E. 2019/841 K. 2019/1198 T. 25.12.2019

TEMYİZEDEN(DAVACI) : K1

VEKİLİ: Av. K2

KARŞI TARAF (DAVALI) :Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı - KOCAELİ

(Gölcük Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ: Av. K3 - (Aynı yerde)

İSTEMİN KONUSU : Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin, 06/05/2019 tarih ve E:2019/488, K:2019/513 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle düzenlenen vergi tekniği raporunu dayanak alan vergi inceleme raporuna istinaden 2009 yılının Haziran ila Ekim dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

Kocaeli2. Vergi Mahkemesinin, 29/04/2014 tarih ve E:2014/11, K:2014/352 sayılı kararı:

Vergi mahkemesince, vergi inceleme raporunda atıf yapılan vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesinin davacı yönünden hak kaybına neden olmadığı, söz konusu raporun her zaman davalı idareden temin edilebileceği, dosyadaki bilgi ve belgelerden de davacının bu yönde bir talebinin bulunmadığının anlaşıldığı, uyuşmazlığın temelini oluşturan vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ edildiği belirtildikten sonra uyuşmazlığın esası incelenerek davanın reddine karar verilmiştir.

Davacınıntemyiz istemini inceleyenDanıştay Dokuzuncu Dairesinin, 15/03/2018 tarih ve E:2014/6591, K:2018/1681 sayılı kararı:

Vergi inceleme raporunun dayanağı olan davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesi ile davacının savunma hakkı engellendiğinden ve bu durum tarhiyatı hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili şekil hatası olduğundan aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini reddetmiştir.

Kocaeli2. Vergi Mahkemesinin, 06/05/2019tarih ve E:2019/488, K:2019/513sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararındaısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI Davacı tarafından, dava konusu cezalı tarhiyatların inceleme elemanının varsayım ve kanaate dayalı değerlendirmelerine istinaden yapıldığı, 213 sayılı Kanun'un 134. maddesi uyarınca somut olayın esasına dair herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K4'NİN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenmesi için dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Temyize konu mahkeme kararının ısrar hükmü, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Vergi mahkemesi kararı, vergi inceleme raporunun dayanağı olan davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle davacının savunma hakkının engellendiği ve bu durumun tarhiyatı hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili şekil hatası olduğu gerekçesiyle bozulduğundan, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup bu incelemenin Kurulumuzca değil ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden REDDİNE,

2- Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin, 06/05/2019 tarih ve E:2019/488, K:2019/513 sayılı kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine GÖNDERİLMESİNE,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2019tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:

Israr kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

¸Bu belge 5070 Sayılı Yasa Hükümleri uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmış olup, ayrıca ıslak imza ile İMZALANMAYACAKTIR.