E. 2023/437 K. 2023/526 T. 24.5.2023

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2023/437

Karar No : 2023/526

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Başkanlığı

2- (DAVACI) …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine yapılan ek ödeme üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Davacıya yapılan ve gelir vergisine tabi olmayan ek ödemeden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61 ve 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca vergi kesintisi yapılması vergilendirme hatası teşkil etmekte olup hukuka aykırıdır.

Mahkeme bu gerekçeyle davanın kabulüne, dava konusu verginin tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.

Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 01/02/2022 tarih ve E:2020/1210, K:2022/452 sayılı kararı:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, çalışanlara ücret, ödenek, tazminat veya başka adlar altında yapılan ödemelerin ücret olduğu, yapılan ödemelerin olay tarihi itibarıyla ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nda tanımlanan tazminatlardan biri veya mahkeme kararına dayalı işe iade edilmeme tazminatı olması halinde gelir vergisinden müstesna tutulabileceği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacıya yapılan ek ödeme ücret niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu açıktır. Dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen iddialar ancak ilgili vergi kesintisine karşı süresi içerisinde açılacak bir davada dikkate alınabilecektir.

Bu durumda, hukuki ihtilaf niteliğindeki dava konusu uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında değerlendirilmesi ve düzeltme şikayet başvurusuna konu edilebilmesi mümkün olmadığından, uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Vergi Dava Dairesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı tarafından, uyuşmazlık konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davacı tarafından, ısrar kararı temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilmiş ise de tevkif edilen verginin 82.501,78 TL olduğu dolayısıyla verilen ısrar kararının 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrasının (b) işaretli bendi uyarınca kesin olduğu ve temyiz istemine konu edilemeyeceği belirtilerek ısrar kararının bu yönden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından davalının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, davalı tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Parasal tutar içeren ve konusu 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrasının (b) işaretli bendinde belirlenen miktarı aşmayan işbu dava hakkında Vergi Dava Dairesince verilen ilk karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olmadığından ve anılan karar verildiği tarih itibarıyla kesin olduğundan, Danıştay Dava Dairesinin bozma kararı üzerine verilen ısrar kararına yöneltilen temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dava dosyasına sunulan 2016 yılının Nisan ayına ilişkin bordroda yer alan bilgilere göre, davacı ile işvereni arasında yapılan ikale sözleşmesi uyarınca davacıya yapılan brüt 235.719,38 TL tutarındaki ek ödeme ile diğer ücret ve kazançlardan kesinti yapılmak suretiyle 116.807,85 TL tutarında gelir (stopaj) vergisi tahsil edilmiştir.

İkale sözleşmesi uyarınca davacıya yapılan brüt 235.719,38 TL tutarındaki ek ödemeden kesilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (6545 sayılı Kanun'la değişik) 45. maddesinin (6) numaralı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştayda temyiz edilebileceği belirtilmiş; aynı fıkranın (b) işaretli bendinde ise, konusu yüz bin Türk Lirasını (Anılan Kanun'un Ek 1. maddesinin atıfta bulunduğu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı ile artırılmak suretiyle 2017 yılı için 103.000,00 TL, 2018 yılı için 117.000,00 TL, 2019 yılı için 144.000,00 TL) aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan davalar hakkında bölge idare mahkemelerinin istinaf yoluyla yapılan başvuru üzerine verdikleri kararlar temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin birinci fıkrasının (b) işaretli bendinde belirlenen miktarı aşmayan davalar ile konusu belli bir miktar parayı içermeyen işlemlere karşı açılan davalar hakkında vergi mahkemelerince verilen kararlara yöneltilen istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, bu kararların temyiz istemine konu edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu edilen uyuşmazlığın Vergi Dava Dairesinin ilk karar tarihi itibariyle geçerli olan 144.000,00 TL'lik temyiz sınırının altında olduğu dikkate alındığında, Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararı üzerine verilen ısrar kararına yöneltilen temyiz istemlerinin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Tarafların temyiz istemlerinin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

2- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,

24/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi