E. 2018/1128 K. 2019/672 T. 2.10.2019
TEMYİZEDEN(DAVACI): F1 Metal Geri Dönüşüm Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. K1
KARŞITARAF(DAVALI): İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı-İZMİR
(Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü)
İSTEMİN KONUSU : İzmir 1. Vergi Mahkemesinin, 28/06/2018 tarih ve E:2018/548, K:2018/1583sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına, esnaf muafiyetinden faydalanan kişilerden aldığı bir kısım hurda emtiayı tevkifat yükümlülüğünden kaçınmak amacıyla sahte fatura ile belgelendirdiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ocak-Mart, Nisan-Haziran, ve Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İzmir1.VergiMahkemesi'nin 16/12/2013tarih ve E:2013/1011, K:2013/2268 sayılı kararı:
F2 Metal Hurda Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 9/12/2011 tarih ve VDENR-2011-2965/54 sayılı vergi tekniği raporunda yer verilen tespitler değerlendirildiğinde bu şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu sonucuna varılmıştır.
Gerçekte esnaf muaflığından faydalanan kişilerden yapıldığı halde bu alımlarını sahte faturayla tüccardan yapılmış gibi belgelendirme yoluna giden mükelleflerin hem tevkifattan kaçındıkları hem de istisna olması nedeniyle ödemedikleri katma değer vergisini indirim konusu yaparak kendi lehlerine durum yarattıkları tartışmasızdır. Hem tüccardan hem de esnaf muaflığından faydalanan kişilerden satın alınabilecek emtiaların mükellefince tüccardan alındığı fatura ile belgelendirilerek kayıtlara aktarıldığı halde bu alımların tüccardan yapılmadığı, bu tüccarlara ait sahte faturalarla belgelendirildiği hususu hukuken geçerli somut verilerle ortaya konulmuş ise bu emtiaların vergiden muaf kişilerden yapıldığının kabulü ticari ve teknik icaplar gereğidir.
Olayda, davacı şirket tarafından hurda alımlarının tüccardan yapıldığı belirtilerek bu alımlarına ilişkin faturalar kayıtlara aktarılmış ise de vergi incelemesinde, F2 Metal Hurda Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden hurda alımlarına ilişkin faturaların sahte olduğu hukuken geçerli somut verilerle ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Bu durumda; hurda alımlarını sahte fatura ile belgelendirdiği açık olan davacı adına ticari ve teknik icaplar gereği bu alımlarını gider pusulası tanzim etmeksizin gerçekte esnaf muaflığından yararlanan seyyar toplayıcılardan yaptığından hareketle yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
2010 vergilendirme dönemine ilişkin işlemleri incelenen davacı adına, hesap döneminin kapanmasından sonra 20/12/2012 tarihinde düzenlenen vergi inceleme raporuyla vergiden muaf esnaftan aldığı alımlarını sahte fatura ile belgelendirdiği dolayısıyla gider pusulası düzenlemediği sonucuna ulaşılarak 353. madde gereğince özel usulsüzlük cezası kesilmesi maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi yönünden davanın reddine; özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar vermiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin, 11/04/2017 tarih ve E:2016/4419, K:2017/3958sayılı kararı:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, bu maddenin alt bentlerinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları kuralına yer verilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasının 13-b bendinde; esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılacak ödemeler üzerinden hurda mal alımları için %2 oranında gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun'un 107. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde verginin tevkif suretiyle alınması halinde mükellef hesabına tevkifat yapmaya mecbur olanların tarhiyata muhatap olacağı kurala bağlanmıştır.
Hurda ticareti yapan davacının gelir vergisi kesintisi yapma sorumluluğu alımlarını, Kanun'da belirtilenlerden yapması koşulunun gerçekleşmesine bağlı olup bu yönde yapılmış bir tespit bulunmadığından, varsayıma dayanılarak salınan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinde isabet görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle davacının temyiz isteminin kabul ederek mahkeme kararını bozmuş, davalı idarenin özel usulsüzlük cezasına ilişkin temyiz istemini bu gerekçeyle reddetmiş, davalı idarenin karar düzeltme istemini de reddetmiştir.
İzmir 1. Vergi Mahkemesi,28/06/2018 tarih ve E:2018/548, K:2018/1583sayılı ısrar kararı:
Vergi Mahkemesi,ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle bozulan kısım yönünden ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, F2 Metal Hurda Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınan faturaların gerçek bir mal teslimine dayandığı, ayrıca gelir vergisi kesintisi yapma sorumluluğunun alımlarını, esnaf muaflığından yararlanan mükelleften yapma koşulunun gerçekleşmesine bağlı olduğu ancak inceleme elemanınca bu yönde yapılmış bir tespit bulunmadığı, uyuşmazlık konusu tarhiyatın varsayıma dayalı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K2'IN DÜŞÜNCESİ :Temyiz istemlerinin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu mahkeme kararının ısrar hükmü aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Vergi mahkemesi kararı, hurda ticareti yapan davacının gelir vergisi kesintisi yapma sorumluluğunun alımlarını, Kanun'da belirtilenlerden yapması koşulunun gerçekleşmesine bağlı olduğu, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda bu yönde yapılmış bir tespit bulunmadığı, dolayısıyla varsayıma dayalı olarak salınan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinde isabet görülmediğigerekçesiyle bozulduğundan, uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup bu incelemenin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden REDDİNE,
2- İzmir 1. Vergi Mahkemesinin, 28/06/2018 tarih ve E:2018/548, K:2018/1583 sayılı kararının, temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2019tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.