E. 2019/1651 K. 2019/1171 T. 25.12.2019
TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL
(Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. K1 - (Aynı yerde)
KARŞITARAF(DAVACI): F1 Müzik Yapım OrganizasyonHalkla İlişkiler Gıda ve Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. K2
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine verilen İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin, 17/09/2019 tarih ve E:2019/903, K:2019/1627sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2008 yılının Ocak, Mart, Nisan ve Haziran dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası dava konusu yapılmıştır.
Mahkemece, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin basit şekil noksanlığı olarak değerlendirilemeyeceği ve bu durumun davacının savunma hakkını engellediği gerekçesiyle dava konusu cezalı tarhiyatların ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılması yolunda ısrar kararı verilmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyenDanıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 27/02/2019 tarih ve E:2019/12, K:2019/226 sayılı kararı:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 35. maddesinin son fıkrasında, vergi inceleme raporlarının ekleneceği belirtilen ihbarnameler; Kanun'un 34. maddesi uyarınca ikmalen ve re'sen tarh edilen vergilerin ilgililere tebliğini sağlayan işlemler olup değinilen düzenlemeler uyarınca ana kural, vergi inceleme raporlarının vergi ve ceza ihbarnamesine eklenerek tebliğ edilmesidir.
Genel olarak uygulamada da bu şekilde yerine getirilmekle birlikte söz konusu raporların ihbarnameye eklenmediği durumlarda, ilk derece mahkemesi tarafından ara kararıyla istenmesi ya da re'sen idarece dava dosyasına sunulması üzerine anılan rapor davacıya tebliğ edilerek haklılığını ortaya koymaya yönelik delillerini sunmasına imkan vermek suretiyle bu eksikliğin yargılama aşamasında giderilmesi mümkündür.
Mahkeme tarafından istenilmesine rağmen raporun idarece sunulmamasının söz konusu olabileceği hallerde ise bu durumun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarından hangisine aykırılık teşkil ettiği belirlenerek karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, yargılama aşamasında mahkemece tesis edilmesi gereken "savunma hakkı"nın, idare tarafından sağlanmadığı gerekçesine dayanılamayacağı açık olduğundan Danıştay Dördüncü Dairesinin kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
Kurul bu gerekçeyle ısrar kararını bozmuştur.
İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin,17/09/2019 tarih ve E:2019/903, K:2019/1627 sayılı kararı:
Mahkeme, uyuşmazlığın esasını inceleyerek cezalı tarhiyatlar ile özel usulsüzlükcezasını kaldırmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K3'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesinin, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uymak suretiyle verdiği kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin bozma esaslarına uygunluk yönünden reddi ile kararın hukuka uygunluğu konusundaki diğer temyiz iddialarının incelenmesi için dosyanın Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Usul Yönünden:
Davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun amir hükmüdür.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemesi tarafından verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu, yukarıda değinilen yasal zorunluluk nedeniyle bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebilecek olup bu incelemenin, bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılması gerektiğine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Kurul Üyesi K4 bu görüşe aşağıdaki gerekçeyle katılmamıştır:
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinin ikinci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
"Israr" kararı, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesidir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri Kurulu değililk bozma kararını veren dava dairesidir.
Bu nedenle, ısrar niteliğinde bulunmayan kararı temyizen incelemek üzere dosyanın ilgili dava dairesine gönderilmesi gerekmektedir.
Esas Yönünden:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma esaslarına uygunluk yönünden incelenebilecek olup temyiz istemine konu kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri bozma esaslarına uygunluk yönünden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın, cezalı tarhiyatın ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz iddialarının, evvelce bu konuda yapılmış bir temyiz incelemesi ve verilmiş bir ısrar hükmü bulunmadığından Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerlerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince incelenmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının, İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin, 17/09/2019 tarih ve E:2019/903, K:2019/1627 sayılı kararına yönelik temyiz isteminin bozma kararına uygunluk yönünden REDDİNE,
2- Cezalı tarhiyatın ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuka uygunluğu konusunda yapılması gereken temyiz incelemesinin sonuçlandırılması için dosyanın, Danıştay Dördüncü Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2019 tarihinde usulde oyçokluğu, esasta oybirliğiyle karar verildi