Faturanın şube yerine merkez tarafından düzenlenip düzenlenemeyeceği hk.
Özelge: Faturanın şube yerine merkez tarafından
düzenlenip düzenlenemeyeceği hk.
Sayı:
11395140-105[231-2012/VUK-1- . . .]--1341
Tarih:
26/08/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[231-2012/VUK-1- . . .]--1341 26/08/2013
Konu : Faturanın şube yerine merkez tarafından düzenlenip
düzenlenemeyeceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kurumunuzun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumuna bağlı bir faktoring şirketi olduğu, faaliyetinizin merkez ile çeşitli il ve ilçelerdeki
şubeleriniz vasıtasıyla sürdürüldüğü, beyannamelerin merkezinizin bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesi
Müdürlüğüne bildirildiği belirtilerek, şubeleriniz için ayrı ticari defter tutulmasına gerek bulunup
bulunmadığı ile tüm faturaların genel merkezden düzenlenerek, faturaların üzerinde şubenin isim
ve adresinin belirtilmesinin yeterli olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İş Yeri" başlıklı 156 ncı maddesinde; "Ticari, sınai, zirai
ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo,
otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve
voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya
mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." hükmü yer
almaktadır.
Anılan Kanunun "Defter Tutma" bölümünün "Maksat" başlıklı 171 inci maddesinde,
mükelleflerin bu Kanuna göre tutmaları gereken defterleri vergi uygulaması bakımından maddede
yazılı maksatları taşıyacak şekilde tutacakları, 175 inci maddesinde ise, mükelleflerin, Kanunun 171
inci ve müteakip maddelerinde belirtilen maksat ve esaslara uymaları şartıyla defterlerini ve
muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda tanzim etmekte serbest
oldukları hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar
Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre, bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin
bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan müstakil sermayesi ve müstakil
muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı
halde kendi başına sınaî faaliyet ve ticari muamele yapan yerler ve satış mağazaları bu Kanunun
uygulanması bakımından şube sayılmaktadır.
Birden fazla şubesi bulunan kurumların her bir şube için ayrı ayrı defter tasdik ettirmek
suretiyle defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, iş bakımından muamelelerin toplandığı ve
idare edildiği, diğer bir anlatımla şube hesaplarının da konsolide edildiği ve kurumlar vergisi
yönünden mükellefi olduğu yerin kanuni merkez veya iş merkezi olarak kabul edilerek, tutulması ve
tasdik edilmesi gereken kanuni defterlerin merkezden tasdik edilerek tutulması da mümkün
bulunmaktadır. Ancak, aynı defterlerin kullanılması halinde, merkez ve şube hesaplarının ayrı ayrı
kodlanarak izlenmesi gerekmektedir.
Mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığındamüşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımlanmıştır.
Yine aynı Kanunun "Faturanın Nizamı" başlıklı 231 inci maddesinde faturanın şekli ve
faturanın düzenlenmesinde uyulacak kurallar açıklanmış olup, birinci bendinde; "Faturalar sıra
numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı
numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturaları şube ve kısımlarına
göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir."
hükmü yer almaktadır.
Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesi hükmüne göre, tüccarlar
sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura
istemek ve almak mecburiyetindedirler. 232 nci madde de sayılanlar dışında kalanların,
tüccarlardan satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2013 yılı için 800 TL'yi
geçmesi veya 800 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura
vermesi mecburidir.
Öte yandan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun
"Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin bir numaralı fıkrasının (i) bendinde şube "şirketin bağımlı
bir parçasını oluşturan ve faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını kendi başına yapan her türlü
işyerini, ifade eder." hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
- Şube tarafından verilen hizmete ilişkin faturanın yine şube tarafından düzenlenmesi
gerekmektedir.
- Kanuni defterlerin merkezden tasdik edilerek tutulması mümkün bulunmaktadır. Ancak,
aynı defterlerin kullanılması halinde, merkez ve şube hesaplarının ayrı ayrı kodlanarak izlenmesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.