E. 2019/1299 K. 2019/1054 T. 4.12.2019
TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL
VEKİLİ: Av. K1 - (Aynı yerde)
KARŞITARAF(DAVACI): F1 Dış Ticaret ve Danışmanlık Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. K2
STEMİN KONUSU : İstanbul 10. Vergi Mahkemesinin, 29/04/2019 tarih ve E:2019/721, K:2019/884 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin davacı adına düzenlediği faturalara ilişkin olarak davalı idarenin davacıya gönderdiği müeyyideli yazı üzerine, davacı tarafından anılan mükellefin düzenlediği faturalarda yer alan katma değer vergileri ile K3'a ait faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden 2010 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile % 50 oranında kesilen vergi ziyaı cezaları davaya konu yapılmıştır.
İstanbul 10. Vergi Mahkemesinin, 30/12/2015 tarih veE:2015/1676, K:2015/2610sayılı kararı:
Davacı hakkında herhangi bir vergi incelemesi yapılmadan, davalı idarenin beyanname vermeye zorlayan yazısının ardından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen vergiler, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyledava konusu vergi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezalarını kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyenDanıştay Dördüncü Dairesinin, 19/12/2018 tarih ve E:2016/8591, K:2018/14063sayılıkararı:
Beyanname verme süresi geçirildikten sonra verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesine konulan ihtirazi kaydın, bu beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açma hakkı vermesi mümkün değildir.
Verginin süresinde tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezası kesilmesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341. maddesinin gereği olduğundan, Mahkemece yeniden verilecek kararda bu hususun ayrıca gözetileceği açıktır.
Daire bu gerekçeylekararı bozmuştur.
İstanbul10.VergiMahkemesinin, 29/04/2019 tarih ve E:2019/721, K:2019/884sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Serbest irade ile verilen beyannameye ihtirazi kayıt konulmak suretiyle tahakkuka karşı dava açılmasının, 213 sayılı Kanunun 378. maddesinin lafzına ve ruhuna aykırı olduğu, beyannamelerin ihtirazi kayıt konulmaksızın verildiği belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Beyannamelerin ihtirazi kayıtla verildiği, davalı idarenin telkinleri üzerine düzeltme beyannamelerini verdiklerini belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K4'İN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile vergi mahkemesi kararının hukuka uygunluğu yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin davacı adına düzenlediği faturalara ilişkin olarak davalı idarenin davacıya gönderdiği müeyyideli yazı üzerine, davacı tarafından anılan mükellefin düzenlediği faturalarda yer alan katma değer vergileri ile K3'a ait faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla düzeltme beyannameleri verilmiştir.
Davacı, davalı idarenin baskısı ve zorlaması nedeniyle F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile K3'ın adına düzenlediği faturaları beyanlarından çıkarttığını, kod listesine girmemek için düzeltme beyannameleri vermek zorunda kaldığını belirtmektedir.
Bu beyannameler üzerine tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile % 50 oranında kesilen vergi ziyaı cezaları davaya konu yapılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378. maddesinin ikinci fıkrasında, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin (4) numaralı fıkrasında da ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların, tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I- Kararın,K3'ın düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen hüküm fıkrasınayöneltilen temyiz istemi hakkındaki inceleme:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda vergilendirmenin beyana dayanılarak yapılması gereken durumlarda matrahın veya verginin tümüyle ya da kısmen ihtirazi kayıtla bildirilmesini öngören bir düzenleme yapılmamıştır. Kanun'un 378. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere itiraz edemeyecekleri yolundaki hükmün istisnasız uygulanmasının çeşitli hak kayıplarına ve verginin beyan edilmesinde çekinceye yol açarak vergi kaybına neden olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine beyanname ile bildirilmesi gereken matrahın tespit şeklinden ya da uygulanması gereken vergi oranından, muafiyet veya istisna uygulamasından doğan duraksamaların varlığında, vergi kaybı yaratmaktan kaçınılarak vergi kanunlarında belirtilen zamanda verilen beyannameye ihtirazî kayıt konulabileceği Danıştay içtihatlarıyla benimsenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önceki bu dönemde ihtirazî kayıtla verilen beyannameler üzerine hesaplanan vergilere karşı itiraz yoluna başvurulmasının tahsil işlemine etkisi hususunda çeşitli tartışmalar yaşanmıştır. Ayrıca içtihatla benimsenen ihtirazî kayıtla beyanname verme yolunun yükümlülerce yaygın bir şekilde kötüye kullanılması ve vergi borcunu sürüncemede bırakmanın bir aracı haline gelmesi üzerine 1980 yılında 2365 sayılı Kanun’la Vergi Usul Kanunu’nun 389. maddesine bir cümle eklenerek ihtirazî kayıtla verilen beyannameler üzerine hesaplanan vergilere yapılan itirazların verginin tahsilini durdurmayacağı hükmü getirilmiştir.
Bu kural, idari yargının yeniden düzenlenmesi sırasında kabul edilen 2577 sayılı Kanun’un 63. maddesiyle yürürlükten kaldırılmakla beraber aynı yönde düzenlemeye 2577 sayılı Kanun'un o tarihte yürürlükte bulunan 27. maddesinin (8) numaralı fıkrasında yer verilmiştir. Kanun'un yürürlükte bulunan halinde bu düzenlemenin aynı maddenin (4) numaralı fıkrasında yer aldığı görülmektedir. Böylece, yükümlülerin beyannamelerine ihtirazî kayıt koyabilecekleri ve bu yolla dava hakkına sahip olabilecekleri dolaylı olarak kanunda ifade edilmiştir. Ancak bu şekilde dava açılması yürütmenin kendiliğinden durmasına neden olmayacaktır.
Vergi beyannamesine ihtirazi kayıt konulması ve beyannamede hesaplanan verginin tümü ya da bir kısmının tahakkuk ettirilmemesinin istenmesi, ancak ihtirazi kaydın konusunu oluşturan nedenin tarhı yapan idare tarafından kabul edilmemesi halinde, beyanname üzerinden tarh edilen verginin ihtirazi kayıt konulan kısmının dava konusu edilebilmesini olanaklı kılarak noksan beyanda bulunulmasını önlemektedir.
Vergi dairelerinin, beyanların düzeltilmesine yönelik müeyyideli yazıları üzerine mükellef tarafından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri esas alınarak yapılan vergi tarhiyatlarına ve kesilen cezalara karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvurular üzerine Anayasa Mahkemesi, 27/02/2019 tarih ve B.No:2015/15100 sayılı kararıyla, başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu gerekçesiyle Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesince mülkiyet hakkının ihlal edildiği yolunda verilen karar, sadece, vergi dairelerinin müeyyideli yazıları üzerine ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergi ve kesilen cezalara karşı açılan davalara yönelik olup idarenin müeyyideli yazısı olmaksızın süresinden sonra kendiliğinden ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan tahakkuklara karşı açılan davalar bu kapsamda bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, K3'ın adına düzenlediğifaturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinden çıkarılarak düzeltme beyannamesi vermesi gerektiği yönünde kendisine tebliğ edilmiş bir yazının bulunduğu yolunda bir iddiası bulunmadığı gibi, dosyada bu yönde herhangi bir yazı da bulunmamaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin müeyyideli yazısı olmaksızın beyanname verme süresi geçirildikten sonra verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesine konulan ihtirazi kaydın, bu beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye karşı dava açma hakkı vermesi mümkün değildir. Bu nedenle, ısrar kararının K3'ın davacı adına düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergisinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk ettirilen katma değer vergileri, damga vergileri ile hesaplanan gecikme faizlerinin kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, katma değer vergisi beyannamesinin yasal süresinden sonra verildiğinin tartışmasız olduğu olayda, verginin süresinde tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle vergi ziyaı cezası kesilmesi 213 sayılı Kanunun 341. maddesinin gereği olduğundan, Mahkemece yeniden verilecek kararda bu hususun ayrıca gözetileceği açıktır.
II- Kararın, F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinindüzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen hüküm fıkrasınayöneltilen temyiz istemi hakkındaki inceleme:
Davalı idarenin, F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılmasına ilişkin müeyyideli yazısına istinaden davacı tarafından verilen düzeltme beyannamelerine konan ihtirazi kaydın dava açma hakkı vereceği yönünde Mahkemece yapılan değerlendirme yukarıda değinilen Anayasa Mahkemesi kararında ortaya konulan ilkelere uygundur. Bu nedenle, temyize konu kararın, anılan mükellefin düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden vergiler, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarına karşı dava açılabileceğiyolundaki ısrar hükmü Kurulumuzca uygun bulunmuş olup dilekçede ileri sürülen iddialar kararın bu yönden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi mahkemesinin kararı, düzeltme beyannamesine konulan ihtirazi kaydın, süresinden sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açma hakkı vermesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğundan, F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden vergiler, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup, bu incelemenin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Kararın, F2 Film Reklam Bilgisayar Printer Tamir Bakım Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idarenin temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden REDDİNE,
2- İstanbul 10. Vergi Mahkemesinin, 29/04/2019 tarih ve E:2019/721, K:2019/884 sayılı kararının, sözü edilen tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dördüncü Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın, K3'ın düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
4- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2019tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Davacının, K3'ın adına düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerininindirimlerinden çıkarılarak düzeltme beyannamesi vermesi gerektiği yönünde kendisine tebliğ edilmiş bir yazının bulunduğu yolunda bir iddiası bulunmadığı gibi, dosyada bu yönde herhangi bir yazı da bulunmamaktadır.
Her ne kadar anılan mükellefe ilişkin olarak davacıya müeyyideli bir yazı tebliğ edilmemiş ise de düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın dava açma hakkı vereceğine yönelik Mahkemece yapılan değerlendirme, Anayasa Mahkemesinin 27/02/2019 tarih ve B.No:2015/15100 sayılı kararında ortaya konulan vergisel müdahalelerde mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin usuli güvencelere uygundur.
Bu nedenle, K3'ın davacı adına düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergilerinin beyanlardan çıkarılması suretiyle tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri, hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin de ısrar hükmü yönünden reddi ile vergi mahkemesi kararının hukuka uygunluğu yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla karara bu yönden katılmıyoruz.