Fason Piliç Üretiminden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı.
Fason Piliç Üretiminden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı.
Sayı:
B.07.4.DEF.0.03.10.00-120 [94-2015/1]-31
Tarih:
06/11/2015
T.C.
AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : 63611781-120 [94-2015/1]-31 06/11/2015
Konu : Fason Piliç Üretiminden Tevkifat
Yapılıp Yapılmayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; firmanızın piliç üretimi faaliyetinde bulunduğu ve bu
faaliyet kapsamında, civcivlerin beslenme ve büyütülmesi için şahıs firmalarına verildiği, söz
konusu işlemlere ait her türlü yem v.s. ihtiyaçların şirketiniz tarafından karşılanarak fason üretim
yaptırıldığı, firmalarca söz konusu hizmet karşılığında tarafınıza fatura düzenlendiği belirtilerek,
düzenlenen faturalar için gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, eğer tevkifat yapılacaksa
hangi oranda yapılacağı ile ayrıca şirketinizin zirai faaliyet kapsamında üretim ömrünü
tamamlayan yumurta tavuklarını şahıs firmalarından satın aldığı bu satış dolayısıyla satış faturasını
düzenleyen şahıs firmalarından tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususlarında görüş talep edildiği
anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde; "Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve
nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini,
avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu
mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.
...
Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme bu işletmeleri işleten
gerçek kişilere (Adi şirketler dahil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler
neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir.
Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi
çiftçi sayılmazlar. Zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin
komandite ortaklarının şirket kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.
..." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanununun 53 üncü maddesinde, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların, yine bu
Kanunun 94 üncü maddesine göre hâsılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(11) numaralı bendinde, vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişi, kurum ve kuruluşlarca çiftçilerden
satın alınan zirai ürünler ve hizmetler için yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı belirtilmiş ve bu
tevkifat oranları, hayvan ve hayvansal ürünlerde % 2, diğer zirai ürünlerde % 4, ticaret borsalarında
tescil ettirilerek satın alınan hayvan ve hayvansal ürünlerde % 1, diğer zirai ürünlerde ise % 2 ve
diğer hizmetler için % 4 olarak belirtilmiştir.
Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin beşinci fıkrası ile Maliye
Bakanlığı zirai ürünlerin (işlenmiş olanlar dâhil) alım satımına aracılık eden kuruluşlar ile ticaret
borsalarını bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak vergi tevkifatından müteselsilen
sorumlu tutmaya, söz konusu ürünlerin satışı dolayısıyla yapılacak vergi tevkifatının hangi safhada
yapılacağını her bir ürün için ayrı ayrı belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye istinaden, Bakanlığımızca hazırlanıp 15/09/1990 gün ve 20636 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 164 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile zirai ürünlerin alımında
yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk konusunda gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Söz konusu Tebliğin 3 üncü bölümünde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların çiftçilerden satın aldıkları zirai ürünler için
yaptıkları ödemelerden (avans olarak ödenenler dahil) tevkifat yapmak zorunda oldukları; ancak bu
tevkifatın yapılmaması halinde, ürünü çiftçiden satın alanın sorumluluğu olmakla birlikte, bu
ürünün daha sonraki safhalarda alım-satımına taraf olanlar da tevkif yoluyla ödenmeyen bu vergi ile
buna bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacakları
açıklanmıştır.
Diğer bir anlatımla, zirai ürünleri çiftçi dışındaki kişilerden satın alanlar bu ürünlerle ilgili
gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse gelir vergisi tevkifatını
yapmayabileceklerdir. Bu durumda tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi ile buna bağlı ceza,
gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacaklardır. Ancak, mükelleflerin
müteselsil sorumluluğun dışında kalmayı tercih etmeleri halinde zirai ürünü kimden satın almış
olurlarsa olsunlar gelir vergisi tevkifatı yaparak ilgili vergi dairesine yatırmak zorundadırlar.
Öte yandan, aynı Tebliğin dördüncü bölümünde; borsada tescil ettirilerek çiftçilerden satın
alınan zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif edilerek vergi dairelerine ödenmesi gereken vergiden
borsalar ve zirai ürünü satın alanların müteselsilen sorumlu olacakları, Tebliğin 1, 2 ve 3 üncü
bölümlerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişi, kurum ve kuruluşların çiftçi
dışında kalan kişi, kurum ve kuruluşlardan 5590 sayılı Kanuna göre kurulmuş bulunan Ticaret
Borsalarında tescil ettirerek satın aldıkları zirai ürün bedelleri üzerinden, gelir vergisi tevkifatı
yapmayacakları ve müteselsilen de sorumlu olmayacakları belirtilmiştir.
15/09/1995 tarih ve 22405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 188 Seri No.lu Gelir Vergisi
Genel Tebliğinde, arazi sahiplerinin zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin üründen pay almak
suretiyle yaptıkları kiralama hizmetleri hariç olmak üzere, çiftçilerin zirai işletmelerini, tarımsal
alet ve makinalarını kiralamaları veya çiftçilerin zirai işletmelerini, tarımsal alet ve makinalarını elemekleriyle birleştirmek suretiyle, diğer kişilere yapmış oldukları hizmetlerin, zirai faaliyet
kapsamında ifa edilen hizmet olarak kabul edileceği ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, 03/03/2001 gün ve 24335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 242 Seri No.lu
Gelir Vergisi Genel Tebliğinde zirai hizmet ve yapılacak tevkifat konusunda gerekli açıklamalar
yapılmıştır. Ayrıca anılan Tebliğe göre, zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetlere ilişkin olarak
esnaf muaflığından yararlananlara yapılacak ödemeler ile kazancı gerçek usulde tespit edilmeyen
çiftçilere yapılacak ödemelerin gider pusulası düzenlenmesi suretiyle yapılması (bu çiftçilerden zirai
ürün alınması durumu hariç) gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 ncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanunun 232 nci
maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçilerin: birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına,
kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve
vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura
istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanunun 235 inci maddesine göre de birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı
basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, gerçek usulde vergiye
tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada müstahsil makbuzu
tanzim etmeye mecburdurlar.
Yukarıda yer alan hüküm ve yapılan açıklamalara göre;
- Şirketinizin piliç yetiştirilmesi hususunda çiftçilerle anlaşmış olması halinde, civciv, yem,
ilaç gibi üretim girdilerinin de temin edilmesi suretiyle, civcivlerin beslenip bakımının yaptırılarak
piliç haline getirilmesi ve şirketinize geri verilmesi işleminin zirai faaliyet kapsamında ifa edilen
hizmet olarak değerlendirilmesi ve yapılan bu zirai hizmet karşılığında çiftçilere ödenen hizmet
bedeli üzerinden % 4 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.
- Ancak, söz konusu hizmetin çiftçi dışında kalanlar tarafından gerçekleştirilmesi halinde,
civcivlerin beslenip bakımının yaptırılarak piliç haline getirilmesi ve şirketinize geri verilmesi işlemi
çerçevesinde çiftçi dışında kalan kişi ya da firmalara ödenen bedeller üzerinden gelir vergisi
tevkifatı yapılmayacaktır.
Öte yandan, zirai faaliyet kapsamında üretim ömrünü tamamlayan yumurta tavuklarının
şirketinizce;
- Çiftçilerden satın alınması halinde, yapılacak ödemeler üzerinden % 2 oranında, ticaret
borsalarında tescil ettirilerek satın alınması durumunda ise % 1 oranında tevkifat yapılması,
- Çiftçi dışındaki kişilerden ticaret borsalarına tescil ettirilerek satın alınması halinde ise
tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi, gecikme faizi ve gecikme zammından tescil işlemini yapan
borsalar ve vergisi tevkif yoluyla ödenmeyen zirai ürünü borsaya getirenler müteselsilen sorumlu
olacaklarından ödenen bedeller üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,
- Çiftçi dışındaki kişilerden ticaret borsalarına tescil ettirilmeksizin satın alınması halinde,
daha önceki safhalarda söz konusu hayvanlarla ilgili gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat
getirilmesi durumunda gelir vergisi tevkifatının yapılmayabileceği; ancak daha önceki safhalarda
söz konusu tevkifatın yapılmadığının tespit edilmesi durumunda, tevkif yoluyla ödenmesi gereken
vergi ile buna bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammının, müteselsil sorumluluk kapsamında
tahsil edileceği hususunun dikkate alınması
gerekmektedir.
Ayrıca, piliç yetiştirilmesi hususunda zirai hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerin,
kazancı gerçek usulde tespit edilmeyen çiftçilere yapılması halinde gider pusulası düzenlenmesi;
şirketinizce, üretim ömrünü tamamlayan yumurta tavuklarının alımı neticesinde ödenen tutarlar
karşılığında ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci ve 235 nci maddeleri gereğince müstahsil
makbuzu/fatura düzenlenmesi ve söz konusu tevkifat tutarlarının da düzenlenecek belge üzerinde
gösterilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.