Enerji PiyİYurtdışı eğitim hizmetlerinin KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.Adi Ortaklıkta Araçların Diğer Ortağa Devri hk.Yurtdışı mukimi kiş

Özelge: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan üretim
lisansı alınan yapım işinde 4628 sayılı Kanun kapsamında
damga vergisi ve harç uygulaması hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-827
Tarih: 
25/06/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-827 25/06/2011
Konu : Damga Vergisi  
 
            İlgide kayıtlı yazınız ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin faaliyet alanının inşaat
taahhüt işi olduğu, işveren firma tarafından alınan üretim lisansına istinaden yaptırılacak olan ...
Barajı ve HES (hidro elektrik santrali) işinin ana müteahhidi olacak olan şirketinizin bu kapsamda
kurumlar vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi ve  gelir vergisi bakımından bölgesel teşvik ve
indirimli kurumlar vergisi teşvikinden yararlanıp yararlanmayacağı hususunda görüş sorulduğu
anlaşılmıştır.
            I-KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5838 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenen '
'İndirimli Kurumlar Vergisi'' başlıklı 32/A maddesinde;
            ''(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt
işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında
yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu
maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Hazine Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan
yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap
döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar
vergisine tabi tutulur.''
            hükmüne yer verilmiştir.
            5838 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen 32/A maddesi ile Hazine
Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançların; yatırımın
kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına
ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacağı hükme
bağlanmıştır. Bu madde kapsamındaki teşvik uygulaması, 14/07/2009 tarihli ve 2009/15199 sayılı
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ile bu Kararın uygulamasına
yönelik olarak Hazine Müsteşarlığınca yayımlanan 2009/1 Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında
Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de belirlenen esaslar çerçevesinde uygulanmaktadır.
            Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri çerçevesinde, taahhüde bağlı olarak yapılan işler
neticesinde elde edilen kazançlar bakımından indirimli kurumlar vergi uygulaması söz konusu
değildir.
            Bu itibarla, şirketiniz tarafından taahhüt işi kapsamında işveren tarafından alınmış enerji
lisansına istinaden yaptırılacak ... ve Hidro Elektrik Santrali işi dolayısıyla indirimli kurumlar
vergisinden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır                     II-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
            KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest
meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu
hükme bağlanmıştır.
             Öte yandan, aynı Kanunun 19 uncu maddesinde, diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna
hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, KDV'ye ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu
Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenebileceği,
uluslararası anlaşma hükümlerinin saklı olduğu hükmüne yer verilmiş ve vergiden istisna edilen
işlemler aynı Kanunda açıkça sayılmak suretiyle düzenlenmiştir.
             Buna göre, ... Barajı ve Hidro Elektrik Santralinin inşasına yönelik olarak barajı inşa ettiren
firmaya vereceğiniz inşaat taahhüt işleri genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi bulunmakta
olup, KDV Kanununda söz konusu inşaat işi ile ilgili olarak firmanızın doğrudan yararlanabileceği
bir istisna düzenlemesine yer verilmemiştir.
             III-DAMGA VERGİSİ YÖNÜNDEN
         488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda
yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak
veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya
belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik
ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği; 3 üncü maddesinde, damga
vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
            Diğer taraftan, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 1 inci maddesinin 30 numaralı
bendinde üretim tesisinin, elektrik enerjisinin üretildiği tesisler olduğu; 5784 sayılı Kanun ile
eklenen geçici 14 üncü maddesinin (c) fıkrasının 2 numaralı bendinde, 31/12/2012 tarihine kadar
işletmeye girecek  üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere sağlanan teşvikler uyarınca,
üretim tesislerinin yatırım döneminde, üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler ve düzenlenen
kâğıtların damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. 
         Bu itibarla, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından üretim lisansı verilmesinden
itibaren başlayıp üretim tesisinin geçici kabulünün yapıldığı tarihe kadar olan süreci ifade eden
üretim tesislerinin yatırım döneminde, bizatihi üretim tesisleriyle ilgili düzenlendiğinin tevsiki
kaydıyla, Kanunda belirtilen süreyle sınırlı olmak üzere, lisans belgesi sahibi firma ile firmanız
arasında düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna tutulması; söz konusu hidroelektrik
santrali inşaatı yapım işine ilişkin şirketiniz ile üretim ve otoprodüktör lisansı bulunmayan diğer
firmalar arasında düzenlenecek kağıtların ise, 4628 sayılı Kanunda herhangi bir istisna
öngörülmediğinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
         Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413Özelge: Birleşme Halinde İndirilecek KDV hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.48.15.01-KDV/4-3
Tarih: 
05/01/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.48.15.01-KDV/4-3 05/01/2012
Konu : Birleşme Halinde İndirilecek KDV  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... ... ile ...
tarihinde tasfiyesiz infisah yoluyla birleştiğiniz, münfesih kurum olan ... nin 1/1/2010 tarihinden
birleşmenin gerçekleştiği 28/5/2010 tarihine kadar indirimli orana tabi teslimlerden doğan KDV
iade hakkı bulunduğu belirtilerek, KDV iade talebi için verilecek olan indirilecek KDV listesinin
hangi firmaya ait olacağı sorulmaktadır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;
            18/1 inci maddesinde, bir veya birkaç kurumun diğer bir kurumla birleşmesinin, birleşme
nedeniyle infisah eden kurumlar bakımından tasfiye hükmünde olduğu, ancak, birleşmede tasfiye
karı yerine birleşme karının vergiye matrah olduğu,
            19/1 inci maddesinin (a) bendinde, birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen
kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye'de bulunması; (b) bendinde ise, münfesih kurumun
devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması
ve aynen bilançosuna geçirilmesi dahilinde gerçekleşen birleşmelerin bu Kanunun uygulanmasında
devir hükmünde olduğu
            hükme bağlanmıştır.
            Öte yandan, KDV Kanununun;
            17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile
Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin KDV den istisna olduğu, bu
kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından KDV Kanununun 30 uncu maddesinin (a)
bendi hükmünün uygulanmayacağı, işlem sonunda faaliyeti bırakan, bölünen veya infisah eden
mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergilerin, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme
sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından
mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılacağı,
            29/2 nci maddesinde, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti
indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde
indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin
vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan
borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51 i veya daha fazlası kamuya ait
olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin
ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade
edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda
sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği
            hüküm altına alınmıştır.            Firmanız ile ... arasında düzenlenen ... tarihli Birleşme Sözleşmesinin 1 inci maddesinde, iki
şirketin Türk Ticaret Kanununun 451 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 18, 19 ve 20 nci maddeleri
hükümleri kapsamında devrolan şirketin devralan şirkete katılması suretiyle birleştiği; 2 nci
maddesinde, birleşmede devrolan şirketin ve devralan şirketin 15/4/2010 tarihli bilançolarının esas
alınacağı ve birleşme sonucunda devrolan şirketin tasfiyesiz infisah etmiş olacağı, firmanızın
devrolan şirketin külli halefi olacağı belirtilmiştir. Ayrıca, ... Ticaret Sicil Memurluğunun ... tarih ve
... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanından, birleşmenin ... tarihinde ticaret
siciline kaydedildiği anlaşılmaktadır.
            Buna göre, ... . nin Kurumlar Vergisi Kanununun 18, 19 20 nci maddeleri hükümlerine
uygun olarak devir yoluyla firmanızla birleşmesi Kanunun 17/4-c maddesine göre KDV den istisna
olacaktır. Tasfiyesiz infisah eden ... . tarafından yüklenilen ve devir tarihine kadar indirilemeyen
KDV, firmanız tarafından indirim konusu yapılabilecekÖzelge: Halı ve kilim üzerinde grafik tasarımı yapılması ve
halı satın alınıp başka firmalara satılması halinde belge
düzeni hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-903
Tarih: 
08/03/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-903 08/03/2012
Konu : Halı ve kilim üzerinde grafik tasarımı yapılması ve  
halı satın alınıp başka firmalara satılması halinde
belge düzeni.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda halı ve kilim desinatörlüğü işi yaptığınızı, yapılacak
işin halı firmalarına halı ve kilim tasarımı yapılması ve gerektiğinde bu konular hakkında
danışmanlık hizmeti verilmesi olduğunu, bu faaliyetiniz yanında halı ve kilim satın alarak bunların
başka firmalara satılacağını da belirterek faaliyetlerinizden elde edilecek kazancın ticari kazanç
veya serbest meslek kazancı olarak mı vergilendirileceği ile fatura veya serbest meslek makbuzu
düzenleme konusunda Başkanlığımız görüşünü talep etmektesiniz.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Ticari Kazancın Tarifi başlıklı 37'inci maddesinde ‘‘Her
türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.'' hükmü yer almaktadır.
            Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek-sermaye
organizasyonuna dayanmakta olup kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle
bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir.
Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle
birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç
sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
            Ticari faaliyette sermaye ve emekten oluşan sürekli bir organizasyon mevcut olup bu
organizasyon içindeki sermaye ve emeğin payı yapılan faaliyetin türüne, niteliğine ve büyüklüğüne
bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
            Aynı Kanun'un 65'inci maddesinde "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar
serbest meslek kazancıdır.
           Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.'' hükmüne yer verilmiştir.
            Serbest meslek faaliyetinde ise ticari kazançtan farklı olarak sermaye değil şahsi mesai, ilmi
veya mesleki bilgi ya da ihtisas ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla, bir faaliyetin serbest meslek
faaliyeti olduğundan söz edilebilmesi için yalnızca emeğe dayanan bir organizasyonun varlığı yeterli
bulunmamakta, emeğe dayalı olmasının yanı sıra geliri doğuran bu emeğin, ilmi ya da mesleki bilgi
veya ihtisasa da dayalı olması gerekmektedir.
            Bu hükümlere göre, halı firmalarına verilen halı kilim tasarımı ve danışmanlık hizmeti, bilgi
ve ihtisasa dayalı olduğundan yapılan hizmetin serbest meslek kazancı hükümlerine görevergilendirilmesi gerekmektedir.
            Öte yandan, yukarıda belirtilen hizmetin dışında halı ve kilim satın alarak bunları başka
firmalara satılması halinde ise, bu faaliyetten doğan kazancın ticari kazanç hükümlerine göre
vergilendirilmesi gerekeceği de tabiidir.
            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Fatura Kullanma Mecburiyetini düzenleyen 232'nci
maddesine göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter
tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler: Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara; serbest meslek erbabına;
kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara; defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura
istemek ve almak mecburiyetindedirler.
            Aynı Kanun'un Makbuz Mecburiyeti başlıklı 236'ncı maddesine göre ise serbest meslek
erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu
tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak
mecburiyetindedir.
            Buna göre; serbest meslek faaliyeti kapsamında yapacağınız her türlü tahsilat için serbest
meslek makbuzu düzenlemeniz zorunludur. Ticari kazanç kapsamında değerlendirilen faaliyetleriniz
için ise fatura düzenlemeniz gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413Özelge: Teminat ipoteğinin veraset ve intikal vergisi ilişiği
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.18.01-005.01-1532
Tarih: 
08/09/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01-005.01-1532 08/09/2011
Konu : Teminat ipoteğinin veraset ve intikal vergisi ilişiği  
hk.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğünün 13/05/2010 tarihli ve 2595
sayılı yazısına istinaden gayrimenkul üzerinde bulunan süresi geçmiş teminat ipoteğinin terkininde
veraset ve intikal vergisi ilişiğinin aranıp aranmayacağına dair görüş verilmesi istenilmiştir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti
uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya
herhangi bir suretle ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal
vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinin (b) fıkrasında mal tabirinin, mülkiyete mevzu olabilen
menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları ve alacakları ifade edeceği;
5 inci maddesinde de, veraset ve intikal vergisinin mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir
tarzda mal iktisap eden şahıs olacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, Türk Medeni Kanununun 850 nci maddesinde, taşınmaz rehninin, ancak ipotek, ipotekli borç
senedi veya irad senedi şeklinde kurulabileceği; 856 ncı maddesinde, Taşınmaz rehninin tapu
kütüğüne tescil ile kurulabileceği; 881 inci maddesinde de, halen mevcut olan veya henüz
doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacağın ipotekle
güvence altına alınabileceği hususuna yer verilmiş, ipoteğin terkinini isteme hakkı başlığı altındaki
883 üncü maddesinde ise, "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin
ettirmesini isteyebilir." hükmü yer almıştır.
Söz konusu dilekçeniz ekinde Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğünün 13/05/2010 tarihli ve 2595 sayılı
yazının incelenmesinde; İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şenlik Mahallesinde bulunan 727 ada 60
numaralı parselde kayıtlı "Tarla" niteliğindeki taşınmazın, hisseleri oranında ... ..., ... ... ..., ... ... ve
... ... adlarına kayıtlı olduğu, taşınmazın tamamı üzerinde 25/12/2002 tarihli ve 9615 yevmiye ile
6.000.000.000 TL bedelle 1 inci derece 6 yıl müddetle ... ..., ... ... ... ve ... ... lehlerine teminat ipoteği
tesis edildiği ve ... ... ... .... ... ... tarafından verilen 13/05/2010 tarihli dilekçe ile lehlerine tesis
edilen ipoteğin gerek süresinin sona ermesi, gerekse hisse devir işlemlerinin bitmesi ve teminat
ipoteğinin konusunun kalmaması nedeniyle ipoteğin fekkinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinde, "Veraset ve İntikal Vergisi
tahakkukundan itibaren (3) yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere iki eşit taksitte
(gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazananlara ödenecek ikramiyeler ile
5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları dolayısıyla dağıtılacak ikramiyelerden kesilen
vergiler beyanname verme süresi içinde) ödenir.
Tescil tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sonucu ilgili vergi dairesine bildirmek üzere, intikal
eden gayrimenkullerin tescil işlemi, veraset ve intikal vergisinin tahakkuku beklenmeksizin yapılır.
Ancak, intikali yapılan gayrimenkule isabet eden veraset ve intikal vergisi tamamen ödenmedikçedevir ve ferağı yapılamaz ve üzerinde herhangi bir ayni hak tesis edilemez. Tapu memurları vergi
dairesince verilmiş ilişik kesme belgesi olmaksızın devir ve ferağ işlemi yapamazlar, aksi halde
verginin ödenmesinden mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumlu olurlar.
Ancak, mükelleflerce, tahakkuk eden vergiye karşılık 6183 sayılı kanunun 10'uncu maddesinde
yazılı cinsten (Bu maddenin 5'inci bendinde yazılı menkul mallar hariç) teminat gösterildiği takdirde
intikal eden gayrimenkullerin bir kısmının veya tamamının devir ve ferağına izin verilebilir..."
denilmektedir.
Buna göre, terekeye dahil gayrimenkullerin devredilebilmesi veya üzerinde bir ayni hak tesis
edilebilmesi için, gayrimenkule ya da devri istenilen hisse ile yalnız bu hisseye isabet eden verginin
tamamının ödenmesi veya vergiye karşılık 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yazılı cinsten
(menkul mallar hariç) teminat gösterilmesi gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, teminat ipoteğine konu hisse devir işlemlerinin bitmesi ve
teminat ipoteğinin konusunun kalmaması, bu işlem nedeniyle borç-alacak ilişkisinin sona ermesi,
dolayısıyla murisin ölüm tarihinden önce varislere intikal eden herhangi bir malın söz konusu
olmaması nedeniyle, teminat ipoteği ile ilgili veraset ve intikal vergisi ilişiğinin aranılmaması
gerekir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413Özelge: Kooperatifin teslim ve hizmetlerinin Kurumlar
Vergisi ve KDV açısından durumu hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.20.15.01-40-MUK-2010-184-452
Tarih: 
24/07/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.20.15.01-40-MUK-2010-184-452 24/07/2012
Konu : Kurumlar vergisi ve kdv  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Kooperatifinizin üyelerine yönelik bazı teslim ve
hizmetlerin Kurumlar Vergisi ile Katma Değer Vergisi  Kanunları karşısındaki durumu ile
düzenlenecek belgeler konusundaki Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.        
             KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 inci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler
kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde
ise, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden
kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu  başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,
yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler
bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme
bağlanmıştır.
            Bu hükümlere göre, kooperatifler yukarıda belirtilen şartların tamamını taşımaları halinde
kurumlar vergisinden muaf olacaklardır. Öte yandan, tarımsal kalkınma kooperatiflerinde esas
amaç, ortaklarca üretilen ürünlerin kooperatif tarafından en elverişli koşullarda pazarlanarak, elde
edilen kazancın ortaklara kooperatifte yaptıkları işlem oranında risturn olarak dağıtılmasıdır.
            1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "4.13. Kooperatifler" başlıklı bölümünde,
muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış, takip eden bölümlerde ise ortak dışı işlemler kooperatif
türlerine göre ayrıntılı olarak örneklendirilmiş; "4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi" başlıklı
bölümünde de, "Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve
geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak
sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi
muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin
hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler, sadece ortak
olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan
konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır." açıklamasına yer verilmiştir.
            Kooperatifçe yapılan bir işlemin ortak içi işlem olarak dikkate alınabilmesi için  işlem,
faaliyet amacına, diğer bir ifadeyle, kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen uğraşı konusuna dahil
olmalıdır ve faaliyet amacına dahil olan işin münhasıran kooperatif ortağıyla yapılması
gerekmektedir.
            Ayrıca anılan Tebliğin, "4.13.1.4.1. Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler" başlıklı alt
bölümünde, üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi bir
değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmalarının ortak dışı işlem sayılmadığı, ortaklardan alınan
ürünlerin bir takım işlemlerden geçirildikten sonra niteliği değiştirilmiş olarak üçüncü kişileresatılmasının ise ortak dışı işlem sayılacağı açıklamalarına yer verilmiştir.
            Buna göre, Kooperatifinizin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartlar ile konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri
No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen şartları taşıması halinde kurumlar vergisi
muafiyet hükmünden yararlandırılması mümkün bulunmaktadır.   
            Ancak, Kooperatifinizce PTT acenteliği yapılması, sahip olunan gayrimenkullerin
kiralanması vb. şekilde ortak dışı işlemlerin gerçekleştirilmesi halinde kurumlar vergisi
mükellefiyetinizin tesis edilmesi, bu faaliyetlerden elde edilen gelirler de dahil olmak üzere tüm
kazanç ve iratlarınızın kurum kazancı olarak beyan edilerek mükellefiyetle ilgili diğer ödevlerin de
yerine getirilmesi gerektiği tabiidir.
            KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN :
            KDV Kanununun;
             - 1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 
             - 17/1-a maddesinde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler,
bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu
kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar,
kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı
dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların;
ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve
hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu,
            - 17/2-b maddesinde, tarımsal amaçlı kooperatiflere bedelsiz olarak yapılan her türlü mal
teslimi ve hizmet ifalarının katma değer vergisinden istisna tutulacağı,
            - 17/4-b maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre  gerçek usulde vergiye tabi olmayan
çiftçiler ile aynı Kanunun 66 ıncı maddesine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbabı
tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olacağı,
            - 17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması
işlemlerinin KDV den istisna tutulacağı,
             - 17/4-h maddesinde,  zirai amaçlı su teslimleri ve tarımsal  kooperatifler ve çiftçi
birliklerince yapılan arazi ıslahına ait hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu,
             - 20 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını
oluşturan bedel olduğu ve bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut
bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun  alınan veya
bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat,
hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
             - 24/b maddesinde ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıklarının
katma değer vergisi matrahına dahil edileceği,
             hüküm altına alınmıştır.
             Diğer taraftan, KDV oranları, aynı Kanunun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği
yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli I sayılı
listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8,
bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir. 
            Buna göre;            1- Kooperatifinizin tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yapacağı ve yukarıda
belirtilen teslim ve hizmetler KDV Kanununun 17/1-a maddesi, zirai amaçlı su teslimleri ile arazi
ıslahına ait yapacağınız hizmetler ise aynı Kanunun 17/4-h maddesi uyarınca KDV'den istisna
olacaktır.
            2- "Kırsal Alanda Sosyal Riski Azaltma Projesi" kapsamında tarımsal amaçlı Kooperatifinizce
üyelerinize yapılacak damızlık inek, koyun, keçi teslimi, KDV Kanununun 17/1-a maddesi hükmü
uyarınca KDV den müstesna olup, bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün olmayan her türlü yem
ve veterinerlik ilaçlarının teslimi, traktör ile slaj, paket, çift ve ekim hizmetleri ise KDV Kanununun
1/1 inci maddesi hükmü uyarınca KDV ye tabi tutulacaktır.
          Ayrıca, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan veteriner ispençiyari
ve tıbbi müstahzarlar (veteriner kozmetikleri hariç), bu ürünlerin terkibinde bulunan etkin
maddelerin teslimi 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki II sayılı listenin 20,  her türlü fenni
karma yem teslimleri de aynı listenin 23 üncü sırası uyarınca % 8 oranında; traktör ile slaj, paket,
çift ve ekim hizmetler ise genel ( % 18 ) oranda katma değer vergisine tabi olacaktır.         
             3-  Kooperatifinize bedelsiz olarak yapılan her türlü teslim ve hizmetler KDV Kanununun
17/2-b maddesi; Kooperatifinizin gerçek usulde gelir vergisine tabi olmayan çiftçilerden yapmış
olduğu mal ve hizmet alımları KDV Kanununun 17/4-b maddesi hükmü uyarınca KDV den müstesna
olup, bunun dışında her türlü mal ve hizmet alımlarınızın genel esaslara göre KDV ne tabi tutulması
gerekmektedir.
             4- PTT acenta işleticisi olarak yapılan banka, sosyal sigortalar primi, elektrik tüketim
bedeli  telefon vb. tahsilatlara aracılık edilmesi hizmeti 1/1 inci maddesi uyarınca KDV ye tabi
bulunmakta olup, bu hizmetlerinizin karşılığını teşkil eden komisyon tutarları üzerinden genel
oranda (%18) katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.
            5- Kooperatifinize ait binanın bir bölümünün kiraya verilmesi de KDV ye tabidir.
           VERGİ USUL YÖNÜNDEN :
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde fatura ve fatura yerine
geçen vesikalar ile bunları kullanmak mecburiyetinde olanlar sayılmıştır.
            Aynı Kanunun 232 nci maddesinde birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde
tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler
için fatura vermek mecburiyetinde oldukları belirtilmiştir.
            Yine aynı Kanunun 234 üncü maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit
usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin
vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi
yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından
verilmiş fatura hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.
             Buna göre, Kooperatifinizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyetinin
tesisini gerektiren işlemler nedeniyle  fatura düzenlemesi gerekmektedir. 
            Bilgi edinilmesini rica ederim. 
 
   
 Özelge: C-2 yetki belgeli nakliye araçlarına ilan ve reklam
vergisi istenilmesi hakkında
Sayı: 
B.07.1.GİB.0.66/6623-80/92544
Tarih: 
23/11/2006
 
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
 
SAYI    :  B.07.1.GİB.0.66/6623-80/92544                                       
                       23.11.2006
KONU  :
 
 
 
............    LTD.ŞTİ
 
 
 İLGİ: 12.7.2006 tarihli,  22.8.2006 ve 26.09.2006 tarihli dilekçeleriniz.
İlgi  dilekçelerinizde C-2 yetki belgeli nakliye araçlarına Ulaştırma Bakanlığı Karayolu Taşıma
Yönetmeliğinin 19 uncu maddesi (a) fıkrası gereğince yazılan yazılardan ilan ve reklam vergisi
istenildiği belirtilmektedir.
Bilindiği gibi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 12 nci maddesinde, "Belediye sınırları ile
mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir." hükmü
ve  13 ncü maddesinde ise, "İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve
reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzel
kişilerdir.
İlan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara
ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yaptırmaktan sorumludurlar." hükümleri yer almakta
olup, ilan ve reklam vergisine ilişkin istisnaları düzenleyen 14 ncü maddesinde, uluslar arası
taşımacılık yapan firmalardan ilan ve reklam vergisinin alınmayacağına dair herhangi bir hüküm
yer almamaktadır.
Anılan Kanunun Verginin Tarhı ve Ödenmesi başlıklı 16 ncı maddesinde "Vergiye tabi ilan ve
reklamlarda, ilan ve reklam işinin yapılmasından önce mükellefler tarafından, ilan ve reklam işinin
bu işi mutad meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ilan ve reklam işini yapanlarca
ilan ve reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar verilecek beyanname
üzerine, tarh ve tahakkuk ettirilir. Beyannameler, vergi tarifesinin 1,2,3,4,5 ve 6 ncı bentlerinde
yazılı ilan ve reklamlarda bunların yayınlandığı, dağıtıldığı veya teşhir edildiği mahallinbelediyesine verilir..." hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu maddelerin incelenmesinden de görüleceği üzere, mükelleflere ilan ve reklam işini
yapmadan önce yapacakları ilan ve reklamlara ilişkin beyannameleri ilgili belediyeye verme
zorunluluğu getirilmiştir. Ancak, birden fazla belediyeyi ilgilendiren ilan ve reklamlarda her
belediyenin ayrı ayrı ilan ve reklam vergisi alması söz konusu olamayacağından, yükümlülerin bu
şekilde yapacakları ilan ve reklamlarda ilan ve reklam vergisini iş bakımından muamelelerin bilfiil
toplandığı ve idare edildiği iş merkezlerinin bulunduğu yer belediyesine vermeleri gerekir.
Bu durumda, birden fazla belediye sınırları içinde yolcÖzelge: Teslim bedeli+KDV şeklinde düzenlenen sözleşmeye
istinaden düzenlenecek faturalarda KDV'nin ayrıca
hesaplanacağı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-2:2010-14020-03-682
Tarih: 
05/09/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-2:2010-14020-03-682 05/09/2011
Konu : Teslim bedeli+KDV şeklinde düzenlenen sözleşmeye  
istinaden düzenlenecek faturalarda KDV'nin ayrıca
hesaplanacağı.
 
        İlgide kayıtlı dilekçenizde, yapmış olduğunuz yapım işine ilişkin düzenlenen hakediş bedeline
katma değer vergisinin ayrıca eklenip eklenmeyeceğinin bildirilmesi istenilmektedir.
        Katma Değer Vergisi Kanununun;
        - 1/1 inci maddesinde Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,
        - 10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması
ile, aynı maddenin (c) bendinde ise, kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan bu
hususlara mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması ile
vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,
       - 20 nci maddesinde ise verginin matrahının, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil
eden bedel olduğu, bedel deyiminin de malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut
bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında alınan veya bunlarca borçlanılan para,
mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını
ifade ettiği
       hüküm altına alınmıştır.
        Bu hükümler çerçevesinde, ... Semt Polikliniği İnşaatına Ait Yapım İşi Sözleşmesinin 8.1.
maddesinde gösterilen 1.271.186,44 TL nin Şirketinize yapılan hizmetin karşılığını oluşturan bedel
sayılması ve katma değer vergisinin bu bedel üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
        Bilgi edinilmesini rica ederim.  
 
 Özelge: Yerli ve yabancı firmaların ortaklığı şeklinde alınan
işlere ilişkin düzenlenen kağıtlarda, döviz kazandırıcı
faaliyetlere ilişkin damga vergisi istisnasının ne şekilde
uygulanacağı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.99.16.02-Ek Md-2-76
Tarih: 
05/03/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
 Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
 
 
Sayı   :B.07.1.GİB.4.99.16.02-Ek Md-2-76                                   05/03/2012
Konu : Yerli ve yabancı firmaların ortaklığı şeklinde 
alınan işlere ilişkin düzenlenen kağıtlarda,  döviz kazandırıcı
faaliyetlere ilişkin damga vergisi istisnasının ne şekilde uygulanacağı hk.
 
 
 
....
 
İlgi :   ... tarihli özelge talep formunuz.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, şirketiniz ile ... Corporation/KORE arasında
bir adi ortaklığın (Joint Venture) kurulduğu, yabancı ortak olan ... Corporation/KORE'nin, ortaklığın
%30 hissesine sahip olduğu, ortaklığınızın bir kamu idaresi ile uluslararası ihale kapsamında inşaat
taahhüt sözleşmesi imzalayacağı belirtilerek döviz kazandırıcı faaliyetler kapsamında yer alan
ihaleye ilişkin sözleşmeye ait damga vergisinin sadece yabancı ortağın hissesine (%30) isabet eden
tutarla sınırlı olarak ödenip ödenemeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı
kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları
imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinikişilerin ödeyeceği; 5 inci maddesinde bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her
nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu; 8 inci maddesinde, bu
Kanunda yazılı resmi daireden maksadın genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri,
belediyeler ve köylerin olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi
işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 14 üncü maddesinde, kağıtların damga vergisinin bu
Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarda alınacağı ve her bir kağıt için
hesaplanacak vergi tutarının (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere (2011 yılı
için) 1.251.383,40 Türk Lirasını aşamayacağı; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında da birden fazla
kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen
sorumlu olduğu, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin eksik
ödenmesini gerektirmeyeceği hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun Ek 2 nci maddesinde, döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerle ilgili olarak
düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu, döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler
olduğunun ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı tarafından birlikte tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun hükmünün uygulama usul ve esaslarını düzenleyen (1) Seri No.lu Döviz Kazandırıcı
Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğin, (4) Seri No.lu Tebliğ
ile değişik "3.2. Diğer Döviz Kazandırıcı Faaliyetler" başlıklı bölümünde;
 
"3.2.1 Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer
alan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların (Yerli ve yabancı firmaların, ayrı ayrı
veya birlikte iştirakine açık olmak üzere) ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin
yapımını üstlenen firmaların,
 
 
3.2.1.3 Yerli ve yabancı firmaların ortaklığı şeklinde olması halinde, yerli firmaya kendi faaliyeti
oranında, yabancı firmaya ise (3.2.1.2) alt bendi çerçevesinde yerli imalatçı firmaların üreterek
yapacakları satış ve teslimleri... " diğer döviz kazandırıcı faaliyetler arasında sayılmış; Tebliğin "4.
Uygulamaya İlişkin Esaslar" başlıklı bölümünde ise,
"4.1. (3.1.8)'de belirtilen faaliyetler için bu konuda düzenlenmiş "Dahilde İşleme İzin Belgesi";
(3.2.)de belirtilen diğer döviz kazandırıcı faaliyetler için bu konuda düzenlenmiş "Vergi Resim Harç
İstisnası Belgesi"nin ibrazı üzerine, ilgili kuruluşlarca, aşağıda açıklanan usul ve esaslar
çerçevesinde başka bir belge aranmaksızın re'sen damga vergisi ve harç istisnası uygulanacaktır.
Ancak, damga vergisi ve harç istisnasının uygulanabilmesi için vergi ve harca konu işlemin, sözü
edilen belgelerin geçerlilik süresi içerisinde yapılması şarttır.
Belgenin alınmasından önce veya belgenin geçerlilik süresinin dolmasından sonra, belgeye
bağlanan iş ile ilgili olarak yapılan işlemlere, damga vergisi ve harç istisnası tatbik edilmeyecektir.
açıklamaları yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, sözleşme konusu işin cari yıl yatırım programında yer
alan kamu yatırımlarından yurtiçi uluslararası ihale konusu edilen bir iş olması ve ihaleyi üstlenen
yerli firmalar adına Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenmiş bir vergi, resim ve harç istisna belgesi
bulunması koşuluyla yerli ve yabancı firmaların ortaklığı şeklinde üstlenilen işe ilişkin düzenlenen
sözleşmeye, yerli firmanın payına isabet eden tutar için, belgenin geçerlilik süresinde ve belgede
yazılı miktarla sınırlı olmak üzere damga vergisi istisnası uygulanacaktır.
Buna göre, yerli ve yabancı firma ortaklığı ile kurulan adi ortaklığınız ile kamu idaresi arasındaimzalanacak olan inşaat taahhüt sözleşmesine ilişkin damga vergisinin, geçerli bir vergi resim harç
istisna belgesi sahibi yerli ortağın ortaklık payına isabet eden kısım çıkartıldıktan sonra kalan tutar
üzerinden hesaplanması ve yabancı ortak tarafından ödÖzelge: Özel garaj olarak kullanılan boş dükkan için çevre
temizlik vergisi ödenip ödenmeyeceği hk.
Sayı: 
97895701-175.02[Mük. 44-2012/7-1.12.10971]-274
Tarih: 
26/02/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 97895701-175.02[Mük. 44-2012/7-1.12.10971]-274 26/02/2013
Konu : Özel garaj olarak kullanılan boş dükkanın çevre  
temizlik vergisi
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ...
Sokak, No:... adresinde bulunan ve mülkiyeti şahsınıza ait olan giriş kat dükkanınızın hiçbir ticari
faaliyette kullanılmadığı, kiraya verilmediği ve özel arabanızın garajı olarak kullanıldığı belirtilerek
söz konusu yerin çevre temizlik vergisinden muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş
talep edildiği anlaşılmaktadır.
            2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun çevre temizlik vergisine ilişkin hükümleri
düzenleyen  mükerrer 44 üncü maddesinde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve
belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan
binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, verginin mükellefinin binaları kullananlar olduğu ve
mükellefiyetin binanın kullanımı ile başlayacağı belirtilmiştir.
            Söz konusu madde hükmünün uygulanması ile ilgili olarak 10/01/2004 tarih ve 25342 sayılı
Resmi Gazete'de yayınlanan 30 seri no.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinin (I) numaralı
bölümünde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik
hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik
vergisine tabi olacağı, boş bulunan, dolayısıyla hiçbir şekilde kullanılmayan binaların, 01/01/2004
tarihinden itibaren çevre temizlik vergisine tabi tutulmayacağı açıklanmıştır.
            Bu itibarla, şahsınıza ait arabanız için özel garaj olarak kullanıldığı belirtilen söz konusu
dükkan için 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesine göre çevre temizlik vergisi ödenmesi
gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413Özelge: Toptan Wi-Fi hizmetini oluşturan entegrasyon,
yayın ve kullanım hizmetlerinin elektronik haberleşme
hizmeti ve ÖİV'ye tabi olup olmadığı hk.
Sayı: 
84974990-185[2013/1]-1042
Tarih: 
20/09/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 84974990-185[2013/1]-1042 20/09/2013
Konu : Toptan Wi-Fi hizmetini oluşturan entegrasyon, yayın ve  
kullanım hizmetlerinin elektronik haberleşme hizmeti ve
ÖİV'ye tabi olup olmadığı hk.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,  internet hizmeti verme konusunda yetkilendirilmiş
internet servis sağlayıcılarına ev ve işyeri dışında restoran, kafe, havaalanı, marina, hastane,
kütüphane gibi halka açık servis noktalarında kablosuz internete bağlantı sağlayan ve standart Wi-
Fi uyumlu laptop, cep telefonu ve tablet harici ek donanım gerektirmeden son kullanıcıların Wi-Fi
noktarından internete girebilmelerine yönelik olarak toptan Wi-Fi hizmeti ve bu hizmeti oluşturan
entegrasyon, yayın ve kullanım hizmetleri verileceği belirtilerek, söz konusu hizmetlerin özel
iletişim vergisine (ÖİV) tabi olup olmadığı hususunun bildirilmesi istenilmiştir.          
            6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinde, 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak
suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu Kuruma bildirim yapılması
veya bu Kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya yetkilendirilmiş sayılan
işletmecilerin her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki tesis, devir, nakil ve
haberleşme hizmetlerinin % 25, kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmetinin
%5, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin
hizmetler ile diğer elektronik haberleşme hizmetlerinin % 15 oranında ÖİV'ye tabi olduğu, verginin
mükellefinin yukarıda sayılan elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmeciler olduğu,
verginin matrahının KDV matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül ettiği, bu maddede hüküm
bulunmayan hallerde 3065 sayılı KDV Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ile ÖİV'nin KDV
matrahına dahil edilmeyeceği, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmeyeceği ve
hiçbir vergiden mahsup edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
            Öte yandan, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3 üncü maddesinde, elektronik
haberleşme; elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin
kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer
iletişim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması, elektronik haberleşme hizmeti
ise; elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tamamının hizmet olarak
sunulması şeklinde tanımlanmıştır.
            Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla görev veya
imtiyaz sözleşmesi imzalamak suretiyle veya 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca
bu Kuruma bildirim yapması veya bu kurumca kullanım hakkı verilmesi yoluyla yetkilendirilen veya
yetkilendirilmiş sayılan işletmeciler tarafından yapılabilen elektronik haberleşme hizmeti ÖİV'ye
tabi olup, bu nitelikte olmayan hizmetler ise elektronik haberleşme hizmeti olmadığından ÖİV'ye
tabi bulunmamaktadır.            Diğer taraftan, konu ile ilgili olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan
31/05/2013 tarihli ve 38729/18066 sayılı yazıda, Toptan Wi-Fi hizmetini oluşturan entegrasyon,
yayın ve kullanım hizmetlerinin elektronik haberleşme hizmeti kapsamında değerlendirildiği
bildirilmiştir.
            Buna göre, şirketiniz tarafından internet servis sağlayıcılarına verilecek olan toptan Wi-Fi
hizmetini oluşturan entegrasyon, yayın ve kullanım hizmetleri elektronik haberleşme hizmeti
olduğundan, bu hizmetler karşılığında alınacak olan beKazı Başkanlığının Sgk Prim Bildirgelerinde ve
Beyannamelerde damga vergisi muafiyeti hk.
Sayı: 
51421814-155[1-2017/60]-94959
Tarih: 
20/10/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
 
Sayı : 51421814-155[1-2017/60]-94959                                                                    20.10.2017
Konu : Kazı Başkanlığının Sgk Prim Bildirgelerinde ve
    Beyannamelerde damga vergisi muafiyeti hk.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, Bakanlar Kurulunun ... tarih ve ... sayılı
kararıyla, ... İli ... ve ... İlçeleri, ... , ... , ... ve ... Mahalleleri sınırları içinde kalan ... Antik Kenti kazı
çalışmalarının, ... Bakanlığı ve ... Üniversitesi adına 2003 yılından bu yana yürütüldüğü belirtilerek
Kazı Başkanlığınızın bir kamu kurumu olduğu ve bu nedenle kazı çalışmalarında görevlendirilecek
personel için Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecek sosyal güvenlik prim bildirgeleri ile vergi
dairesine verilecek muhtasar beyannamelerden damga vergisi aranılıp aranılmayacağı hususunda
görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı
kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları
imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini
kişilerin ödeyeceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel
bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel
kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV.
Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 2/b-bd bendinde, muhtasar beyannamelerin; 2/e
fıkrasında, sosyal güvenlik kurumlarına verilen sigorta prim bildirgelerinin maktu damga vergisine
tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "I. Resmi işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1
fıkrasında ise, resmi daireler arasındaki işlemleri kapsayan her türlü kağıtlarla bu dairelerin
soruları üzerine kişiler tarafından yazılan cevaplar ve eklerinin damga vergisinden istisna olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Damga vergisi uygulaması bakımından kanunda tanımı yapılan resmi dairelere bağlı olmakla
birlikte ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine birden haiz olan kuruluşlar resmi
daire olarak kabul edilmemekte, buna karşılık bu iki özellikten birisine sahip olan kuruluşlar resmi
daire olarak değerlendirilmektedir.
Öte yandan, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502
sayılı Kanun ile 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ila 24 üncü maddeleri yürürlükten
kaldırılmış ve Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmuştur. Söz konusu Kanunun "Vergi ve fon muafiyeti"başlıklı 36 ncı maddesiyle de Sosyal Güvenlik Kurumuna damga vergisi muafiyeti getirilmiştir.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 16 No.lu Damga Vergisi Sirkülerinin 3 üncü bölümünde de, 488
sayılı Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi daireler ya da damga vergisinden muaf
tutulmuş diğer kişi ve kuruluşlar tarafından 5502 sayılı Kanuna göre damga vergisi muafiyeti
bulunan Sosyal Güvenlik Kurumuna 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
hükümleri gereğince verilecek sigorta prim bildirgesi niteliğindeki aylık prim ve hizmet belgesi ile
e-bildirge sözleşmelerinin damga vergisine tabi tutulmaması gerektiği yönünde açıklamalara yer
verilmiştir.
Buna göre, ... Kazı Başkanlığınızın, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I)
sayılı cetvelde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında sayılan ... Bakanlığından ayrı bir
tüzel kişiliğinin bulunmaması ya da ayrı tüzel kişiliği bulunmasına rağmen iktisadilik vasfını
taşımaması halinde, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire
olarak değerlendirilmesi ve 5502 sayılı Kanuna göre damga vergisi muafiyeti bulunan Sosyal
Güvenlik Kurumuna vereceğiniz aylık sigorta prim bildirgeleri ile vergi dairesine verilecek
muhtasar beyannamelerden damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.
... Kazı Başkanlığınızın, hem iktisadilik vasfı ve hem de ... Bakanlığından ayrı tüzel kişiliğinin
bulunması halinde ise, 488 sayılı Damga Vergisi KanunÖzelge: 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Kanunu kapsamında kurulan mühendisler odasının
kurumlar vergisi ile damga vergisinden muaf olup olmadığı
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG-1389-798
Tarih: 
28/09/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
 
 
 
Sayı   :B.07.1.GİB.4.06.17.02-DMG-1389-798                                                  28/09/2011
Konu : 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu
            kapsamında kurulan mühendisler odasının  kurumlar vergisi ile
            damga vergisinden muaf olup olmadığı hk.
 
 
...   MÜHENDİSLERİ ODASI
 
İlgi :   ... tarihli ve ... evrak kayıt sayılı dilekçeniz.
 
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenizin incelenmesinde, ...Vergi Dairesinin ... vergi
kimlik numaralı mükellefi olduğunuz ve ... Genel Müdürlüğüne verilmek üzere kurumlar vergisi ile
damga vergisinden muaf olup olmadığınız hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
1- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
Meslek odaları Gelir v