar

 hariç, hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm dernek veya vakı ara ödenen kira bedellerinden bu kesintinin yapılması

 gerekmektedir."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, mülkiyeti Derneğinize ait meskenlerin kiraya verilmesi faaliyetinin, ticari bir organizasyona bağlı

 olmaksızın yapılması halinde Derneğinize bağlı bir iktisadi işletme oluşmayacağından söz konusu meskenleri kiralayanlar

 tarafından, kira ödemelerinden yapılan tevkifat nihai vergilendirme olacaktır. Ancak sözü edilen gayrimenkul kiralama

 faaliyetinin ticari bir organizasyon (iş yeri açılması, personel istihdamı gibi) çerçevesinde yapılması durumunda

 Derneğinize ait bir iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükelle yeti tesis

 edilmesi ve dolayısıyla söz konusu meskenlerin kiraya verilmesi sonucu elde edilen gelirler için ilgili hesap dönemine ait

 kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir.

            Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci

 fıkrasının (a) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak üzere, dernek veya vakı arca elde edilen

 Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle

 vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.

            Bu düzenleme ile dernek veya vakı ar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak değerlendirilen kurum ve

 kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici

 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlardan ibaret olması halinde, elde edilen bu

 gelirler dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşması söz konusu

 olmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına kurumlar vergisi mükelle yeti tesis

 edilmeyecektir.

            Bu çerçevede, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi

 kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlarınız dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında

 Derneğinize bağlı iktisadi işletme oluşmayacak olup söz konusu vergi kesintileri nihai vergileme niteliğinde olacaktır.

 2. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

            3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve

 serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

             1/3-f maddesinde; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin

 KDV'ye tabi olduğu,

             8/1-h maddesinde; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenlerin verginin

 mükelle olduğu,

            17/4-d maddesinde; İktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV'den istisna

 olduğu,

             hükümlerine yer verilmiştir.

            Buna göre, Derneğinizin iktisadi işletme mahiyetinde olmayan gayrimenkullerinin kiraya verilmesi KDV Kanununun

 17/4-d maddesi gereği KDV'den istisna olacak ancak, söz konusu gayrimenkullerin ticari bir organizasyon dahilinde kiraya

 verilmesi halinde ise bir iktisadi işletme oluşması söz konusu alacağından elde edilen kira geliri üzerinden genel oranda

 (%18) KDV hesaplanacaktır.

3. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, dernek ve vakı ara ait iktisadi işletmelerin defter tutmaya

 mecbur oldukları, 176 ncı maddesinde tüccarların defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış oldukları ve I inci sınıf

 tüccarların bilanço esasına göre; II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları, 177 nci maddesinin

 5 inci bendinde, kurumlar vergisine tabi olan diğer tüzel kişilerin  (bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter

 tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade

 edilir.) I inci sınıfa dahil oldukları hüküm altına alınmış, 182 nci maddede bilanço esasında tutulacak defterler sayılmış,

 220 nci maddede ise tasdike tabi defterlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 Buna göre, mülkiyeti Derneğinize ait meskenlerin kiraya verilmesi faaliyeti dolayısıyla iktisadi işletme oluşmaması

 halinde Vergi Usul Kanunu hükümlerince defter tutma zorunluluğunuz bulunmamaktadır. İktisadi işletme oluşması

 halinde ise anılan Kanun hükümlerine göre defter tutulacağı tabiidir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.