E. 2019/1370 K. 2019/943 T. 13.11.2019
TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL
(Sultanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. K1 - (Aynı yerde)
KARŞITARAF(DAVACI): F1 Demir Metal ve Endüstri Ürünleri
Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine verilen İstanbul 12. Vergi Mahkemesinin, 27/02/2019 tarih ve E:2018/2420, K:2019/469sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2010 yılı kurumlar vergisi, aynı yılın Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Mahkemece, tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararlarında atıfta bulunulan, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin basit şekil noksanlığı olarak değerlendirilemeyeceği gibi bu durumun davacının savunma hakkını da kısıtladığı gerekçesiyle dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılması yolunda ısrar kararı verilmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 03/10/2018 tarih ve E:2018/819, K:2018/675 sayılı kararı:
Uygulamada, genelliklevergi tekniği raporuna atıfla düzenlenen vergi inceleme raporlarının mükellefe tebliğ edildiği ancak, tarh nedenini, matrahın bulunuş yöntemini ve tarhiyatın dayanağına ilişkin bilgi ve belgeleri gösteren vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği görülmektedir.
Ana kural vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmesi olmakla birlikte söz konusu raporun tebliğ edilmediği durumlarda mahkeme tarafından ara kararıyla istenmesi ya da re'sen idarece dava dosyasına sunulması üzerine davacı tarafından incelenerek haklılığını ortaya koymaya yönelik delillerini ileri sürmesine imkan verilmek suretiyle bu eksikliğinyargılama aşamasında mahkeme tarafından giderilmesi mümkündür.
Mahkeme tarafından da istenilmesine rağmen idarece sunulmamasının söz konusu olabileceği hallerde ise bu durumun; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hangisine aykırı düştüğü belirlenerek karar verilmesi gerekmekte olup yargılama aşamasında, mahkemece tesis edilmesi gereken "savunma hakkı"nın, idare tarafından sağlanmadığı gerekçesine dayanılamayacağı açıktır.
Dava konusu tarhiyat, takdir komisyonu kararına dayandığından, uyuşmazlık hakkında karar verilebilmesi için öncelikli olarak davacı hakkında, dönem matrahının re'sen takdirini gerektiren hukuki sebeplerin bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekmektedir. Re'sen tarh sebebinin varlığının tespiti halinde ise vergilendirmeye esas alınan tarh matrahının hukuka uygun olup olmadığı yönünden yapılacak inceleme ve değerlendirmede varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararın bozulması gerekmiştir.
Kurul bu gerekçeyle ısrar kararını bozmuştur.
İstanbul 12. Vergi Mahkemesinin, 27/02/2019 tarih ve E:2018/2420, K:2019/469 sayılı kararı:
Mahkeme uyuşmazlığın esasını inceleyerek dava konusu cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K2'NİN DÜŞÜNCESİ:Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesinin, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uymak suretiyle verdiği kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin bozma esaslarına uygunluk yönünden reddi ile kararın hukuka uygunluğu konusundaki diğer temyiz iddialarının incelenmesi için dosyanın Danıştay Üçüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Usul Yönünden:
Davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun amir hükmüdür.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemesi tarafından verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu, yukarıda değinilen yasal zorunluluk nedeniyle bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebilecek olup bu incelemenin, bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılması gerektiğine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Kurul Üyesi K3 bu görüşe aşağıdaki gerekçeyle katılmamıştır:
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinin ikinci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
"Israr" kararı, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesidir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri Kurulu değililk bozma kararını veren dava dairesidir.
Bu nedenle, ısrar niteliğinde bulunmayan kararı temyizen incelemek üzere dosyanın ilgili dava dairesinegönderilmesi gerekmektedir.
Esas Yönünden:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma esaslarına uygunluk yönünden incelenebilecek olup temyiz istemine konu kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri bozma esaslarına uygunluk yönünden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın, cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz iddialarının, evvelce bu konuda yapılmış bir temyiz incelemesi ve verilmiş bir ısrar hükmü bulunmadığından Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerlerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince incelenmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının, İstanbul 12. Vergi Mahkemesinin, 27/02/2019 tarih ve E:2018/2420, K:2019/469 sayılı kararına yönelik temyiz isteminin bozma kararına uygunluk yönünden REDDİNE,
2- Cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuka uygunluğu konusunda yapılması gereken temyiz incelemesinin sonuçlandırılması için dosyanın, Danıştay Üçüncü Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 tarihinde usulde oyçokluğu, esasta oybirliğiyle karar verildi.