E. 2019/817 K. 2019/885 T. 13.11.2019
TEMYİZEDEN(DAVALI): Ticaret (Gümrük ve Ticaret) Bakanlığı adına
Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü - İSTANBUL
VEKİLİ: Av. K1 - (Aynı yerde)
KARŞITARAF(DAVACI): F1 Turizm Tanıtım Yapımcılık Bilgisayar ve Tıbbi Gereçler
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Kadıköy/İSTANBUL
İSTEMİN KONUSU : İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 20/04/2017 tarih ve E:2017/506, K:2017/796sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına tescilli 28/11/2007 tarih ve 426547 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin üçüncü kaleminde, idarece tespit edilen 3304.99.00.90.19 tarife ve istatistik pozisyonunda ihtirazi kayıtla beyan ve ithal edilen eşyaya ilişkin olarak beyana göre tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergilerinin ihtirazi kayda konu kısmına vaki itirazın süre aşımı nedeniyle reddine dair işlemin iptali ve ödenen vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 15/04/2009 tarih ve E:2008/1265, K:2009/1313 sayılı davanın kısmen kabulü yolundaki kararını, dava konusu işlemin, davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesinin üçüncü kaleminde, idarece tespit edilen 3304.99.00.90.19 tarife ve istatistik pozisyonunda ihtirazi kayıtla beyan ve ithal edilen eşyaya ilişkin olarak beyana göre tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergilerinin ihtirazi kayda konu kısmına vaki itirazın süresinde yapılmamış olması sebebine dayalı bulunmasına karşın, Mahkemece, tahakkukun hukukiliği tartışılarak karar verildiği gerekçesiyle bozan Danıştay Yedinci Dairesinin 05/06/2013 tarih ve E:2009/4574, K:2013/3121 sayılı kararına uyularak verilen İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 31/03/2014 tarih ve E:2014/505, K:2014/905 sayılı kararı:
Davacı şirket adına tescilli 28/11/2007 tarih ve 426547 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya ile ilgili olarak davacı tarafından davalı idareye verilen 28/11/2007 tarihli dilekçenin, beyanname içeriği eşyaların 33.04 GTİP'ten ihtirazi kayıtla beyan edildiğini bildiren ve ayrıca ihtirazi kayıtlı beyanname üzerine fazladan tahakkuk eden vergilerin düzeltilmesini içeren, yani fazladan tahakkuk eden vergiler açısından düzeltme talebinde bulunulan bir dilekçe olduğu anlaşılmıştır.
Anılan düzeltme başvurusu üzerine davalı idarece tesis edilen 14/02/2008 tarih ve B.02.1.GÜM.4.06.10.03.06.DTKV-426547-07-19548 sayılı işlemde, söz konusu beyanname ile ilgili olarak verilen 28/11/2007 tarihli ihtirazi kayıt dilekçesi üzerine sunulmuş bir itiraz dilekçesinin bulunmadığı hususuna yer verilmiştir.
Buna göre davacının 28/11/2007 tarihli dilekçesinin yalnızca ihtirazi kayıt dilekçesi olduğu, itiraz dilekçesinin bulunmadığı kabul edilerek söz konusu düzeltme başvurusunun usul yönünden reddedildiği anlaşılmıştır.
Davacının,14/02/2008 tarih ve B.02.1.GÜM.4.06.10.03.06.DTKV-426547-07-19548 sayılı işlemin 01/03/2008 tarihinde tebliğ edilmesinden önce işlemden haberdar olması üzerine 29/02/2008 tarihinde Başmüdürlüğe itiraz başvurusunda bulunduğu, söz konusu itiraz başvurusu üzerine Başmüdürlükçe tesis edilen 17/03/2008 tarih ve 30247 sayılı işlemde davacının 28/11/2007 tarihli dilekçesinin yalnızca ihtirazi kayıt dilekçesi olduğu, fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin iadesi istemiyle bir düzeltme talebinde bulunulmadığı, 29/02/2008 tarihli itirazın 4458 sayılı Kanun'un 242. maddesinde belirtilen süreler dışında olduğu gerekçesiyleusul yönünden reddedildiği hususuna yer verildiği görülmüştür.
Oysa ihtirazi kayıtla verilen 28/11/2007 tarih ve 426547 sayılı beyanname üzerine tahakkuk eden vergilere karşı yasal süreler içerisinde düzeltme ve itiraz başvurularında bulunulduğu, tüm bu değerlendirmeler ışığında ihtirazi kayıtla verilen 28/11/2007 tarih ve 426547 sayılı beyanname üzerine tahakkuk eden vergilere karşı yasal süreler içerisinde düzeltme ve itiraz başvurularında bulunulması nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergilere vaki itirazın gerekçeleri değerlendirilerek Başmüdürlükçeesas yönünden işlem tesis edilmesi gerekirken usul yönünden işlem tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından, ihtirazi kayıtla fazladan ödenmiş olan verginin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesi isteminde de bulunulmuş ise de davacının söz konusu isteminin ihtirazi kayıtla verilen 28/11/2007 tarih ve 426547 sayılı beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler açısından İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'nce esas yönünden işlem tesis edilmesinden sonra değerlendirilebileceği dikkate alındığında, davacının bahse konu istemi yönünden bu aşamada karar verilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme bu gerekçeyle işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin, 09/02/2015 tarih ve E:2014/4416, K:2015/548 sayılı kararı:
Gümrük idaresince beyannamenin tescilinden sonra tebliğ edilen herhangi bir tahakkuk olmaksızın idari itiraz yollarının işletilmesi olanaklı değildir.
Olayda beyanın serbest irade ürünü olmadığını gösteren ihtirazi kaydın davalı idarece kabul edilmesi halinde ihtirazi kayda konu vergilerin tahakkuk ettirilmemesi, kabul edilmemesi halinde ise tescilinden sonra tahakkuk ettirilen vergilerin beyanname üzerinde tebliği söz konusu olacağından ihtirazi kayıt dilekçesinde yapılan düzeltme talebinin tahakkuk ettirilip tebliğ edilen herhangi bir vergi olmaksızın yapıldığı tartışmasızdır.
Bu bakımdan davacıya herhangi bir tahakkuk tebliğ edilmeden yapılan başvuru üzerine alınan düzeltme ret kararının itiraz hakkı, yapılan itiraz üzerine oluşan işlemin ise dava açma hakkı tanıması mümkün olmadığından davanın incelenmeksizin reddi gerekirken işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin,20/04/2017 tarih ve E:2017/506, K:2017/796 sayılı kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararındaısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacıya herhangi bir tahakkuk tebliğ edilmeden yapılan başvuru üzerine alınan düzeltme ret kararının itiraz hakkı, yapılan itiraz üzerine oluşan işlemin ise dava açma hakkı tanıması mümkün olmadığından davanın incelenmeksizin reddi gerekirken işlemin iptali yönünde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiğiileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K2'IN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu mahkeme kararının ısrar hükmü aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Vergi mahkemesi kararı davanın incelenmeksizin reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğundan işlemin iptaline ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup, bu incelemenin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalı idarenin temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden REDDİNE,
2- İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 20/04/2017 tarih ve E:2017/506, K:2017/796 sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2019tarihinde oybirliğiyle karar verildi.