E. 2018/692 K. 2019/258 T. 27.3.2019
TEMYİZEDEN(DAVACI): F1 Metal Metal Şekillendirme Otel Ekipmanları Otomotiv
VEKİLİ: Av. K1
A1
KARŞITARAF(DAVALI): Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı - BURSA
VEKİLİ: Av. K2 - (Aynı yerde)
İSTEMİN KONUSU : Bursa 2. Vergi Mahkemesinin, 22/03/2018 tarih ve E:2018/447, K:2018/437sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına, F2 Metal ve Metal Ürünleri Makina Teçhizat İnşaat Nalburiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, 2011 yılının Şubat dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi, tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle %50 oranında artırılarak bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezası davaya konu yapılmıştır.
Mahkemenin ilk kararının özeti:Bursa 2. Vergi Mahkemesi, 09/04/2014 tarih ve E:2013/664, K:2014/409 sayılı kararıyla; davacı adına fatura düzenleyen şirketle ilgili vergi tekniği raporunda; 19/11/2009 tarihinde vergi mükellefiyeti tesis edilen şirketin 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmediği, alımların bir kısmının haklarında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden yapıldığı, yüksek tutarda katma değer vergisi matrahı beyan edilmesine rağmen düşük tutarda vergi tahakkuk ettirildiği, düzenlenen faturaların %97'sinin sahte belge niteliğinde olduğu, işyeri olarak kiralanan taşınmazın sahibinin şirketin 2010 yılının Şubat ve Nisan döneminde faal olduğunu, daha sonra faaliyetinin bulunmadığını ifade ettiği, söz konusu tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının 2011 yılında kayıt ve beyanlarına dahil ettiği incelemeye konu faturaların, kuvvetli delillerle hakkında sahte belge düzenlediği tespit edilen firmadan temin edildiği, söz konusu firmanın ticari faaliyette bulunduğuna ilişkin somut tespitin bulunmadığı, sahte belge düzenlemek ve kullanmak amacıyla kurulduğu, ticari ve teknik icaplara uygun olmayan işlemlerinin bulunduğu göz önüne alındığında adı geçen şirket tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia ve hizmet teslimine dayanmadığı sonucuna varıldığı, davacı adına 2008 yılı kurumlar vergisine ilişkin olarak kesinleşen vergi ziyaı cezasının bulunması nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle vergi ziyaı cezasının %50 oranında arttırılarak kesilmesinde yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyledavayı reddetmiştir.
Daire kararının özeti:Davacının temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 23/02/2017 tarih ve E:2014/7834, K:2017/2068 sayılı kararıyla; fatura düzenleyicisi şirketin davacıya fatura düzenlendiği dönemde faaliyette olup olmadığına ilişkin bir yoklamanın mevcut olmadığı, fatura düzenlenen dönemden önceki 05/11/2010 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında; faaliyete başlanıldığı, işyerinde muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, muhasebecisinin olduğu, işçi çalıştırmadığı, 07/01/2011 tarihinde yapılan yoklamada; iş yerinin açık olduğu, numune bazında inşaat malzemesi bulunduğu, 14/01/2011 tarihinde yapılan yoklamada; numune bazında inşaat malzemesi bulunduğu, sitede başka inşaat malzemesi satan yer olmadığı, site sakinlerinden sorulduğunda buradan alışveriş yapmadıkları, 03/03/2011 tarihinde yapılan yoklamada; ortaklardan birinin iş yerinde olduğu, iş yerinde herhangi bir mal satımının gerçekleşmediği, ortağın asgari ücretle iş yerinde çalıştığı, emtiasının bulunmadığı, 28/04/2011 tarihinde yapılan yoklamada; faaliyete devam edildiği, on adet döküm potasının, ofis malzemelerinin bulunduğu, iş yerinin 300m² olduğu, yılda yaklaşık 3.000 parça sıhhi tesisat malzemesi dökümü yaptıkları hususları göz önünde bulundurulduğunda, fatura düzenleyicisi tarafından davacıya düzenlenen faturalar yönünden yapılan tespitlerin, bu faturaların sahte olduğunu ispatlamak için yeterli ve somut olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuş, davalı idarenin karar düzeltme istemini 29/12/2017 tarih ve E:2017/2611, K:2017/11204 sayılı kararıyla reddetmiştir.
Israr kararının özeti:Bursa 2. Vergi Mahkemesi, 22/03/2018 tarih ve E:2018/447, K:2018/437 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan gerekçelere ek olarak, davacıya fatura düzenleyen şirket hakkındaki vergi tekniği raporunda; işyeri adresinin ticari faaliyet bırakılarak terk edildiği, iki ortaklı olduğu, ortaklardan K5'in aynı zamanda şirket müdürü olduğu, 2010 yılı vergilendirme dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 2011 vergilendirme dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, 2010 yılına ait katma değer vergisi beyannamelerinin verildiği ve matrahın 3.204.613,91 TL tutarında beyan edildiği, 2011 takvim yılı Ocak ilâ Ağustos dönemleri için katma değer vergisi beyannamelerinin verildiği ve matrahın 1.243.033,16 TL olarak beyan edildiği, 2010 yılında düzenlediği faturalardan toplam 3.157,24 TL tutarında mal ve hizmet sattığının anlaşıldığı, 2011 yılına ait (Bs) formunda, 1.207,890 TL tutarında mal ve hizmet satışının yapıldığı, 2009, 2010, 2011 vergilendirme dönemlerine ait muhasebe işlemlerini yürüten SMMM Bekir Aksoy'un vergi inceleme elemanına "2009 yılı sonuna doğru şirketin kuruluşunun gerçekleştirildiğini, yaptıkları sözleşmeye istinaden 2009 yılı için 1.000 TL para aldığını, 2010 yılında kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, işyerine ilk kurulduğunda bir defa gittiğini, işyerinde metal işlerine ait bazı aletler gördüğünü, telefonla yaptığı görüşmelerde işlerinin iyi olacağını ve
alacağını ödeyeceklerini söylediklerini, mükellef kurumun beyannamelerini vermeye devam ettiğini, kurum faturalarını şirketten bir kişinin getirip teslim ettiğini, işlerin yoğunluğundan fatura ve belgelerin doğruluğunu kontrol edemediklerini, şirket hakkında inceleme başladıktan sonra muhasebe işlemlerini sürdürmediğini" beyan ettiği, şirketin işyeri olarak kiraladığı mülkün sahibi K4'in verdiği ifadede ''işyerini K5 adlı şahsa 2009 yılında kiraladığını, işyerini fiilen 2010 Şubat döneminden 2010 Nisan sonuna kadar kullandığını, bu dönemlerde işyerine uğradığında F2. Metal Ltd.Şti. tabelasının olduğunu ve işyerinde metal işlerini gerçekleştirmek için birkaç parça malzeme olduğunu'' beyan ettiği, vadesi geçmiş vergi borçlarının bulunduğu yolundaki tespitler ile Danıştay Dokuzuncu Dairesinin temyiz incelemesinde anılan firma hakkında yapılan tespitlerin söz konusu mükellefe ait olmadığı da dikkate alındığında adı geçen şirket tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia ve hizmet teslimine dayanmadığı sonucuna varıldığı, ödemelerin mahiyetinin araştırılmasının, ancak ortada gerçek bir ticari faaliyet bulunmasına bağlı olduğu, sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde tespitler bulunan mükellefler adına çek düzenlenmesi, banka havalesi yapılması bu faturalarda yer alan emtiaların gerçekte faturanın düzenleyicisi görünen kimselerden alındığını kanıtlamaya yeterli olmayacağından bu iddiaya itibar edilemeyeceği gerekçesiyle ilk kararındaısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Fatura düzenleyicisi şirket hakkında tarhiyat yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı, faaliyetin olmadığı yolunda tespitin bulunmadığı,tespitlerin vergisel ödevlerin yerine getirilmesine ilişkin olması nedeniyle bu tespitlerden davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı sonucuna ulaşılamayacağı, 2011 yılında fatura düzenleyicisi şirketin alımlarının %97,18'inin sahte olduğunun belirtildiği, bu orana göre küçük bir miktarda olsa gerçek bir alışın bulunması nedeniyle bir kısım satışın gerçek bir ilişkiye dayandığı sonucuna ulaşılması gerektiği, fatura bedellerinin çekle ödendiği, defter ve belge üzerinde inceleme yapılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K3'ÜN DÜŞÜNCESİ :Eksik incelemeye dayalı cezalı vergilendirmede hukuka uyarlık bulunmadığından temyizen incelenen ısrar kararının
bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, 2011 yılının Şubat dönemi için katma değer vergisi salınmış, tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle %50 oranında artırılarak bir kat tutarında vergi ziyaıcezası kesilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinde ise, indirilecek katma değer vergilerinin, alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mükellefler tarafından katma değer vergisi indirimi yapılabilmesi için vergisi indirim konusu yapılacak işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve bu fatura ve vesikalarda gösterilen ve indirim konusu yapılan katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş, yani indirim konusu yapan tarafından yüklenilmiş olması gerekmektedir. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir katma değer vergisi ödenmesi, dolayısıyla yüklenilmiş bir katma değer vergisi söz konusu olamayacağından, vergi indirimi de yapılamaz. Bu nedenle katma değer vergisi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçekten yapılmış bir teslime ilişkin olup olmadığının tespiti önem taşımaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen 25/03/2013 tarih ve 2013/A-2748/23 sayılı vergi inceleme raporunun incelenmesinden; hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu bulunan F2 Metal ve Metal Ürünleri Makina Teçhizat İnşaat Nalburiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden 2011 yılının Şubat döneminde temin edilerek kayıtlara dahil edilenfaturalara isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle dava konusu vergilendirmenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya fatura düzenleyen F2 Metal ve Metal Ürünleri Makina Teçhizat İnşaat Nalburiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 31/05/2012 tarih ve 2012/A-326/12 sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden; şirketin 19/11/2009 tarihinden itibaren demir ticareti işi ile iştigal etmek üzere faaliyete başladığı, ticari faaliyetin terk edilmesi nedeniyle mükellefiyetin 31/12/2011 tarihinde re'sen terkin edildiği, şirket yetkilisince terk tarihinden sonra yapılacak tebligatlar için ikametgah adresinin ve irtibat kurulacak telefon numarasının bildirildiği, şirketin iki ortaklı olarak kurulduğu, ortaklardan birinin aynı zamanda şirket müdürü olduğu, 2010 yılı için kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancının 92.566,33 TL olarak beyan edildiği, 2011 yılı için kurumlar vergisi beyannamesininin verilmediği ve 3. ile 4. dönem geçici vergi beyannamesinde zarar beyan edildiği, 2010 yılı için katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan matrahın 3.204.613,91 TL olduğu, 2011 yılının Ocak ilâ Ağustos dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerinde 1.243.033,16 TL matrah bildirildiği, vergi idaresince 2010 yılında davacının katma değer vergisi beyannameleri ile (Ba) ve (Bs) formları arasında uyumsuzlukların bulunduğu ve tahakkuk ettirilen vergilerin yalnızca bir kısmının ödendiğinin tespit edildiği, davacının 2009, 2010, 2011 yıllarında muhasebe işlemlerini yürüten serbest muhasebeci mali müşavirin vergi inceleme elemanına verdiği ifadede 2009 yılı sonunda kuruluşu gerçekleştirilen şirketten muhasebe hizmeti karşılığında 2009 yılı için 1000 TL para aldığını, 2010 yılı için ödeme yapılmadığını, kurulduktan sonra bir kez gittiği işyerinde metal işlerine ait bazı malzemeler gördüğünü, şirketten bir kişinin getirdiği fatura ve belgelerin doğruluğunun iş yoğunluğu nedeniyle kontrol edilemediğini, şirket hakkında inceleme başladıktan sonra muhasebe işlemlerini sürdürmediğini beyan ettiği, mükellef kurumun işyeri olarak kiraladığı mülkün sahibinin ise 2009 yılında kiralanan işyerinin fiilen 2010 Şubat döneminden 2010 Nisan sonuna kadar kullanıldığını, bu dönemlerde işyerine uğradığında F2. Metal Ltd.Şti. tabelasının olduğunu ve işyerinde birkaç parça malzeme olduğunu beyan ettiği, 2009 ilâ 2011 yılları arasında 30 cilt fatura bastırıldığı, 2010 yılında toplam 3.157,24 TL tutarında fatura düzenlendiği, 2011 yılında Bs formunda, 1.207,890 TL tutarında mal ve hizmet satışının yapıldığı, 2009 yılında alışların tamamının, 2010 yılında %92,38'inin, 2011 yılında %97,18'sinin sahte olduğu, şirketin 125.000,00 TL öz sermayesi dikkate alındığında 2009 ilâ 2011 yılları arasında yapılan yüksek tutarlı satışları karşılamaya mali durumun yeterli olmadığı, şirketin mal aldığı F3 İnşaat Taahhüt Çelik Konstrüksiyon Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi nezdinde tutulan tutanakta, şirket müdürünün kendilerinden 47.320,00 TL tutarında mal aldığı ve bu malları paraya çevirip ortadan kaybolduğu ve halen tahsil edilemeyen tutarların olduğunun beyan edildiği, şirketin fatura aldığı K6 isimli mükellefin bu faturayı kendisinin düzenlemediğini beyan ettiği, vergi tekniği raporuna eklenen ve şirket müdürü nezdinde düzenlenen tutanakta, faaliyetin 31/08/2011 tarihinden itibaren terk edildiği, mal satışlarına ilişkin ödemelerin tahsil edilemediği, iş yerinin bu nedenle kapatıldığının beyan edildiği yolundaki tespitlere yer verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan, F2 Metal ve Metal Ürünleri Makina Teçhizat İnşaat Nalburiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlediğini ortaya koymaya yönelik emareler bulunmasına karşın, şirketin faaliyete başladığını bildirdiği tarihten faaliyetin terk edildiği tarihe kadar iş yeri adresinde faaliyetiyle ilgili herhangi bir incelemenin yapılmadığı, şirket müdürü tarafından faaliyetin terk edildiği tarihten sonra dahi irtibat kurulabilecek adres ve telefon numarasının bildirildiği, 2010 ve 2011 yıllarına ait gelir tablosundaki satılan ticari malların maliyeti ile katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilen matrahın uyumlu olduğu, vergisel ödevlerin büyük çoğunluğunun yerine getirildiği, 2010 yılında mal alımında bulunulan F3 İnşaat Taahhüt Çelik Konstrüksiyon Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi nezdinde tutulan tutanakta, F2 Metal ve Metal Ürünleri Makina Teçhizat İnşaat Nalburiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne yapılan satışın gerçek olduğunun beyan edildiği dikkate alındığında, fatura düzenleyen şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, adı geçen şirketin gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlediğinin yeterli, somut ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulmadığı sonucuna ulaşıldığından, eksik incelemeye dayalı cezalı vergilendirmede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz istemininKABULÜNE,
2- Bursa 2. Vergi Mahkemesinin, 22/03/2018 tarih ve E:2018/447, K:2018/437 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2019tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.