Faturalarda müşteri vergi dairesi ve numarasının bulunmaması, Elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçiş hk.

Özelge: Faturalarda müşteri vergi dairesi ve numarasının
bulunmaması, Elektronik fatura ve elektronik defter
uygulamasına geçiş hk.
Sayı: 
11395140-105[230-2012/VUK-1- . . .]--1575
Tarih: 
26/09/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 11395140-105[230-2012/VUK-1- . . .]--1575 26/09/2013
Konu : Faturalarda müşteri vergi dairesi ve numarasının  
bulunmaması, Elektronik fatura ve elektronik defter
uygulamasına geçiş.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formlarınız ile; ... tarihli ve ... sayılı ... Kanun ile kurulmuş kamu
tüzel kişiliğini haiz bir kurum olduğunuz, ... müşterilerinizin tamamına yakınının mahkemeler, Milli
Eğitim Bakanlığına bağlı okullar, bakanlıklar vb. kamu kuruluşları olduğu, söz konusu kurum ve
kuruluşların ... vergi numaralarını belirtmedikleri, istenilmesine rağmen bu bilgilere ulaşılamadığı,
bu durumundaki müşterileriniz adına düzenlenen faturalarda vergi kimlik numarasının
yazılamadığı;
            Kurumunuzun kurumlar vergisi mükellefi olduğu ve 2011 takvim yılında 421 Sıra No'lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğden belirtilen mükelleflerden mal alışınızın bulunduğu, brüt satış
hasılatınızın da tebliğde belirtilen tutarları geçtiği, bununla birlikte brüt satış hasılatınızın
tamamının 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare
kurum ve kuruluşlarına yapılan satışlardan oluştuğu belirtilerek;
            - Müşterinin vergi dairesi ve vergi kimlik numarasının bilinememesi durumunda faturaların
ne şekilde düzenleneceği,
            - Kurumunuzun elektronik defter ve elektronik fatura uygulamasına geçilip geçilmeyeceği
hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.
            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229'uncu maddesinde; ‘‘Fatura, satılan emtia veya yapılan
iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.'' hükmü yer almaktadır.
            Aynı Kanun'un 230'uncu maddesinde ise faturada bulunması gereken bilgiler 5 bent halinde
sayılmış olup, aynı maddenin 3'üncü bendinde; faturada, müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi,
varsa vergi dairesi ve hesap numarasının yer alması zorunlu kılınmıştır.
            Aynı Kanun'un 232'inci maddesinde; tüccarların vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya
yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da almak mecburiyetinde oldukları belirtilmiştir.
            Anılan Kanun'un 231'inci maddesinin (6) numaralı bendinde "Bu Kanunun 232 nci
maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile
bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. (Ancak bu sorumluluk,
aynı maddenin 2 nci fıkrasının uygulandığı halleri kapsamaz.) Fatura düzenleyenin istemesi halinde
müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır."
hükmü yer almaktadır.            3 Seri No'lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği'nin 1.1 Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı
Olan Kişiler başlıklı bölümünde,
            " Vergi kimlik numarası almış olan Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan gerçek kişilerin
vergi kimlik numaraları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının eşleştirilmesi sonucunda,
vergi dairesi kayıtlarında Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan gerçek kişilerin vergi kimlik
numaralı onbir haneli rakamdan oluşan Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına dönüştürülmüş
olup, 01.07.2006 tarihinden itibaren vergi dairelerince fiilen Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası
kullanılmaya başlanılmıştır.
            Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan gerçek kişiler için vergi kimlik numarası olarak
Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kullanılmaya başlanıldığını tarihten itibaren belgelerde
vergi kimlik numarası satırına onbir haneli Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası yazılacaktır. "
            açıklamalarına yer verilmiştir.
         Yukarıda yer alan Kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, anılan Kanunun 232 nci
maddesi uyarınca fatura düzenlemek ve almak zorunda olan mükellefler, münhasıran bu maddenin
birinci fıkrasında sayılanlara düzenledikleri faturalarda, müşterinin ad ve soyadı ile bağlı olduğu
vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludurlar.
            Bu itibarla, Kurumunuzun anılan Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara
fatura düzenlemesi halinde, bu belgelerde vergi kimlik numarası veya T.C. Kimlik numarası
bilgisine yer verilmesi zorunludur. Ancak, bu belgelerin mezkur fıkrada sayılmayanlara, örneğin
nihai tüketicilere düzenlenmesi halinde vergi kimlik numarası veya T.C. Kimlik numarası bilgisine
yer verilme zorunluluğu bulunmamaktadır.
            421 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile;
            - Tebliğin yayımlandığı tarih itibariyle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında
madeni yağ lisansına sahip olanlar ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı
listedeki malları imal, inşa veya ithal eden,
            - 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olan
mükelleflerden 2011 takvim yılı içinde mal alışı yapanlar, satın aldıkları malın türüne, fiyatına,
miktarına veya herhangi bir özelliğine bakılmaksızın, 2011 yılı gelir tablolarındaki brüt satış hasılatı
rakamları 25 Milyon TL veya daha yüksek olan,
            - 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya
ithal eden mükelleflerden 2011 takvim yılı içinde mal alışı yapanlar, satın aldıkları malın türüne,
fiyatına, miktarına veya herhangi bir özelliğine bakılmaksızın 2011 yılı gelir tablolarındaki brüt satış
hasılatı rakamları 10 Milyon TL veya daha yüksek olan,
            Mükelleflere elektronik fatura kullanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu getirilmiştir.
            Öte yandan, anılan tebliğin "Kapsama Giren Mükellefler" başlıklı 3.1.2 nci bölümünde; "Bu
Tebliğ kapsamında zorunluluk getirilen mükelleflerden mal alan 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile
iktisadi kamu kuruluşlarının elektronik fatura uygulamasından yararlanma ve elektronik defter
tutma zorunluluğu bulunmamaktadır" denilmiştir.
            5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 2. Maddesinde "İktisadî kamu kuruluşları:
Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı
olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî
işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur" hükmü yer almaktadır.
            Buna göre, ...tarihli ve ... sayılı ... kanun ile kurulmuş olan ve kamu tüzel kişiliğine haiz olan
ve ... aracılık eden Kurumunuzun elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına dahil olmazorunluluğu bulunmamaktadır.
            Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.